e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2022 > Sabah Dersi Materyali – Kötüye de İyi Kadar Hoş geldin Demek – 15 Ağustos

Sabah Dersi Materyali – Kötüye de İyi Kadar Hoş geldin Demek – 15 Ağustos

1) Mişna, Berahot 9:5

Kişi, iyiyi hoş karşıladığı kadar kötüyü de hoş karşılamalıdır, denildiği gibi, “Ve Tanrın Rab’bi tüm kalbinle, tüm ruhunla ve tüm gücünle seveceksin.” “Tüm kalbinle,” her iki eğiliminle, iyi eğiliminle ve kötü eğiliminle. “Ve tüm ruhunla”, ruhunu alsa bile. “Ve tüm gücünle,” tüm paranla.

2) Rabaş, Makale 42, Çalışmada “Öküz Sahibini Bilir, İsrail Bilmez” Nedir? (1991)

“Kişi iyiyi kutsadığı gibi, kötüyü de kutsamalıdır.” Bu demektir ki, kişi Yaradan’ın dünyayı iyi olan ve iyilik yapan yolunda yönettiğine inanıyorsa, neden içinde kötülük olduğunu hissediyor? Sanki Yaradan ona kötülük veriyor. Bu nedenle bilgelerimiz, kişinin bu kötülüğün daha çok iyilik için olduğuna inanması gerektiğini söylediler.

3) Rabaş, Makale 27, Çalışmada “Her Çimen Yaprağının Yukarıda, Ona Vurup Büyü Diyen Bir Görevlisi Vardır,” Ne Demektir (1990)

“Kişinin, tövbe etmeden önce çektiği dünyevi ve manevî ızdıraplarda iki yol vardır:

  1. 1. “’Yaradan yaptığı her şeyi, en iyisi için yapar.’ Kişi kendisi için alma doğasına dalmış olduğundan, eğer çektiği bu korkunç acılar olmasaydı, asla tövbe ile ödüllendirilmeyeceğini görür. Bu nedenle, iyiyi için kutsadığı gibi, kötüyü de kutsar, yani kötü, iyiye neden olur.
  2. 2. “’Bu da en iyi içindir.’ Yani, sadece yapılan kötülükler iyiliğe yol açmakla kalmadı, aynı zamanda kötülüklerin kendileri de Yaradan’ın tüm bu kötülükler aracılığıyla aydınlattığı çok büyük ışıklar aracılığıyla iyiye çevrildiler.”

Böylece, insanın tüm ilerlemesi, özellikle içinde bulunduğu durumda acı çekmesiyle ortaya çıkar, çünkü bu ona ileriye doğru bir itme sağlar.

4) Rabaş, Makale 42, Çalışmada “Öküz Sahibini Bilir, İsrail Bilmez” Nedir? (1991)

Kişi, “tüm eylemleri Yaradan için” olduğunda, yani yaptığı her şeyin kendi iyiliği için değil de Yaradan’a ihsan etmek istediği için çalışmaya başladığında, o zaman inişler ve çıkışlar durumuna girer.

İnanç onun için parladığında, yükseliş halindedir. Yani, sadece Yaradan için çalışmanın değerli olduğunu anlar. Daha sonra iniş gelir, burada ona düşünceler gelir: “Kendim için değil de Yaradan için çalışmaktan ne elde edeceğim?” Bazen yaşadığı iniş o kadar derindir ki mücadeleden kaçmak ister.

O zaman soru şudur; neden ihsan etme işine başlamadan önce her zaman yüksek ruh halindeydi ve şimdi sık sık çalışmadan tamamen uzak olduğunu ve her şeyi zorla yaptığını hissediyor? Ancak bir kural vardır, “Mitzva, Mitzva’yı teşvik eder”, eğer öyleyse neden bir iniş aldı?

Cevap şudur; kişinin “kötülük hali” olarak adlandırılan inişte olduğunu hissetmesi de onun için en iyisidir, çünkü özellikle her ikisi tarafından da Yaradan’ın yardımıyla ödüllendirilebilir. “Kişi kötüyü kutsamalı”nın anlamı budur.

