e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Kabala İlmi Öğrenimine Yaklaşım – 29 Nisan

Sabah Dersi Materyali – Kabala İlmi Öğrenimine Yaklaşım – 29 Nisan

1) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş 155

Kabalistler her bireyi Kabala ilmini çalışmaya zorladılar? Gerçekten de bunda duyurmaya değer yüce bir şey var: Kabala ilmiyle uğraşan kişilere olağanüstü ve paha biçilmez bir deva vardır. Ne öğrendiklerini anlamalar bile özlem ve öğrendiklerini okumanın büyük arzusu vasıtasıyla ruhlarını saran Işıkları uyandırıyorlar.

2) Baal Hasulam, Bir Bilgenin Ağzından Adlı Kitaba Giriş

Şimdi görebiliyorsunuz ki İnsan, her kim olursa olsun, içsellik ve onun sırlarıyla ilgilenmesi tamamıyla gerekliliktir. Bu olmadan, Yaratılışın niyeti kişinin içinde tamamlanamaz.

Bu yüzden, üzerinde Yaratılışın amacının tamamlanmadığı ruhların artıkları olan şimdiki neslimize kadar tekrar tekrar nesilden nesle bedenleniyoruz, zira onlar geçmiş nesillerde Maneviyatın sırlarını edinemediler.

3) Baal HaSulam, Kabala Öğretisi ve Özü

Kabala ilminin tümü, Yaradan’ın ifşasından bahsettiğinden, doğal olarak, bu görevi öğretecek daha başarılı bir şey de yoktur. Kabalistler, bunu hedeflediler – yani ilmi, çalışmaya uygun şekilde düzenlemeyi.

Ve böylece Kabalayı, gizlilik zamanına kadar çalıştılar (bunu belirli bir nedenden dolayı gizlemeye karar verdiler) Ancak bu, sonsuza kadar değil, sadece belirli bir süre içindi, Zohar’da yazıldığı gibi, “Bu ilmin, günlerin sonunda ifşa edilmesi planlanmıştır ve hatta çocuklara bile”

4) Rabaş, 62. Mektup

İnsanın öncelikli çalışması Yaradan’ın yüceliğini idrak etmesidir. Bu demektir ki, kişi Yaradan’ın yüceliğini anlamak için kitapları çalışmalı, atalarımızın söylediklerine dikkat etmeli ve Yaradan’ın yüceliğini hissetmelidir.

Kişi O’nun yüceliğini hissedebilmek için dua etmelidir, böylece kalbini yatıştırır ve Yaradan önünde iptal olur, böylece sadece hayvansal şehvetin doyurulmasına yarayan dünyanın düzenini izlememiş olur, sonrasında Yaradan onun gözlerini açar ve yaşamını Tora ve çalışmaya adar ve “Her şekilde O’nu bil,” gerçek olur. Bu demektir ki, maddesel şeylerle meşgul olsa da bu Kedusha (kutsallık) amacıyladır.

5) Baal HaSulam, 38. Mektup

Kalshin’li ADMOR’dan duyduğumu sana aktarayım, kişi önce “kralın kızına hizmet eden yedi genç kız,” denilen yedi dışsal öğretinin yanı sıra rezil utancı da elde etmek zorundadır. Yine de Yaradan’ın gözünde pek çokları bunu başaramamıştır. Fakat bizler ARI’nin çalışması ve Baal Şem Tov’un çalışma-yoluyla ödüllendirilmiş olduğumuzdan, bu mümkündür ve bahsedilen hazırlıklara gerek kalmaz.

6) Ramhal, Ramhal’in Kapıları

Yaradan bize O’nun rehberliğini tanımamızı emrediyor ve biz de bu rehberliğin bize ne öğrettiğini bilmek istiyoruz. Bu rehberliğin bize öğrettiği, O’nun Tanrısallığını araştıran hakikatin bilgeliğinden başka bir şey değildir. Buna göre, şüphesiz gerçeğin bilgeliğini öğrenmeyi zorunlu görüyoruz.

7) Ramhal, Dereh Etz Haim

Kabala bilgeliği olan gerçeğin bilgeliğini öğrenmek, Rabbi Şimon Bar Yohay’in açıkça söylediği gibi, tüm ıslahların başlangıcıdır: İsrail Kabala bilgeliğini öğrenerek sürgünden kurtarılacaktır.

