e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2020 > Sabah Dersi Materyali 2020 – Purim

Sabah Dersi Materyali 2020 – Purim

Purim Işığı

1) Rabaş, Makale 21, Çalışmada, Purim’den Önce Zahor (Hatırla) Bölümünü Okumanın Anlamı Nedir (1991)

ARİ’nin sözleri (On Sefirot Çalışması, 15. Bölüm, 220. Madde): “‘Soylarından gelenlerde onların hatırası solmayacak’ sözlerinin anlamı şudur: Bu aydınlanma her yıl Purim günlerindedir. Bu nedenle gelecekte, Ester parşömeninde yazılanlar hariç, tüm durumlar iptal olacaktır. Bunun nedeni ne Şabat’ta ne de başka kutsal bir günde, bu kadar büyük bir mucizenin, bu kadar büyük bir aydınlığın olmasındandır. Ohr Pnimi yorumunda, Purim günlerinde var olan bu ışığın, daha önce değil ama, yalnız ıslahın sonunda parlayacağını söyler. Bu, alma kabı içinde kıyafetlenen Hohma’nın ışığıdır; bunun anlamı şudur, orada var olan haz ve keyfi almak ister ki bu da yaratılışın amacıdır. Yaratılışın amacı olan bu ışığa Hohma ışığı denir, kıyafetlenmeden parlayamaz ve Ohr Hassadim denen, yaratılışın ıslahının kıyafetini giyinir. Son ıslahtan önce, Hohma’nın bu ışığına Hohma’nın Gadlut’u denir ve Hassadim ışığı ile birlikte parlayamaz. O zaman, oruçlar ve yakarışlar nedeniyle bir mucize olur, bu Ohr Hassadim’ı uzatır ve böylece Ohr Hohma, Ohr Hassadim’i giyinir ve bu orada bir mucize oldu diye düşünülür zira doğal olarak bu ışık yalnız ıslahın sonunda parlar ve buna “gelecekte” denir. Mucize onun son ıslahtan önce parlamasıdır. Bu nedenle bilgelerimiz şöyle demişler, “Ester parşömeninde yazılanlar hariç, tüm durumlar iptal olacaktır,” çünkü Purim’in ışığı gelecekte parlayacaktır.

2) Rabaş, Makale 21, Çalışmada, Purim’den Önce Zahor (Hatırla) Bölümünü Okumanın Anlamı Nedir (1991)

Tek bir günde, genç yaşlı, çocuk kadın tüm Yahudileri yok etmek isteyen Haman’ın kötülüğünü hissetmek lazım. Bu nedenle kişi kalbindeki Haman’a onun nasıl Keduşa’ya ilişkin, yani Keduşa diye kabul edilene baş eğen her şeyi yok etmek istediğine dikkat etmelidir. Meselenin ölçüsü göz önüne almaksızın, küçücük bir mesele bile olsa, onu yok etmek ister. Kişi, tüm Yahudileri yok etmek isteyen Haman’ın kötü hislerinin üstesinden gelecek gücü olmadığına hayıflanır. “Tüm Yahudiler,” sözünü yorumlamalıyız, bu, “Yaradan uğruna,” olanla ilişkisi olan bir şeydir, bu onun (Haman’ın) yok etmek istediği şeydir. Buna “kötülüğün farkındalığı,” denir, bu “Kli’dir,” ihtiyaç duyulan eksikliktir. Daha sonra bunun için, Kli’nin içindeki eksikliği doldurmak için gelen, “ışık” denen bir dolum alırız. Böylece daha sonra, İsrail “ve bu tersine döndü ve böylece Yahudiler düşmanlarının üzerinde hakimiyet kurdular,” koşulu ile ödüllenirler. Tora’yı zorla değil ama isteyerek almakla ödüllenirler. Ama bu mucizenin kalbi, “Yahudiler’in düşmanlarının üzerinde hakimiyet kurmalarıdır.” Bu, kişinin kalbindeki “Yahudi,” niteliği hakimiyet kurduğu zaman, kişinin zorla değil ama isteyerek Yaradan için çalışması durumudur.

3) Rabaş, Makale 19, Sevince Dair (1986)

Bu sayede bilgelerimizin şu söylediği; “Adar’ın başlangıcından itibaren sevinci arttırırız,” sözünü anlayabilir ve bunun hakkında şu soruyu sorabiliriz; “Neden sevinç arttırılıyor?” Sevinç bir nedenin sonucudur, bu yüzden bizde, bize sevinç getirmeyi uyandıran sebep nedir? Yukarıdakilere göre, bu, “bütünlük” olarak adlandırılan, sağ çizgide ilerlemeyi arttırmakla ilgilidir. Kişi bütünlük halinde olduğunda, buna “form eşitliği” denir. Yani bu bütünlük, adamdır ve şimdi o bütüne bağlıdır, “Kutsanmış olanlar kutsananlara bağlıdır ve lanetli olanlar kutsananlara bağlı değildir.” diye yazılmıştır. Bu nedenle, eğer kişi “sol çizgi” olarak adlandırılan bir eleştiri durumundaysa, o “lanetli” durumdadır ve bütünden ayrılmıştır. Bu sebepten ötürü ışığı değil, karanlığı hissedebilir, çünkü sadece ışık sevinç getirir. Bununla birlikte, özellikle neden Adar ayında hazzı artırması gerektiğini ve neden tüm yıl boyunca sağ çizgide olamadığımızı anlamalıyız? Bunu şöyle cevaplayabiliriz; çünkü ıslahın sonundaki ışığının aydınlattığı Purim mucizesi, Adar ayındaydı. Niyetler Kapısı’nda (On Sefirot’un Çalışması, Bölüm 16, madde 220) yazıldığı üzere; “Bu nedenle gelecekte, Purim hariç tüm bayramlar iptal olacak.” Bunun nedeni şudur; hiçbir zaman bu kadar büyük bir mucize olmamıştır ne Şabat’ta ne de başka bir iyi günde. Bu nedenle, bu yüce ışığa hazırlık yapmak sevinç içinde olmalıdır, bu yüce ve çok değerli bir misafire hazırlanmaktır, bu ıslahın sonundaki ışıktır. Böylece artan bir neşeyle hazırlık yapmakla “ziyafet ve mutluluk günleri,” diye adlandırılan bu ışığı genişletiriz.