5) Rabaş, Makale 13, Çalışmada ‘Zayıf Olanın Eline Güçlüyü Verdin’ Ne Demektir? (1991)

Her eylem üzerinde tek bir form vardır -iyilik yapmak.

Kişi buna inanmalıdır. Diğer bir deyişle kişi bu eylemlerin Yaradan’dan geldiğini hissetse, bunlar onun faydasına olmasa bile yine de bu eylemlerin onu iyiye götüreceğine inanmalıdır. Bu, insanın çalışmasıdır, anlamasa bile bunun böyle olduğuna inanmak ve bunun için Yaradan’a şükretmek.

Atalarımız şöyle der: “Kişi kötüyü, iyiyi kutsadığı gibi kutsamalıdır.” Diğer bir deyişle kişi, bunun kendi iyiliği için olduğuna inanmalıdır yoksa Yaradan bu durumu hissetmesine izin vermezdi zira O’nun arzusu, yaratılış amacı bu olduğu için yarattıklarına iyilik yapmaktır

6) Rabaş, Makale 9, Kişi Her Zaman Evinin Kirişlerini Satmalıdır (1984)

Kişiyi, mutlu olup olmadığını, iki anlayışla, bilgi, yani zekâ ile ve duygu yani kalbinde hissettiği şey ile algılarız.

Tecrübe ettiğimiz şeyler, günlük yaşamımızda sorular uyandırır. Bu, kişi ile Yaradan ve kişi ile dostu arasında da geçerlidir.

Kişi ve Yaradan arasında demek, Yaradan, tüm ihtiyaçlarını tatmin etmediği için, kişinin şikâyeti var demektir. Diğer bir deyişle, Yaradan, kişinin ihtiyacı olduğunu düşündüğü şeyleri ona vermelidir, çünkü kural şudur; İyi Olan’ın yönetimi iyilik yapmaktır. Ve bazen kişi, bunun tam tersi olduğunu hissettiğinden, şikâyet eder –kendi durumu, ondan daha yüksek seviyede olan diğerlerinin durumundan daima daha kötüdür.

Dolayısıyla kişi, “ajanlar” denen koşuldadır. Bu durumda, yaşamından haz ve mutluluk almadığı ve “Yaşamımın tüm günlerinde beni, sadece iyilik ve güzellik takip edecek” demesi zor olduğu için, Yaradan’a iftira eder. Bu nedenle, o anda kişi “ajanlar” koşulundadır.

Atalarımız bununla ilgili şöyle der (Berachot (kutsamalar), 54), “Kişi, iyi olanı kutsadığı gibi, kötü olanı da kutsamalıdır,”

7) Rabaş, “Gizlilikten İfşaya”

Bir kişi fakir, eksik iken hem zihninde hem de kalbinde, Tora ve Mitzvot’u yerine getirmekte doğru olmadığında, o zaman hakikate gelir, gerçek durumunu görerek kötülüğünün farkına varır. Ve bundan, boşluğun doldurulması ile ödüllendirilebilir.

Her kimde eksiklik yoksa, onda bolluğa da yer yoktur. Bu nedenle kişinin eksiği olduğunda dolum alabilir ve böylece dereceden derece gider, aksi takdirde durup kalır ve ilerlemez.

Ancak, yoksulluk olan, kaba sahip olduğu gerçeğiyle birlikte, zengin olmak olan “kendi payından da memnun” olmalıdır. Yaradan onun eksiklik durumunda kalmasını isterse, tatmin olur ve bunu kabul eder, iyiliği kutsadığı gibi, kötülüğü de kutsar – bırakın o, bolluk için Yaradan’ı nasıl kutsayacağını hayal etsin, bu yüzden kendi içinde hissettiği kötülüğün tamamen tanınmasını kutsamalı ve her yerde payından mutlu olmalıdır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,095