8) Kosov’lu Rabbi Baruh Avraham, Çalışmanın Sütünü

Kabala bilgeliğini ve Tora’nın sırları olan hakikatin bilgeliğini öğrenme yükümlülüğünün önemi, eski kitaplarda açıklandığı gibi herkes tarafından iyi bilinir.

9) Baal HaSulam, Kabala İlminin Özü

Kabalistler, kusursuz bir konuşma dili yaratmaya yeterli olan bir dizi açıklayıcı kelime bulmuştur. Bu, onların kendi aralarında, Üst Dünyalardaki Manevi Köklerdeki bağlantılarla ilgili, fiziksel duyularımızca gayet iyi tanımlanmış olan somut dalı, sadece dile getirerek konuşmalarına olanak sağlamıştır.

Dinleyenler, bu fiziksel dalın işaret ettiği Üst Kökü anlarlar, çünkü damgası olduğundan onunla ilişkilidir. Bu nedenle, Üst Manevi Köklere işaret eden somut yaratılışın tüm varlıkları ve onların tüm durumları, Kabalistlere, iyi tanımlanmış kelimeler ve isimler haline gelmiştir. Bunların manevi yerlerini anlatacak sözel bir ifade olmamasına rağmen, zira bu hayal gücünün ötesindedir, bu somut dünyada duyularımızın önünde düzenlenerek dalları vasıtasıyla sözel olarak ifade edilme hakkını kazandılar.

10) Baal HaSulam, Kabala İlminin Özü

Kabala, sadece somut ve gerçek olan isimleri ve adlandırmaları kullanır. Tüm Kabalistler için bükülmez bir kural vardır, “Edinmediğimiz hiçbir şeyi, bir isim veya sözcük ile tanımlamayız”

Burada, “edinmek” kelimesinin, anlayışın en üst derecesini ifade ettiğini bilmelisiniz. Bu ifade, “elinin uzanacağı şey” deyişinden türemiştir. Bu, bir şeyin, tıpkı bir kişinin elleriyle tutuyormuş gibi, tümüyle açık seçik hale gelmeden, Kabalistler tarafından edinilmiş olarak kabul edilmediği, ancak anlaşıldığı, idrak edildiği vs. anlamına gelir.

11) Baal HaSulam, On Sefirot Çalışmasına Giriş, Histaklut Pnimit, Bölüm 1, Madde 8

Gözleri cennetin manzaralarına açılmamış olan ve bu dünyanın dallarının Üst Dünyalardaki kökleri ile bağlantılarında yetkinlik kazanmamış olanlar, duvarlara çarpan kör gibidirler. Tek bir kelimenin bile gerçek anlamını anlamayacaklar, çünkü her kelime Şoreş ile ilgili bir daldır.

Ancak kişi, kendisini sözlü dilde açıklamaya hazır, gerçek bir bilgeden yorum alırsa, -bu gerekli olan, bir dilden diğerine yani dalların dilinden konuşulan dile çeviri gibidir- ancak o zaman manevi terimi olduğu gibi açıklayabilir.

12) Rabaş, 19. Mektup

Çabalarıyla Yaradan’ın ışığını edinenler, onları izleyenleri bu keşiflerin faydasından yararlandırmak ister. Dolayısıyla edindikleri edinimi ve niyeti anlayabilmek için her bir edinimi adlandırmışlar ve böylece aralarında ortak bir dil oluşturmuşlardır.

13) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş, 11

Bununla beraber, Talmud’u yazan bilgelerimizin sözlerinde Manevi Çalışmanın yolunu bizim için Mişna’ın bilgelerinden daha kolaylaştırdıklarını görüyoruz. Bunun nedenini şu sözlerdir, “Kişi Kendi İçin bile olsa Maneviyat ve Islahları uygulamalıdır, Kendi İçin olmaktan O’nun İçin olmaya gelecektir, çünkü onun içindeki Işık kişiyi değiştirir.”

Böylece, yukarıda Mişna, Avot’ta (Atalar) bahsedilen “Maneviyattaki Işık” kefareti yerine bize yeni bir yol sağladılar. Bu kişiyi değiştirecek ve Maneviyat ve Islahları uygulayacak yeterli güce sahiptir.