4) Rabaş, Makale 19, Sevince Dair (1986)

Kutsal Zohar’da şu kural yazılıdır; “Aşağıdaki eylem, yukarıdaki eylemi uyandırır.” Yani, aşağıda olanın çalışmasına göre, yukarıdaki çalışmalar uyanır. Bu demektir ki, aşağı olanlar sevince bağlandığında, aynı şekilde sevinç ışığı da aşağıya doğru genişler, uzanır. Yazıldığı üzere (Esther, 9:21), “Ve Mordehai, Yahudilerin düşmanlarından kurtulduğu günlerde onların zorunlu olduğunu yazdı ve bu ay onlar için üzüntünün mutluğa ve yasın bayrama döndüğü bir ay oldu, onlar için bu günlerin ziyafet ve mutluluk günleri olması gerekiyordu,” böylece onları aydınlatan ıslahın sonundaki ışığı genişlettiler.Sevincin genişlemesi ile ilgili olanı sorgulayıp anlamalıyız. Bunun sebebi, kişinin Yaradan’a onu daha da yakınlaştırdığı için teşekkür etmesidir, demiştik. Şöyle ki, kişi şükrettiğinde, ihsan etme için çaba içindedir, çünkü kişi Yaradan’a maneviyat ile az da olsa temas kurması için bir düşünce ve arzu verdiği için teşekkür etmekte ve övgüde bulunmaktadır.Ama şimdi kişi Yaradan’ın ona bir şey vermesini istememektedir. Bu nedenle kişi şimdi Yaradan’dan hiçbir şey istememekte ve tek amacı Yaradan’a teşekkür etmektir. Böylece Yaradan’a ihsan etme durumu olan Dvekut halindedir. Böylelikle, Dvekut’tan ona haz ve bütünlük çekilir, çünkü şimdi kişi tek ve bütün olana bağlı kalmıştır. Artan hazzın anlamı budur.

  1. 5. “איש יהודי היה בשושן הבירה”. למה נקרא שמו יהודי והלא ימיני הוא, לפי שייחד שמו של הקב”ה כנגד כל באי עולם, ולפי שייחד שמו של הקב”ה נקרא יהודי לומר יהודי- יחידי. ויש אומרים שהיה שקול כאברהם בדורו, מה אברהם אבינו מסר את עצמו לתוך כבשן האש והחזיר והכיר לבריות גדולתו של הקב”ה, אף מרדכי בימיו הכירו הבריות גדולתו של הקב”ה, כמ”ש “ורבים מעמי הארץ מתיהדים”, וייחד שמו של הקב”ה וקדשו ולפיכך נקרא יהודי, דכתיב ”איש יהודי” אל תקרא יהודי אלא יחידי.

(מדרש רבה אסתר. פרשה ו‘, ב‘)

6) Rabaş, Makale 11, Purim Ve Emir: O Bilmeyene Kadar (1987)

Erdemli Mordehay’ın çalışma yolu, yalnız “ihsan etmek” denen, Yaradan’a ihsan etmektir. Bununla daha sonra bütünlük denen dereceye gelebiliriz, bu dereceye gelince kişi Yaradan’a şöyle diyebilecektir; “Bana haz ve keyif vermeni istiyorum çünkü senin ‘yarattıkların haz ve keyif vermek’ olan arzunu yerine getirmek istiyorum çünkü bunu kendimi sevdiğim için değil ihsan etmek için istediğimi biliyorum.” Şimdi, ihsan etme hedefi ile Kral’ın armağanının alınması bütünlük içindedir. Şöyle ki alma, Yaradan’a yardımcı olma arzusundan kaynaklandığı için orada utanç yoktur çünkü yaratılış amacının ifşa olmasıyla herkes yaratılış amacının, O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olduğunu bilecektir. (…) Dolayısıyla kişi, Yaradan’ın ortağı olur böylece onun aracılığıyla herkesin yaratılış amacına ulaşacağı yardım gelir. Böylece Yaradan’ın ortağı olur, şöyle yazıldığı gibi “Haz ve memnuniyeti vermeyi istemekle yaratılışı başlattım ve İsrail ‘utanç ekmeği’ denen herhangi bir kusur olmadan, üst bolluğu almaya uygun Kelim’i (kaplar) yaparak amacı gerçekleştirmeye çalışıyor. Onlar, haz ve memnuniyeti aldıklarında bile Tzimtzum’un (kısıtlama) sebebi bu olduğu için ‘form eşitliği’ denen Dvekut’u (bütünleşme) kaybetmeyecekler.” Bu, Mordehay’ın yolunu bilmek olarak kabul edilir, bu yol tüm dünyaya kutsama getirir, yukarıda söylendiği gibi “Eğer layık olursa kendisini ve tüm dünyayı erdem tarafına mahkûm eder”. Buna “kutsanmış Mordehay” denir.

Haman’ın Yolu

7) Rabaş, Makale 11, Purim Ve Emir: O Bilmeyene Kadar (1987)

Haman’ın yolu, alma kaplarına yerleştirilen Tzimtzum’un düzeltilmesine bakmak değildir. Aksine şöyle der; “Yaradan dünyayı yarattıklarına iyilik yapmak için yarattığından doğamızda haz ve memnuniyeti almak için bir arzu olduğunu görüyoruz. Eğer kullanmak için değilse Yaradan, o halde neden bu arzuyu yarattı? Bunun yerine içimizde bir arzu ve haz almaya özlem yarattı ve bunu kullanmamamızı ama bununla işkence çekmemizi mi söyledi?” Öyle anlaşılıyor ki bunun tam tersidir. O’nun dünyayı yarattıklarına iyilik yapmak için yarattığı söylenir. Erdemli Mordehay’ın söylemi bu arzuyu kullanmamaktır, bu demektir ki O, dünyayı yarattıklarına kötülük yapmak için yarattı. Dolayısıyla haz ve memnuniyet alma arzusunu daha sonra haz almak için bir arzu ve özlem yaratmasa ve sonra bunu kullanmayın ama kendinize işkence edin ve hazdan uzak durun demese daha iyi olurdu. Bu nedenle Mordehay’ın yoluyla hemfikir olmak ve zevk almak isteyen Kelim’i kullanmanın yasak olduğunu söylemek nasıl mümkün olabilir? Nihayetinde Yaradan’ın yarattığı gerçek Kli (kap) budur. Mordehay bile dünyadaki haz ve memnuniyeti alma arzusunu, Yaradan’ın yarattığını kabul ediyor. Bu nedenle Haman, Mordehay’ın yolunun gerçeğin yolu olmadığını savunuyor. Özellikle yolunda pek çok destekçisi var. Tüm dünya, dünyadaki gerçek yolun, Haman’ın söylediği gibi olduğunu söyler.

