Not 304
21 Ekim 1972, Şabat’tan sonra
Sevgi ve korku ile ilgili olarak, korkunun sevgiden önce geldiği bilinmektedir. Bunun nedeni, kişinin Tora ve Mitzvot’u [emirler] sevgiyle yerine getirebilmesi içindir yani kişi Tora ve Mitzvot‘ta hazzın tadına varacak ve bu da onun Tora ve Mitzvot‘u sevmesine neden olacaktır.
Ancak, Tora ve Mitzvot‘a korku nedeniyle uyan kişi, o zaman hala Tora ve Mitzvot‘un hazzını hissetmez, ancak Yaradan korkusundan dolayı uyar. Yani, Tora ve Mitzvot’a uymazsa Yaradan’ın onu cezalandırmasından korkar.
O halde, kişinin tüm çalışması Yaradan korkusundandır yani beden ona korku hakkında şüpheler getirir. Bu nedenle, her seferinde kişi kalıcı bir inançla ödüllendirilinceye kadar, Yaradan’a olan inancını güçlendirmelidir.
Daha sonra, Tora ve Mitzvot’taki hazzın tadını hissetmek anlamına gelen sevgiden dolayı Tora ve Mitzvot’u yerine getirmeyle ödüllendirilir.
Tersine, Yaradan, Tora ve Mitzvot’tan haz duyarak, başlangıçtan itibaren O’na sevgiyle hizmet etmesine izin verseydi, canlılığı sadece bedensel zevklerden gelen ve yeme, içme gibi doğanın bütün âdetlerini yerine getiren kimseler gibi, insanın Yaradan’a inanca ihtiyacı olmazdı. Haz duygusundan dolayı Yaradan’a inanmaya ve doğanın tüm emirlerine uymaya ihtiyaç duymazlar.
Aynı şekilde, eğer Tora ve Mitzvot‘tan haz duysalardı, herkes Tora ve Mitzvot‘u Yaradan’ın emri olduğu için değil, haz için uyuyor olurdu. Başka bir deyişle, Yaradan’a inanmaları gerekmeyecek ve Yaradan ile birleşmeden Tora ve Mitzvot’un hazzını alabileceklerdi. Bu nedenle, kişi korku yoluyla Yaradan’a kalıcı inançla ödüllendirilinceye kadar Tora ve Mitzvot’un hazzını ifşa etmemek için Tora ve Mitzvot’a bir gizlilik yerleştirildi.