Burada kefaretten bahsetmediler, sadece Maneviyat ve Islahlarla iştigal etmek kişiye ıslah eden Işığı sağlar ki kişi kendi hazzı için değil Yaratıcısına mutluluk getirmek için Maneviyat ve Islahlarla iştigal edebilir. Ve buna Lişma denir.

14) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Kötü eğilimi kontrol altına almak için, yani Yaradan ile Dvekut’a erişmek için Tora’ya bağlanırız ki böylece tüm eylemlerimiz yalnız ihsan etmek için olsun. Şöyledir, kendi başımıza asla doğaya karşı gelemeyiz, zira edinmek zorunda olduğumuz kalp ve akıl, yardım almamızı gerektirir ve bu yardım, Tora yoluyla gelir. Bilgelerimizin dediği üzere, “Kötü eğilimi yarattım, Tora’yı da şifa olarak yarattım. Tora’ya bağlanmaları yoluyla, onun içindeki ışık, onları ıslah eder.”

15) Rabaş, Not 267, Adam Tora’da yaratıldı

Tora, insanın içindeki kötülüğe işaret ederek,  kişiyi yeniden yapılandırma gücüne sahiptir, yani alma arzusu, ihsan etmek için çalışacaktır.

Bu şekilde, kişi Dvekut’a [bağlılığa] sahip olacak ve gerçek hazları alabilecek ve bir alıcı olarak değerlendirilmeyecektir. Böylece, Tora aracılığıyla insanı bu dünyada sürdürmek mümkün olacaktır çünkü Tora onu yeniden şekillendirecektir.

“Ben ve sen onu dünyada yerleştireceğiz.” olarak açıkladıkları “İnsanı yapalım”ın anlamı budur. Yani, Yaradan’dan alma arzusu gelir ve Tora’dan ihsan etme arzusu gelir ve bu ikisi sayesinde insan dünyada var olabilecektir. Yani bu ikisi aracılığıyla kişi bolluk alabilecek ancak yine de Dvekut’ta kalacaktır.

16) Baal HaSulam, Şamati 34- Toprağın Avantajı

Yaradan’ı sevmek için ne yapılmalıdır? Bu amaçla bize, şifa olarak, Tora ve Mitzvot [emirler] ile meşgul olmanın verilmiştir, çünkü onun içindeki ışık kişiyi ıslah eder. Orada, kişinin ayrılık halinin vahametini hissetmesini sağlayan ışık vardır. Kişi yavaş yavaş, Tora’nın ışığını elde etmeyi hedeflerken, ayrılık onda nefret yaratılır. Kendisinin ve ruhunun Yaradan’dan ayrı ve uzak olmasına neden olan sebebi hissetmeye başlar.

17) Baal HaSulam, Yaradan’ın Yüzünün Gizliliği ve İfşası-1

Gizlenme sırasında kişinin O’nun dünya üzerindeki rehberliğine inanmada daha güçlü olma isteği, kişiyi kitapları, Tora’yı düşünmeye ve oradan O’nun rehberliğine olan inancını nasıl güçlendireceğine dair aydınlanma ve anlayış almaya götürür. Kişinin Tora aracılığıyla aldığı bu aydınlatma ve gözlemlere “şifa olan Tora” denir. Belirli bir miktara kadar biriktiklerinde, Yaradan ona merhamet eder ve üzerine yukarının ruhunu, yani daha yüksek bir bolluğu döker.

Fakat o, Yaradan’a olan inancını güçlendirerek şifayı -kişinin vücuduna soluduğu Tora’nın ışığını- tamamen keşfettiğinde, kişi O’nun yüzünün açık olduğu rehberliğe layık olur. Bu, Yaradan’ın “İyi ve İyilik Yapandır,” ismine uygun davranması anlamına gelir.

18) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988) 

Yaradan uğruna hiçbir şey yapamamak bizim yetersizliğimizdir. Sadece Tora’nın ışığı kalbi düzeltir, çünkü kalbe “arzu” denir ve doğası gereği sadece alma arzusudur. Ama insan doğaya nasıl karşı çıkabilir?