8) Rabaş, Makale 11, Purim Ve Emir: O Bilmeyene Kadar (1987)

Yazıldığı gibi (Esther 3): “Kral’ın kapısındaki tüm hizmetkârlar, Kral ona emrettiği için Haman’a boyun eğdi ve diz çöktü.” Bu demektir ki Haman onların Kral emrettiği için böyle olduğunu görmelerini sağladı. Öyle ki Haman, alma arzusunu Kral yani Yaradan yarattığı için O, bizlerin almasını ve sevinç duymasını istediğini iddia etti. Ve Kral’ın tüm hizmetkârları diz çöktüler yani Haman’ın görüşüne teslim oldular çünkü Haman, Mordehay’ın kullanmayın dediği bu alma arzusunun, Yaradan onu boşuna yaratmadığı, kullanılması için yarattığı için hatalı olduğunu iddia etti. Ve Mordehay “Hayır” dedi, şöyle yazıldığı gibi “Ve Mordehay diz çökmedi ve boyun eğmedi.” Bu, şu yazılanların anlamıdır “Ve Kral’ın kapısındaki hizmetkârlar, Mordehay’a şöyle dedi; ‘Kral’ın emrine neden karşı geliyorsun?’” Baal HaSulam bununla ilgili olarak Kral’ın hizmetkârlarının Mordehay’a söylediklerinin şu anlama geldiğini söylemiştir: “Haman bizlere gerçek yol bu olduğu için Mordehay’ın yolundan değil onun yolundan gittiğini söylüyor.” Onların Mordehay’a “Kral’ın yani Yaradan’ın emrine neden karşı geliyorsun?” diye sormalarının anlamı budur çünkü Haman kendisine, Kral’ın yani Kralların Kralının böyle emrettiğini söylemiştir. Bu demektir ki alma arzusu ve kendine-sevgi için özlem duymak, bütün Kralların Kralı olduğu için yaratılanlarda bu gücü yaratmıştır. Bu nedenle tüm dünya, Haman’ın görüşünü ve düşüncesini destekler.

9) Rabaş, Makale 11, Purim Ve Emir: O Bilmeyene Kadar (1987)

Bilgelerimizin şu dediklerinde olduğu gibi (Hulin 139b) “Tora’daki Haman (manna -İbranicede ‘-den, -dan’ Haman ile aynı şekilde yazılır) nereden geliyor? Size yememenizi emrettiğim ağaçtan yediniz mi?” Bilgi ağacından yemek, Panim Meirot kitabına girişte açıklanmıştır. Orada (madde 18), Adam HaRişon’un Sitra Ahra’dan tamamen ayrıldığı açıklanır “Ve Adam Harişon’un yapısında hiçbir şekilde boş alandan uzanan almanın Gadlut’una sahip olmadığı zaten açıklandı. Tam tersine, tümüyle ihsan etmeyle ilgili olan Keduşa’nın sisteminden uzanır.” Zohar’da (Kedoşim) şöyle yazılmıştır; “Adam HaRişon, bu dünyadan hiçbir şeye sahip değildir. Bu nedenle bilgi ağacı ondan gizlenmiştir, kökü ve form eşitsizliği nedeniyle Sitra Ahra’dan ayrılan tüm Keduşa sistemi gibi.” Dolayısıyla Haman, büyük bir alma arzusunu almak için almak anlamına gelir çünkü yılanın bütün tavsiyesi buydu. Orada ayrıca yılana şöyle dediği yazılmıştır; “Tanrı, bu ağaçtan yedi ve dünyayı yarattı. Şöyle ki O buna, ‘Eylemin sonu başlangıçtaki düşüncededir’ formunda baktı ve dünyayı bu nedenle yarattı.” Yılanın, bilgi ağacından yemenin Tanrı’nın emri olduğunu iddia etmesinin anlamı budur. Öyleyse Yaradan neden Adam HaRişon’a yememesini söyledi? Yılan bununla ilgili olarak Adem ve Havva’ya güzel bir cevap verdi. Esasen onlara bilgi ağacından yemeyi tavsiye ederek, Yaradan’ın emrini yerine getirmeyi kastetmiş oldu. Esther Kitabı’nda “Ve Kral’ın kapısındaki bütün hizmetkârlar, Haman’a diz çöktüler ve boyun eğdiler” yazan yerde de mesele budur. Bu böyledir çünkü ona Kral emretmiştir. Bununla “lanetli Haman” ifadesinin, Haman’ın yolunun lanetlenmiş bir yol yani lanetin yolu anlamına geldiğini anlayacağız.

10) Baal HaSulam, Şamati 137- Selofhat Odun Topluyordu

Selofhat odun topluyordu. Zohar bunu, hangi ağacın daha büyük olduğunu ölçüyordu diye yorumlar: Yaşam ağacı mı yoksa bilgi ağacı mı? Tamamen ihsan eden erdemliye, “yaşam ağacı” denir ve bunda dışsal birilerine tutunma yoktur. Bununla birlikte, bütünlük bilgi ağacında yatar, aşağıdaki Hohma’nın (bilgelik) uzantısında. Bu O’nun yarattıklarına iyilik yapması anlamındadır. Ve onlar ölçülmemelidir; onlar “senin elinde bir olabilenler” olmalıdır. Bu demektir ki, biri, bir diğeri olmaksızın eksik kalır. Ve Mordehay, hiçbir eksiği olmadığı için aşağıdaki hiçbir şeyi genişletmek istemeyen yaşam ağacının anlayışındandı. Bundan dolayı, Haman’ı yükseltmek zorunda kaldı, böylece Işıkları aşağı çekecekti. Ve daha sonra, eksikliğini ifşa ettiği zaman, Mordehay bunları ihsan etmek için alma formunda olacaktı. Ve şimdi, Mordahay Kral hakkında iyi şeyler söylediğinde, O’nu ölümden kurtardığında, daha sonra neden Kral’ın, onun düşmanı Haman’ı terfi ettirdiğini anlayabiliriz. Bilgelerimizin dediği gibi, “her adamın niyetine göre” yani birbirinden nefret eden Haman ve Mordehay’ın niyetine göre.

11) Rabaş, Makale 14, Mısırlılardan Kelim Ödünç Alma İhtiyacı Nedir (1986)

Bu, Baal HaSulam’ın, Haman ve Mordehay’la ilgili olarak yaptığı yoruma benzer. Ahasuerus’un, Mordehay’ı yüceltmek istediğini gördüğümüzü söyler, yazıldığı gibi (Esther 6:3), ‘Ve kral şöyle dedi: ‘Bunun için Mordehay’a nasıl bir onur ve itibar verildi?… ve Kral ona, ‘Kral’ın onurlandırmak istediği adam için ne yapılmalıdır?’ dedi … Haman, Kral’a … ‘kraliyet kıyafetlerini getirmelerine izin verin’ dedi.’ Buna göre, şöyle sordu, ‘Nasıl böyle bir şey olabilir? Kral, Mordehay’ı onurlandırmak isterse, Haman’a ‘Kral’ın onurlandırmak istediği adam için ne yapılmalıdır?’ diye sorar. O, aşağıdakine bolluğu vermeyi işaret ettiği şeklinde cevap verir. Yaradan erdemliye, erdemli olan Mordehay’a, kesinlikle onur ve büyüklük vermek ister. Ama erdemliye, ‘Sana ne vermemi istersin?’ diye sorsaydı, erdemli hiçbir şey almak istemediğini, tam tersine bütün istediğinin, Kral’a ihsan etmek olduğunu söylerdi. Bu yüzden, almanın iyi olduğunu düşünen, içindeki Haman’a sormak zorunda kaldı ve sonra dedi ki, ‘Öyleyse Yahudi Mordehay için yap’. Yani, onur ve büyüklüğü, ‘almak için almak’ denen, Haman’ın Kelim’inde almayacak, ihsan etmek için alacaktır.

