İnsan iki güçten oluşur: iyi eğilim ve kötü eğilim ve her biri diğerine hükmetmek ister. Hükümranlık insana içindeki kötülüğü kontrol edebilmesi için verilmiştir, ama aslında kötülük iyiliği kontrol etmektedir. O zaman kötülüğe, krallığın ve hükümranlığın Sonsuza Dek Yaşayacak Olan’a ait olduğu söylenir.
Başka bir deyişle, Sonsuza Dek Yaşayacak Olan’a tutunabilmek yani verilen güç ve hükümranlık sadece kişinin içindeki kötülüğü kontrol edebilmesi için verilmiştir, ki bu sayede kişi Sonsuza Dek Yaşayacak Olan’a tutunabilsin.
O halde, kötülüğü iyiliğini kontrol ediyorsa, kişi diğer insanları da kontrol etmek ister, çünkü Baal HaSulam’ın söylediği gibi, kişi kendi bedeninde aldığı bir zevkin, iyi eğilim adına mı yoksa kötü eğilim adına mı olduğunu incelemelidir. Ancak bir kişi dostunu sevindirirse, bu tamamen iyi eğilim içindir. O halde, bir kişinin kendi bedeni dışında sevindiği şey zaten iyi eğilime aittir.
Bu nedenle, eğer bir kişinin içinde iyi eğilim hüküm sürüyorsa, diğer insanlara ihsan etmekten zevk alır. Kötülük içindeki iyiliği kontrol ediyorsa, o kişi diğer insanları da kontrol etmek ister, çünkü o kişi açısından diğer insanlar iyi eğilim olarak kabul edilir. Dolayısıyla, kişi içindeki iyiyi yönettikçe, başkalarını da yönetmek ister, çünkü onlar iyi eğilim olarak kabul edilir.