Bu nedenle Yaradan şöyle der, “Kötü eğilimi ben yarattım; Tora’yı şifa olarak yarattım.” Buna göre, kişi akıl için, anlamak için Tora’yı öğrenmiyor, ama Tora’yı giyinen Yaradan ile Dvekut’a ulaşmak için öğreniyor ve bu kalp için geçerlidir. Aldığı ışık, onu yeniden biçimlendirir, yani kendi iyiliği için alma arzusu, yukarıda, Yaradan’ın iyiliği için çalışmasını sağlayan güçü alabilir.

19) Rabaş, Makale 16, İhsan Etmeye Dair (1984)

Kişi, önce Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek amacıyla hareket etme gücüne sahip olup olmadığını görmelidir. Sonra, bunu kendi başına başaramayacağını fark ettiğinde, Tora ve Mitzvot’u, “İçindeki ışık kişiyi ıslah eder” noktasına odaklar ve bu Tora ve Mitzvot’tan istediği tek ödüldür. Diğer bir deyişle, çalışması için ödül, Yaradan’ın ona “ihsan etme gücü” denilen o gücü vermesi olacaktır.

20) Rabaş, Makale 875,  Üç Çizgi – 4

Kişi, kendini-sevmekten çıkmak ve her şeyi, Lişma olarak adlandırılan ihsan etmek için yapmakla ödüllendirilmeden önce, bütün bu meseleler oldukları gibi, hiçbir açıklama olmaksızın yani kişinin öğrendiği şeylerde hiçbir edinimi olmadan, yalnızca isimlerdir, zira kişinin ‘kutsal isimler’ ya da Sefirot ve Partzufim (Partzuf’un çoğulu) olarak adlandırılan üst köklerin materyaline dair hiçbir bilgisi yoktur.

‘Kabala bilgeliği’ olarak adlandırılan üst meseleleri, yalnızca Segula (çare/güç) yoluyla öğrenebiliriz, zira onlar, kişiye, kutsal isimlerden bahseden konuların Keduşa’sı (kutsallık) nedeniyle, Yaradan’la bütünleşmek için bir arzu ve özlem verirler

21) Rabaş, Makale 875,  Üç Çizgi – 4

Kişi, kendisini Keduşa’ya yaklaştırmak için üst meseleleri öğrendiğinde, ışıkların yakınlaşmasına neden olur. Bunun anlamı şudur, bu öğrenmenin onun tüm eylemlerini ihsan etmek için amaçlayarak ödüllendirilmesine neden olur. Bu, kişinin kendisini Kral’ın sarayına girmeye ve O’na bağlanmaya hazırladığı “hazırlık çalışması” olarak adlandırılır.

22) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş 155

Kişi bu ilimle meşgul olduğu zaman, ruhuyla ilgili ışıkların ve kapların adlarını anması, hemen onu bir dereceye kadar aydınlatırlar. Ancak, onları alabilecek kapları olmadığı için, ruhunun içini giydirmeden onu aydınlatırlar. Yine de bu meşguliyeti sırasında kişinin defalarca aldığı aydınlanma, ona yukarıdan lütuf çeker ve bu ona kutsallık ve saflığın bolluğunu verir, bu da onu bütünlüğüne ulaşmaya daha çok yaklaştırır.

23) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora’nın içindeki canlılığı hissetmek, büyük bir hazırlığı, bedeni Tora’nın hayatını hissedebilmek için hazırlamayı gerektirir. Bu nedenle bilgelerimiz Lo Lişma’da başlamamız gerektiğini söylemişlerdir, henüz Lo Lişma’da iken edindiği Tora’nın ışığı, kişiyi Lişma’ya getirir, zira onun içindeki ışık, ıslah eder. Böylece kişi Lişma’yı yani Tora uğruna (hatırına) çalışıp öğrenebilir, buna “Tora’nın hayatı,” denir. Kişi halen Tora’nın içindeki hayatı edindiği için, Tora’nın ışığı ona öyle nitelikler verir ki kişi Tora’nın içindeki hayatı artık hissedebilir.

24) Rabaş, Makale 10, Kötü Sözün Özü Nedir ve Ona Karşı Kim Durur? (1987)

En önemli şey, “ihsan etme kabı” olarak adlandırılan Yaradan’la Dvekut’la yani form eşitliği ile ödüllendirilmektir. Bu sebeple Tora ve Mitzvot’un şifası verilmiştir ki böylece kendine-sevgiden çıkıp, başkalarını sevmeye gelebilelim zira birinci aşama kişi ve dostu arasındaki sevgidir ve ancak o zaman Yaradan sevgisini edinebiliriz.