12) Rabaş, Makale 913, “O’nun Kanunu, Üzerinde O Düşünür”

Ester parşömeninde şöyle yazılmıştır, “Bütün bunlardan sonra kral Haman’ı terfi ettirdi.” Kelime anlamı olarak, bunu anlamak zordur zira onun için yaptığı iyi işlerden sonra, kral Mordehay’ı değil ama Haman’ı terfi ettirdi. Bunu etik olarak şöyle yorumlayabiliriz: Kişi Tora ve Mitvot’a bağlanmak yoluyla bir şey yaptıktan sonra, Yaradan onun içindeki “Haman,” denen kötülüğü arttırır. Bununla, Yaradan kişinin manevi hazları almasına engel olan kötü eğilimini ona gösterir. Eğer kişi iyi yoldan gitmiş ise, yani niyeti yalnız Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek ise, her türlü yüce şeylere layık olacaktır. Buna “Yahudiliğin yolu, “denir. Kişi kötülüğünün gerçek yüzünü, yani Haman’ın formunu, göremediği zaman, Yaradan’a onu bu kötülükten kurtarması için dua edemez. Yalnız, tüm Yahudileri öldürmek vb. isteyen Haman’ın ne kadar büyük olduğunu yani Haman’ın Yahudilikle ilgili her şeyi yok ettiğini, onun Keduşa için hiçbir şey yapmasına izin vermediğini gördüğü zaman, gerçekten içtenlikle dua edebilir ve o zaman “Yaradan ona yardım eder,” sözü gerçek olur. Böylece “oruç tutmak ve yakarmak,” kötü Haman’dan kurtarması için Yaradan’a dua etmek süreklilik kazanır. Yaradan kişiye yardım ettiği zaman, Yaradan Haman’a şöyle sorar, “kralın onurlandırmak istediği adama ne yaptın?” O zaman Haman şöyle düşünür, “Kralın onurlandırmak istediği de kim oluyor, kral neden onu benden daha çok onurlandırılmak istiyor?” Bunun anlamı şudur, tüm kötülükler alma arzusundan uzanıp gelir, bu kişinin içindeki Haman’dır ve Yaradan’ın yarattıklarına iyilik yapmak istediğini, yani tüm hazların alma arzusuna ait olduğunu ileri sürer. Ancak Yaradan şöyle demiştir, “Yahudi Mordehay, şöyle yap.” Eğer iyi eğilimi çağırıyorsa “Yahudi Mordehay” bir şey istiyor musun diye seslenir, o, tüm istediğinin yalnız Yaradan’a memnuniyet vermek olduğunu, başka bir şey istemediği cevabını verir. Bu nedenle, O gerçeklikte var olan tüm hazları isteyen da Haman’a sorar ve o zaman Yaradan tüm hazları, Mordehay’a, yani Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek için alacak olan kişiye vereceğini söyler. Bu, Baal HaSulam’ın dediği gibidir, “Mordehay’ın kabı içinde Haman’ın ışıkları.”

13) Baal HaSulam, Şamati 229- Haman Taşim

Haman Taşim (Haman kurabiyesi) yemeye ilişkin olarak, o şöyle dedi: “adam Purim´de, lanetli Haman ile mübarek Mordehay´ı ayırt edemeyecek kadar çok sarhoş olmalıdır” dedi ve Haman Taşim’leri yedik. Böylece Haman´ın bize içselliği olmayan kaplardan başka bir şey vermediğini hatırlarız. Bunun anlamı, kişinin Haman´dan “içsellik” diye adlandırılan Işıkları değil, sadece Kelimleri alabileceğidir. Bu böyledir, çünkü en büyük Kelim (alma kapları) Haman´ın elindedir ve biz bunları ondan almak zorundayızdır. Fakat Haman´ın Kelim’i ile Işığı çekmek imkânsızdır. Bu sadece ihsan etme kapları olan Mordehay´ın Kelim’iyle gerçekleşir. Ancak alma Kapları kısıtlanmıştır. Ve bu, şu ayetle açıklanmıştır, “Şimdi Haman kalbinden şöyle dedi: “Kral benden başka kimi onurlandırmayı isteyecek ki? Buna “gerçek alma arzusu” denir. Bu nedenle o, “Kralın giydiği kraliyet elbiselerini ve Kralın sürdüğü atı getirsinler,” dedi. Ancak, gerçekte alma kapları diye adlandırılan Hamam’ın kapları, Tzimzum´dan (kısıtlamadan) dolayı içine hiçbir şey alamaz. Sahip olduğu tek şey arzu ve eksikliktir, yani ne isteyeceğini biliyor demektir. Bu nedenle yazılıdır ki, sonra Kral Haman’a, “acele et, elbiseyi ve atı al ve Yahudi Mordehay’a böyle söylediğin gibi yap” dedi. Buna “Mordehay Kelim’inin içindeki – yani ihsan etme kaplarının içindeki – Haman Işıkları,” denir.

14) Baal HaSulam, Şamati 136- İlk Ve Son Harfler Arasındaki Fark

İlk ve son harfler arasındaki fark, Kralın evinden neşredilen yazının özünün nüshası olması nedeniyledir. Kralın yazarları ise hepimizin anlaması için bu özü yayar. Bu öz, yalnızca “o günün aksine hazır olmak zorundalar,”dır. Yazarlar bunu Yahudilerden intikam almaya kararlı dünya uluslarına atfetmiştir. Bu güç öyledir ki, Haman şöyle düşünür, “Kral, benden başka kimi şereflendirmekten memnun olur ki?” Bu nedenle son harflerde “Yahudiler hazır olmalı,” diyerek doğrudan Kral’dan alıntı yapmıştır. Oysa ilk harflerde özellikle “Yahudiler” demez. Bu yüzden onların da yakınmaya hakları vardır. Gerçek şudur ki, bu güç verilmiştir, çünkü bütün çalışma ihsan etmek olduğundan, kişi Işığın alımında Üst Işıkları aşağıdan yayma arzusunu haklı çıkarmamalıdır. Dolayısıyla, aşağıdan bir şey yayamaz. Haman’a güç vererek, büyük Işıkları, Haman adının ifade ettiği gibi derecenin Gag’ını (çatısı), GAR’ı ister.

15) Baal HaSulam, Şamati 37- Purim Üzerine Bir Makale

Haman ile Mordehay arasındaki anlaşmazlık da buydu. Mordeyah’ın iddiası, Yaradan’ın Hohma’ın hâkimiyetini ifşa etmesinin nedeni, onların Hohma edinmeleri için değil ama Hasadim’i daha iyi edinebilmeleri için olduğu yolundaydı. Bunun anlamı, onların artık Hasadim’e gönüllü olduklarını göstermek için bir alanları olmasıdır. Yani şimdi Hohma’yı almak için bir alanları vardır, çünkü artık solun hâkimiyet zamanıdır. Hohma parlamaktadır ama onlar yine de Hasadim’i seçerler. Bu nedenle şimdi onlar Hasadim’i seçerek, sağın sol üzerine hâkimiyetini gösterirler. Bu nedenle de, bu Yahudi fermanı önemlidir, ancak Haman bunun tam tersini iddia etti; Yaradan’ın şimdi ifşa ettiği sol çizgi, Hohma, Hohma’nın kullanılması içindir dedi. Aksi takdirde bu Yaradan’ın gereksiz bir şey yaptığı anlamına gelecektir dedi, yani O bir şey yapmıştır ve bundan zevk alacak kimse yok demektir dedi. Bu nedenle bizler Mordehay’ın ne söylediğini dikkate almamalı ve onun (Haman’ın) sesini dinlemeliyiz dedi ve şimdi ortaya çıkan bu Hohma’ın ifşasını kullanmalıdır dedi. Buna göre, ikinci mektup birincisini iptal etmemiştir. Aksine tüm uluslar için yayımlanan ilk metnin birinci nüshası için bir açıklama ve tefsir getirmişlerdir ki Hohma’nın şimdi görünen ifşası Yahudiler içindir. Başka bir deyişle Yahudiler gönüllü olarak Hasadim’i seçebilsinler diye bu böyledir, başka çareleri olmadığından değil. Bu sebeple ikinci mektupta, “Yahudiler düşmanlarından öç alacakları gün için hazır olmalıdırlar,” diye yazılıdır. Bu demektir ki, artık Hohma’nın olan bu hâkimiyet onların Hasadim’i Hohma’ya tercih ettiklerini göstermeleri amacıyladır ve buna, “düşmanlarından öç almak” denir. Çünkü düşmanları özellikle Hohma’yı isterler ama buna karşın Yahudiler Hohma’yı reddederler.

16) Rabaş, Makale 391, Yaradan Job’u Denemedi

Baal HaSulam, Ester parşömeni yazılanın anlamı için şunu demiştir; bu, o zaman ifşa (Hitgalut) zamanıdır, anlamına gelir. Haman bunun hakkında bilerek yürümemiz gerekir demişti. Bunun anlamı şudur: “Ve kralın kurallarını uygulama.” Bunun aksine Mordehay ifşanın ancak kişinin gizliliği üstlenerek sınavdan geçmesi yoluyla geleceğini savunmuştu.

17) Baal HaSulam, Şamati 37- Purim Üzerine Bir Makale

Bu sebeple ikinci mektupta, “Yahudiler düşmanlarından öç alacakları gün için hazır olmalıdırlar,” diye yazılıdır. Bu demektir ki, artık Hohma’nın olan bu hâkimiyet onların Hasadim’i Hohma’ya tercih ettiklerini göstermeleri amacıyladır ve buna, “düşmanlarından öç almak” denir. Çünkü düşmanları özellikle Hohma’yı isterler ama buna karşın Yahudiler Hohma’yı reddederler. Şimdi biz kralın sorusu üzerine neyi sorduğumuzu anlayabiliriz, “Kalbiyle böyle davranmaya cesaret eden kişi kimdir ve nerededir?” Ve O neden sordu? Kral kendisi Haman’a “Gümüş sana verilmiştir ve sana doğru görüneni onlarla yapman için de ayrıca bu halk verilmiştir,” demişti. (Daha öncede söylediğimiz gibi Hohma’nın ifşa olma meselesi halka, onların nezdinde ne iyiyse öyle davranmaları ve seçme olanağı vermek niyetiyledir. Ve buna, “Halk da sana doğru görünen neyse öyle davransın,” denir. Eğer Hohma’nın ifşası yoksa seçmek için bir alan da yoktur, Hasadim’i seçerler, çünkü onlara başka seçenekleri yok gibi görünür). Bu demektir ki, bunların hepsi Kral’ın artık Hohma’nın ifşa olma zamanı geldiği emrini vermesiyle olmuştur. Niyet solun sağa hizmet etmesidir. Bunun aracılığıyla sağın soldan daha önemli olduğu herkes için belli olacak ve bu nedenden dolayı Hasadim’i seçecekler. Megillat Ester’in anlamı budur. Ve burada terimler arasında bir çelişki var gibi görünür, zira Megilla, herkese Galui (ifşa) olan demektir ve Ester’de ise Hastara (gizlenme) vardır anlamındadır. Bunu şöyle yorumlamalıyız; tüm bu ifşa, gizlenmeyi seçmeye yer vermek içindir.

18) Baal HaSulam, Şamati 37- Purim Üzerine Bir Makale

Kişi sadece yukarıdakini uyandırarak hayatta kalabilir yani yaşam diye adlandırılan Dvekut (tutunma) ile aşağıdakini uyandırarak değildir. Her ne kadar Ester Hohma’ya ihtiyacı olan Malhut ise de, bu ancak yukarıdakinin uyandırılması ile olur. Buna rağmen Hohma’yı çekerse de kendini tamamen kaybeder. Bu bağlamda Mordehay ona şöyle dedi: “Öyleyse Yahudilere yardım ve kurtarılma başka bir yerden nasip olacaktır,” yani bu solu tamamen ortadan kaldırarak demektir ve böylece Yahudilerin sadece sağ çizgileri olacaktır, bu Hasadim’dir. Ve ondan sonra “sen ve senin babanın evi yok olacak.” “Baba kızı oluşturdu,” şeklinde ve böylece o kendi içinde Hohma’yı edinmelidir. Ama içmekten çok yemek olmalıdır. Ancak eğer Yahudilerin başka danışmanı yoksa onlar sol çizgilerini kaldırmak zorunda olacaklar ve böylece kendileri tümüyle iptal edilecektir. Bunun üzerine o, “eğer ben yok olursam yok olurum” denmiştir. Başka bir deyişle, eğer ben gidersem, kaybolurum. Çünkü ayrılık durumuna gelebilirim, aşağıdakiler uyandığı zaman bu yaşamın yaşamından ayrılmaya neden olur. Ve eğer ben gitmezsem, “o zaman, Yahudilere yardım ve kurtarılma başka bir yerden ortaya çıkacaktır,” yani başka bir yoldan ortaya çıkacaktır. Onlar, Mordehay’ın bunu ona söylediği üzere, sol çizgiyi tamamen ortadan kaldıracaklardır. Bu nedenle o, Haman’ı şölen yemeğine davet ederek Mordehay’ın yolundan gitti yani o Mordehay’ın ona dediği gibi sol çizgiyi uzattı. Daha sonra, sol çizgiyi sağın içine dâhil etti ve böylece ışıklar aşağıda ifşa olabildi ve Dvekut içinde kalabildi. Megillat Ester’in anlamı şudur; yani Hohma’nın ışığı ifşa olduğu hâlde o yine de orada olan gizlenmenin biçimini almıştır (çünkü Ester Hester’dir, gizlenme demektir).