25)  Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora’yı öğrenmeden önce, kişi Tora’yı öğrenme sebebini sorgulamalıdır, çünkü her eylemin, kişinin o eylemi yapmasına sebep olan bir amacı olmalıdır. Bu, bilgelerimizin şöyle söylediği gibidir, ‘Amacı olmayan bir dua, ruhu olmayan bir beden gibidir.’ Bu nedenle, kişi, Tora’yı öğrenmeye gelmeden önce, niyetini hazırlamalıdır.

26) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Kişi, öğrenmeye gelmeden önce, öğrenimi meyve ve iyi sonuçlar versin, yani böylece bu öğrenme ona, onu ıslah etmesi mümkün olan Tora’nın ışığını getirsin diye büyük bir çaba harcamalıdır. O zaman, kişi, Tora sayesinde, bilge bir öğrenci olur. ‘Bilge bir öğrenci’ ne demektir? Baal HaSulam, bu kişinin, bilgeden öğrenen bir öğrenci olduğunu söyler. Bu demektir ki, Yaradan, ‘bilge’ ve O’ndan öğrenen kişi, ‘bilgenin öğrencisi’ olarak adlandırılır. Kişi, Yaradan’dan ne öğrenmelidir? Der ki, kişi, Yaradan’dan yalnızca tek bir şeyi öğrenmelidir. Yaradan’ın yalnızca ihsan etmek istediği bilinir. Benzer şekilde, insan da O’ndan bir verici, veren olmayı öğrenmelidir. Buna, ‘bilge öğrenci’ denir.

27) Baal HaSulam, On Sefirot Çalışmasına Giriş, Madde 17

Dolayısıyla, öğrenci çalışmadan önce Yaradan’a ve O’nun ödül ve cezadaki rehberliğine inancını güçlendirmek için söz verir.  Bilgelerimizin dediği gibi, “Ev sahibin çalışman için seni ödüllendirmeye yetkilidir.” Kişi çalışmasını Maneviyatın Sevapları için olmaya hedeflemelidir ve bu şekilde ondaki Işığın hazzı ile ödüllendirilir. Kişinin inancı güçlenir ve bu Işığın devası ile büyür, şöyle yazıldığı gibi: “Göbeğine sağlık ve kemiklerine ilik olur”  (Atasözleri 3:8).

O zaman Kendi İçin‘den Yaradan İçin koşuluna geleceği için kişinin kalbi rahatlar. Dolayısıyla, kendisinin inanç ile ödüllendirilmediğini bilen bir kişinin bile maneviyatı çalışarak ümidi vardır.

Zira, Manevi çalışmayla kişi kalbini ve aklını Yaradan’a inancı edinmeye koyarsa bundan daha yüce sevap yoktur, bilgelerimizin dediği gibi, “Habakkuk geldi ve önemle belirtti: ‘Erdemliler inançlarıyla yaşayacaklardır’” (Makkot 24).

28) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Çalışmanın başında, kişi öğrenmeye geldiği zaman tam bir inanç edinme arzusu yoktur, buna Tora’nın ışığı yoluyla, onu giyinene bağlanarak erişir, bu ışığı, başka hiç kimse değil, ama yalnız Tora’yı giyinen verir, buna göre, kişi Yaradan’nın kıyafetlenmesi olan Tora’yı öğrenmektedir.

Burada üç farkındalığın birliği vardır: 1) Tora Yaradan’ın kıyafetlenmesidir. 2) Yaradan Tora’da kıyafetlenir. 3) İsrail, yukarı niyetle Tora’yı öğrenmekte olan kişidir.

İlk Hassidim (Hassidut hareketine bağlı olanlar) kalplerini cennetteki Babalarına hedeflemek için bir saat dua ederlerdi. “Hedeflemek,” sözü kalbi yönlendirmektir; kalbin yönlendirilmesi ile böylece arzulara, ihtiraslara dünyevi meselelere yönelmezler, ama yalnız doğrudan cennetteki Babalarına yönlenirler.