19) Rabaş. Çeşitli Notlar. Makale 911 ‘Günahkâr Olanın Yemeği’

Bilgelerimiz şöyle sordu: ‘O nesil neden yok edilmek zorundaydı?’ Biri ‘Çünkü putlara boyun eğdiler’ ve biri ‘Çünkü günahkâr olanın yemeğinden zevk aldılar’ dedi. Neden ‘Günahkâr olanın yemeğinden yediler’ demediklerini, aksine ‘zevk aldıklarını’ söylediklerini sormalıyız. Çalışmada iki anlayış vardır: 1) Putlara boyun eğen akıl. ‘Put’ demek kişinin çalışma için temeli var demektir. Buna ‘put’ denir. İnsan inançla çalışmalıdır, şöyle yazıldığı gibi, ‘Çünkü sen hiçbir resim görmedin,’ çünkü resim ve benzerlik, kişinin bunun için çalıştığını belirleyebilmesine dayanır, yani kişi çalışmasını bu temel üzerine kurar ve desteği budur. Diğer taraftan desteği olmadığında kişi çalışmadan düşer. 2) Kişi kendi günahkârının kendinden zevk almasından haz alırsa günahkârın yemeğinden zevk almak kalbi ima eder. Kişi yemeli ve içmelidir çünkü aksi taktirde yaşayamayacaktır; ancak alma arzusunun yaptığı yemekten zevk almamalıdır. Bu nedenle çalışmaları zorunluydu, bilgelerimizin şöyle dediği gibi ‘izlendi ve alındı,’ şimdiye kadar zorla, şimdiden sonra gönüllü olarak, sevgiden tövbe ile ödüllendirilmek vasıtasıyla çalışmalarının kendi iradeleriyle olmasıyla ödüllendirildiler. Dolayısıyla görüyoruz ki, kişi çok dipte, mümkün olan en kötü durumda olsa da her iki algıyı kusurlu hale getirdiğinde yine de daha sonra zorunlu olanın gönüllü hale geldiği ‘izlendi ve alındı’ ile ödüllendirilir. Ester’in Megilla’sının (parşömen) anlamı budur: Bunlar, gizlilik sırasında zorlamanın olduğu ve ifşa sırasında iyi niyet zamanının olduğu iki karşıttır.

20) Rabaş. Çeşitli Notlar. Makale 909 ‘Gizliliği İfşa Etmek’

Ester, Mordehay’a şöyle dedi: ‘Git, Şuşhan’daki bütün Yahudileri topla ve oruç tut ve yeme… Ve böylece krala gideceğim ki bu yasalara uygun değil ve eğer ölürsem yok olurum. Neden özellikle Şuşhan’dakiler olduğunu sormalıyız, zira İran’da ve Madei’de de Yahudiler vardı. Neden özellikle Şuşhan ile ilgili olarak ‘topla’ dedi? Bunu anlamak için Ester’in Malhut’a atıfta bulunduğunu bilmeliyiz, bilgelerimizin şöyle söylediği gibi, ‘Tora’dan Ester, o nereli? Söylendiği gibi ve yüzümü kesinlikle Astir (saklayacağım)’ (Deuteronomy 31:18). Ancak gizliliğin kişinin görmek ve anlamak istediği ancak görmediği ve anlamadığı yerle ilgili olduğunu söyleyebiliriz. O zaman bir şeylerin kişiden gizlendiğini söyleyebiliriz. Dahası gizliliğin ölçüsü, bilme ihtiyacıyla ölçülür. Bundan dolayı kişi bilgiye ihtiyaç duymadığında o kişi hakkında gizlilikten acı çektiği söylenemez. (…) Cennet krallığı mantık ötesi olduğu için herkes gizlilikten acı çeker. Ancak bilme ihtiyaçları çok daha büyük olduğundan, Yaradan adına çalışmak isteyenler için gizlilik çok daha büyüktür, zira beden şunu sormaya devam eder: ‘Bu çalışma senin için nedir?’ Dolayısıyla bu soru daima kişinin tümüyle Yaradan adına çalışmayı ne kadar istediğine göre anlaşılır. Bu sorunun cevabı şudur: ‘Dişlerini körelt.’ Baal HaSulam Malhut’a ‘Şhoshanah (zambak) dendiğini söylemiştir; şöyle yazıldığı gibi, ‘Dikenler arasındaki bir zambak gibi’ ve buna Şuşhan denir. Buna göre Şuşhan’da yaşayan Yahudilerle İran ya da Madai’de yaşayan Yahudiler arasında ayrım yapmalıyız. Paras (İran) demek Prisa (yarıya bölmek) demektir, sabah dilimlendiği ve alacakaranlıkta dilimlendiği gibi, bunlar ‘‘Yaradan adına’ başka bir şeyle ‘katılan herkes’’ olarak kabul edilir. Yani her şeyi Yaradan adına yapmamıza gerek yok, yarısı kötü eğilim ve yarısı da iyi eğilim içindir. Madai Dai (yeterli) olarak adlandırılır, ‘Onun dünyasına kim Dai (yeterli) dedi! Daha uzağa gitmeyin.’ Bu kişinin cennet korkusunun olması gerçeği ve Tora ve Mitzvot’un onun için yeterli olduğu ve buna razı olduğu anlamına gelir. Bu insanlara Ester ‘Topla’ demedi sadece çalışmaları ‘Dişini körelt’ koşulunda olan Şuşhan safhasındakilere dedi.

21) Rabaş. Çeşitli Notlar. Makale 910 ‘O Bilmeyene Dek’

‘O bilmeyene dek’: Burada üç anlayış vardır:

  1. Lanetlenmiş ve kutsanmış arasındaki ayrımı bilmemek yani alma arzusuna Haman ihsan etme arzusuna ‘erdemli Mordehay’ dendiğini bilmemek. Aksine kişi almak için çalıştığında bile bunu erdemli olmak olarak kabul eder.
  2. Kişinin içinde almanın Haman, ihsan etmenin ‘erdemli’ olarak adlandırıldığının bilinmemesinin farkındalığı
  3. ‘Çok’ denen son ıslahta SAM kutsal bir melek olduğunda yani alma ihsan etme ile düzeltildiğinde alma ve ihsan etme arasında bir ayrım olmayacaktır, zira bütün alma ihsan etme amacında kabul edilir. ‘Kişi sarhoş olmalıdır’ ifadesinin anlamı budur, zira son ıslahla ilgili olduğu için Purim dışındaki tüm özel durumlar iptal edilecektir.

Bu nedenledir ki bütün kötülükler tatlandırıldığı zaman sarhoş olmanın tatlandırma anlamına geldiği son ıslahı ima etmeliyiz, ilk tür bilinmeden halen tatlandırılma yoktur.

22) Baal HaSulam, Şamati 37- Purim Üzerine Bir Makale

“Ve o bilmiyordu” konusu On Sefirot’un Çalışılması metninde (15. Bölüm, Ohr Pnimi, Madde 217’de) açıklanmıştır. O Hohma Işığı aydınlatmasına rağmen, Hassadim Işığı olmaksızın bunun alınması imkânsızdır, çünkü bu ayrılığa neden olur fakat oruç tutma ve ağlama yoluyla Hasadim’in ışığını çektikleri bir mucize gerçekleşti ve böylece Hohma’nın ışığını alabildiler. Ancak son ıslahtan (Gmar Tikun) önce böyle bir şey yoktur. Ve bu idrak Gmar Tikun’un idraki olduğundan, o zaman zaten ıslah olmuş olacaktır. Zoharda yazdığı gibi: “SAM kutsal bir melek olmaya yazgılıdır”, ıslah edilmişse, Haman ve Mordehay arasında fark olmayacaktır ve Haman da ıslah edilmiş olacaktır. Ve bu “Kişi Purim’de o denli sarhoş olmalı ki lanetli Haman ile mübarek Mordehay arasındaki ayrımı yapamasın” anlamındadır.

23) Rabaş, Makale 11, Purim Ve Emir: O Bilmeyene Kadar (1987)

Şimdi bilgelerimizin şu söylediklerini açıklayacağız; “Purim’de kişi kutsanmış Mordehay’dan lanetli Haman’ı ayırt edemeyene kadar içmek zorundadır.” Şöyle sorduk; “Yalnızca Purim’de böyle bir şey yani ‘o bilmeyene kadar’ yapabileceğimiz Gadlut nedir?” Kutsal ARİ der ki (On Sefirot Çalışması, bölüm 16, madde 220), “Bu nedenle gelecekte Esther Kitabı için olan dışında, bütün özel günler iptal edilecektir. Çünkü daha önce ne Şabat’ta ne de büyük bir aydınlatmanın olduğu iyi günlerde ve hatta ne de Mohin’in dişiden ayrılmasından sonra bile böyle büyük bir mucize olamamıştı. Bu bakımdan, Purim’in geri kalan günler üzerinde, hatta Şabat ve iyi günler üzerinde bile büyük bir avantajı vardır.” Ohr Pinimi yorumunda, orada son ıslahtan önce bütün kıvılcımları ve kırık Kelim’i düzeltmenin imkânsız olduğu ama 320 kıvılcımdan yalnızca 288’inin sıralanıp, Keduşa’ya (kutsallık) getirilebileceği şeklinde yorum yapar. Ancak bu da kademeli olarak sıralanacak, bütün kıvılcımlardan sıralanmaması gereken 32 kıvılcım bırakılacaktır. Buna “taştan kalp” denir. Yalnızca 288 kıvılcımın sıralanmasıyla onlar tümüyle sıralandığında, taştan kalp kendiliğinden sıralanacak “Ve etinizden taştan kalbi uzaklaştıracağım ve size etten bir kalp vereceğim. O zaman ölüm sonsuza kadar yutulacak, bütün kötülükler iyiliklere düzeltilecek ve karanlık ışık gibi parlayacak” ifadesinde olduğu gibi. Purim’in bu ışıkları, son ıslahın bir benzeri olduğundan, yalnızca bu mucize sayesinde aydınlattıklarından, bu nedenle Purim dışındaki bütün özel günler iptal edildi çünkü bu son ıslaha aittir.

24) Rabash. Assorted Notes. Article 897. “What Is Hanukkah”

Hanukkah, Kislev, TavShinChafAleph, December 1960

Our sages said, “What is Hanukkah? Our sages said, ‘On the twenty-fifth of Kislev, the days of Hanukkah,’” etc. (Shabbat [Sabbath] 21a). That is, Hanu-Koh [parked here], for on the twenty-fifth, they parked from the war. We should understand that parking means specifically in the middle of the work. We stand and rest in order to regain strength so we can keep walking and win the war until it is finished. We should understand what is this parking. Our sages said that at that time, the Greeks sentenced Israel not to engage in Torah. That is, the miracle was only on the redemption of spirituality, which is the needs of the soul. Conversely, on Purim, there was the redemption of the bodies. For this reason, on Hanukkah, we were given the recognition of the miracle through praise and gratitude, whereas on Purim, it is written, “a feast and merriment,” since the miracle was on the bodies. Hence, there must be recognition of the miracle through to the body, meaning with feast and merriment.

25) Rabash. Assorted Notes. Article 897. “What Is Hanukkah”

We must understand what our sages said, “You shall love the Lord with all your heart—with both your inclinations, the good inclination and the evil inclination” (Berachot 54). We should serve the Creator with the good inclination, meaning engage in Torah and Mitzvot [commandments] to bestow contentment upon our Maker. But what is the meaning of the evil inclination? It is known that the evil inclination is the will to receive in us. We should understand how the will to receive can serve the Creator. According to what is explained in the Sulam [Ladder commentary on The Zohar], when a person engages in reception of pleasures in order to bestow, there is no evil in the will to receive, as it is written, “I have created the evil inclination; I have created the Torah as a spice,” for through the Torah, the evil inclination is sweetened. The miracle of Hanukkah was only with the good inclination. This is why it is merely called “parking,” since the work has not been completed, meaning that there are still more corrections on the evil inclination, which is called “body.” This was only the miracle of Purim. This is the meaning of “observed and received,” thus far by force, since the evil inclination has not agreed to the work because it was still not corrected, and now that the miracle was in the redemption of the bodies, “with all your heart—with both your inclinations” comes true. This is why it is called “willingly.” Hence, on Hanukkah, there is recognition of the miracle only in praise and gratitude, which is only the needs of the soul, while on Purim, we recognize the miracle in feast and merriment, which touches through to the body.

24) Rabaş. Çeşitli Notlar. Makale 897. ‘Hanuka Nedir?’