29) Pri Tzadik, VaYeşev, Madde 3

İlk Hassidim [Hassidut hareketinin taraftarları] kalplerini cennetteki Babalarına yöneltmek için bir saat dua ederlerdi. “Amaç” kelimesi kalbin doğruluğu anlamına gelir; kalbi yönlendirmek, böylece dünyevi meselelerin tutku ve arzularında dağılmamak, sadece cennetteki Babayı doğrudan hedef almaktır.

30) Rabaş, Makale 29, Lişma ve LoLişma

Kişi Tora çalışırken, amacı hatırlamaya çalışmalıdır ki böylece bu çalışmadan ne almak istediği, daima gözlerinin önünde olsun, yani bu çalışma Yaradan’ın önemini ve büyüklüğünü bahşetsin.

31) Rabaş, Makale 22, Tüm Tora Tek Bir Kutsal İsimdir (1985)

Tora çalışmasının amacına, yani Tora çalışmamızdan ne talep etmemiz gerektiğine önem vermeliyiz. Yapmamız gereken yaratılanlar üzerinde işleyen gizlilik ve kısıtlamanın kalkması için önce “form eşitliği” denilen Kapları istemektir. Bunu edindiği ölçüde kişi kutsallığı hissetmeye başlar ve Yaradan çalışmasının gerçek tadına varır. Böylece haz alır, çünkü Keduşa neşeye sebep olur ve ihsan ışığı orada parlar.

32) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora’yı öğrenmek amacıyla çalışırken bile kişi gene de hangi niyetle öğrendiğinin farkına varmalıdır. Bu, Yaradan’ın emirlerini yerine getirmek içindir, yazıldığı üzere, “Gece ve gündüz onun üzerine düşüneceksin,” ya da Tora’nın içindeki ışığı edinmek içindir, çünkü kendi içindeki kötülüğü iptal etmesi için Tora’nın ışığına ihtiyacı vardır, bilgelerimizin dediği gibi, “Kötü eğilimi yarattım; Tora’yı da şifa olarak yarattım.” Buna göre kişi şifayı edinmek için öğrenmektedir, bilgelerimizin dediği üzere, “Onun içindeki ışık ıslah eder.”

33) RİBAŞ’ın İradesi ve Doğru Rehberlik

Öğrenirken, kişi kendini ona öğretenin önüne yerleştirmelidir, zira bazen kendini Yaradan’dan öğrenmekten uzaklaştırır. Bu nedenle, her zaman, her an kendini (O’nun önüne) yerleştirmelidir.

34) Baal HaSulam, On Sefirot Çalışmasına Giriş, Madde 18

Onu yaradan ve kötü eğilime gücünü veren Yaradan belli ki kötü eğilimi yavaş yavaş azaltacak ve top yekûn yok edecek ilacını ve devasını yaratmayı da biliyordu.

Ve eğer kişi maneviyatı çalışıyor ve kendisinden kötü eğilimi uzaklaştıramıyorsa, ya gereken çalışmada ve manevi çalışmayı uygulamasına çaba göstermekte ihmalkâr davranmıştır, şöyle yazıldığı gibi “Çalıştım ve bulamadım, inanmam,” ya da belki kişi yeterli miktarda çaba göstermiş ancak nitelikte ihmalkâr olmuştur.

Bu onların maneviyatı çalışırken akıl ve kalplerini kişinin kalbine inanç getiren maneviyatın Işığını çekmeye koymadıkları anlamına gelir. Tersine maneviyatın temel koşulu olan ve inanç getiren Işığı unuttular. Ve ilk başta bunu hedeflemelerine rağmen çalışma sırasında akılları başka yöne kaydı.

35) Baal HaSulam, Şamati 68 – İnsanın Sefirot’la Bağlantısı

Kişi kendi düşüncelerini düzeltemez, ama ancak kalbini hedefe – doğrudan Yaratan’a doğru – yönlendirmelidir. Böylece tüm düşünceleri ve hareketleri doğal olarak Yaratan’ına memnuniyet ihsan etmek için olacaktır. Ve kalbini Keduşa’nın kalbi ve arzusu olacak şekilde ıslah ettiği zaman, bu kalp Üst Işık’ı almak için bir Kli (kap) olacaktır. Ve böylece Üst ışık bu kalpte parlayacak, kalp güçlenecek ve sürekli eklenecek ve tamamlanacaktır.