Hanuka, Kislev, Tav-Şin-Kaf-Alef, Aralık 1960

Bilgelerimiz şöyle dedi: ‘‘Hanuka nedir? Bilgelerimiz, ‘Kislev’in 25’i Hanuka günleridir’ dediler’’ vb (Şabat 21a). Yani Hanu-Koh (buraya park et) çünkü yirmi beşinde savaşa ara verdiler. Anlamalıyız ki park etmek demek özellikle çalışmanın ortasında demektir. Durmalı ve gücümüzü tekrar kazanmak için dinlenmeliyiz ki böylece yürümeye devam edip bitene dek savaşı kazanabilelim. Park etmenin ne demek olduğunu anlamalıyız. Bilgelerimiz o zaman Yunanlılar İsrail’i Tora’ya bağlanmamaya mahkûm ettiler demiştir. Yani mucize yalnızca ruhların ihtiyacı olan maneviyattaki kurtuluştur. Diğer taraftan Purim’de bedenlerin kurtuluşu vardır. Bu nedenle Hanuka’da bizlere övgü ve minnet aracılığıyla mucizenin tanınması verilmiştir. Oysa Purim’de ‘bir şölen ve eğlence’ yazılmıştır, zira mucize bedenlerin üzerindedir. Bundan dolayı beden yani şölen ve eğlence aracılığıyla mucizenin tanınması gerekir.

25) Rabaş. Çeşitli Notlar. Makale 897. ‘Hanuka Nedir?’

Bilgelerimizin söylediğini ‘Efendinizi tüm kalbinizle -her iki eğiliminizle hem kötü eğilim hem de iyi eğiliminizle seveceksiniz’ (Berahot 54) ifadesini anlamalıyız. Bizler Yaradan’a iyi eğilimimizle hizmet etmeliyiz yani Tora ve Mitzvot’a bizi Yapan’a memnuniyet ihsan etmek için bağlanmalıyız. Ama ya kötü eğilim ne anlama gelir? Bilinir ki kötü eğilim içimizdeki alma arzusudur. Alma arzusunun Yaradan’a nasıl hizmet edeceğini anlamalıyız. Sulam’da (Zohar’a Merdiven Yorumu) açıklanana göre, kişi hazların alınmasına ihsan etmek üzere bağlandığında alma arzusunda kötülük yoktur, şöyle yazıldığı gibi, ‘Kötü eğilimi yarattım; Tora’yı şifa olarak yarattım,’ çünkü Tora sayesinde kötü eğilim tatlandırılır. Hanuka mucizesi yalnızca iyi eğilim iledir. Bu yüzden yalnızca ‘park etme’ olarak adlandırılır, zira çalışma tamamlanmamıştır yani ‘beden’ denen kötü eğilimin üzerinde halen ıslahlar vardır. Bu yalnızca Purim mucizesidir. ‘İzledi ve aldı’ ifadesinin anlamı budur, şu ana kadar zorla, zira kötü eğilim henüz ıslah olmadığı için çalışmaya hem fikir değildir ve şimdi mucize bedenlerin kurtuluşundadır, ‘Bütün kalbinizle, her iki eğiliminizle’ gerçekleşir. Buna ‘gönüllü olarak’ denir. Bundan dolayı mucizenin tanınması yalnızca ruhların tek ihtiyacı olan övgü ve minnettedir. Purim’de mucizeyi bedene dokunan şölen ve eğlencede tanırız.

26) Baal HaSulam, Şamati 32- Yukarıdan Bir Kısmet Uyanması

Aşağıdaki hiçbir şeye yardım etmediği zaman yukarıda bir kısmet uyanır. “Pur atmanın” anlamı budur; “kısmet çekmek.” Haman “hiçbiri kralın yasasına uymuyor,” diye şikâyette bulundu. Bunun anlamı şudur; LoLişma (O’nun adı için değil) yani kendi için alma durumunda çalışan için esaret başlar. Bu nedenle onlara Tora verildi, çünkü böylece daha sonra onlara Lişma (O’nun adı için) nasip olur; onlara ışıklar ve yüceliğin edinimi verilir. Sonra bu şikâyetçi gelir ve sorar: “Onlara bu yüce şeyler neden verildi ki, onlar ne çalıştılar ne de ümit ettiler, ama onların tüm kaygıları ve amaçları LoLişma denen, kendi ihtiyaçları içindi. Bunun anlamı şudur: “Onu günahkâr olan hazırlayabilir ama dürüst olan giyecektir.” Bunun anlamı, önceden günahkâr durumunda yani LoLişma’da çalışıyordu, alıcı olarak. Daha sonra Lişma ile ödüllendi, yani tüm çalışması Keduşa’nın (Kutsallığın) alanına girer, her şey ihsan etmek içindir. “Dürüst olan giyecektir,” sözlerinin anlamı budur. Purim’in kefaret günü (Yom Kippurim) olarak anlamı şudur: Purim yukarıdan bir uyanmadır, Yom Kippurim aşağıdan, yani tövbe yoluyla bir uyanmadır. Ancak orada yukarıdan uyanma da vardır, oradaki hisseye karşılık gelen. “Bir hisse Efendi için bir hisse Azazel için,” soruşturmacı Yaradan’dır.

27) Baal HaSulam, Şamati 144- Orada Belirli Bir Ulus Var

“Orada, yurtdışında dağınık ve ulusların arasına dağılmış belirli bir ulus var.” Haman kendi görüşüne göre dedi ki: Biz Yahudileri yok etmeyi başaracağız, çünkü onlar birbirlerinden ayrılar; bundan dolayı onlara karşı bizim gücümüz – insan ve Tanrı arasında ayrılığa neden olacağı için – kesinlikle galip gelecektir. Ve O’ndan ayrıldıkları için, Yaradan hiçbir şekilde onlara yardım etmeyecektir. Bu nedenle, Mordehay bu hatayı düzeltmeye gitti, ayetlerde açıklandığı gibi, “Yahudiler toplandı,” vb. “kendilerini bir araya getirmek ve yaşamları için direnmek için.” Bunun anlamı, birleşerek kendilerini korumuşlardır.

28) Maor VaŞemeş, Nitzavim

Felaketlere karşı temel savunma sevgi ve birliktir. İsrail’de onların arasında sevgi, dostluk var oldukça, onların üstüne hiç bir feleket gelemez, tüm lanetler ve acılar ortadan kalkar.

29) Şem MiŞmuel, VaYakhel

İsrail birliğini yeniden sağlarsa, hatalar ve dış güçleri onların içine sokan Satan’a (kötü eğilim) yer kalmaz, zira onlar tek bir kalp ile tek bir adam olmuşlardır, kötülüğün gücüne karşı kale duvarı gibi dururlar.

30) Maor VaŞemeş – Devarim

Biliyoruz temel olan şey bağ kurmak, sevgi ve dostlar arsındaki gerçek şefkattir, bu tam bir kurtuluşa ve Dinim’in hafiflemesine neden olur. Böylece sevgi, tatlılık ve dostlukla bir araya gelip toplanabilirsiniz. Böylece tüm Dinim af olur ve Rahamim ile hafifler ve bu bağ ile tam bir merhamet ve Hassadim ortaya çıkar.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,079