Şimdi bilgelerimizin şu sözlerini yorumlayabiliriz: “Eyleme yol açan öğrenim yücedir.” Bunun anlamı, eyleme yönelten Tora’nın ışığı yoluyla, çünkü onun içindeki ışık ıslah eder. Buna “eylem” denir. Bunun anlamı, Tora’nın ışığı kalpte yeni bir yapı inşa eder demektir.

36) Zohar, Toldot (Nesiller),  “O çağırdı – Ölüm Günümü Bilmiyorum” #125

Kişi Yaradan’ın adı için Tora’ya meşgul olmalıdır. Tanrısallığa “İsim” denir çünkü Tora ile meşgul olan ve onun adına çaba göstermeyen biri yaratılmamış olsa daha iyidir.

[…] Yaradan’ı yüceltmek ve O’nu dünyada saygı duyulan ve önemli kılmak amacıyla Tora ile meşgul olmalıdır.

O bize kalplerinde bir anayol olan Tora Lişma’nın [adı için] anlamını anlatır: kişinin kalbini hedeflemelidir, böylece Tora’ya bağlanması hem kendisi hem de tüm dünya için bilgeliğin bolluğunu çekecektir. Böylece Yaradan’ın adı dünyada büyüyecek, yazıldığı gibi, “Ve yeryüzü Rab’bin bilgisiyle dolacak.” Sonra “Rab tüm yeryüzünün kralı olacak” sözleri gerçekleşecek.

37) Rabbi Abraham İben Ezra, Yesod Mora

Şimdi tüm Tora’da yazılmış yada atalarımız tarafından oluşturulmuş olan tüm  bu Mitzvot’a (emirler) dikkatimizi verelim ve onları bilelim, her ne kadar çoğu eylem yada ya söz yoluyla yapılsa da, onların hepsi kalbi ıslah etmek içindir, çünkü Yaradan tüm kalpleri ister, tüm eğilim ve düşünceleri anlar.

38) Rabaş, Makale 2, Kulak Ver Ey Tanrım (1986)

Kişi, ödüllendirildiği ve Tora’nın sırlarına bağlanma düşüncesi kendisine verildiğinde, orada yazılan tek bir kelimeyi anlamasa da yine de Tora’nın içselliğinin çalışmasına bağlanması büyük bir ayrıcalıktır.

Başka bir deyişle, onların yalnızca Tanrısallıkla ilgili konuştuklarına inanır ve düşüncelerine dalmak için yeri vardır, zira öğrendiğim her şey, kutsal isimlerdir, öyleyse çok şanslı olmalıyım. Bu nedenle yapmam gereken tek şey, Yaradan’a teşekkür etmek ve O’nu övmektir.

39) Baal HaSulam, On Sefirot Çalışmasına Giriş, Madde 156

Bu ilimle ilgilenme sırasında katı bir kural vardır – konuları hayal ürünü ve fiziksel konularla maddeleştirmemek. Bunun nedeni, böylece “kendinize put veya herhangi bir benzetme yapmayacaksınız” sözlerini ihlal etmeleridir.

Bu durumda, kişi fayda sağlamak yerine zarar görür.

40) Likutey Halahot, Hoşen Mişpat, Halahot Arev

Tora ve Mitzvot’u yerine getirmek yalnız birlik yoluyla mümkündür. Bu nedenle Tora ve Mitzot’u üstelenmek isteyen kişi kendisini İsrail topluluğuna, büyük bir birlik içinde, dâhil etmelidir. Bu nedenle, Tora’nın edinilmesi sırasında onlar kesinlikle birbirlerinden sorumludurlar, zira kişi Tora’yı edinmek ister istemez, kendisini, arzusunu onlarla birleştirmek amacıyla diğerlerine tek ve bir olarak dâhil etmelidir. Ve kesinlikle her biri dostundan sorumludur, zira hepsi bir olduklarında önemlidirler. Ve tam da her biri dostundan sorumlu olduğu için ki birlik olurlar, bu yolla Tora’yı yerine getirebilirler, bu olmaksızın Tora’yı korumak mümkün değildir. Zira böylece sevgi ve birlik arzusu bakımından, her biri dostundan memnun kalır ve aralarında form eşitsizliği yoktur. Onunla yukarının arzusuyla birleşecekleri, tek bir arzuya dâhil olurlar, birliğin amacı budur.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,093