Bilinir ki, bir kişi hayatta olduğu sürece “yürüyen” olarak kabul edilir; çünkü Tora ve Mitzvot [emirlerle] meşguliyeti aracılığıyla her gün dereceden dereceye “yürür.” Ölümünden sonra ise “ayakta duran” olarak adlandırılır, çünkü “Ölüler özgürdür,” vb. Fakat Yakup, ölümünden sonra bile “yürüyen” olarak anılır; çünkü İsrail’in her nesilde Tora ve Mitzvot’la olan tüm meşguliyeti onlar için başarıyla sonuçlanır; zira Yakup onlara bu nitelikleri miras bırakmıştır.
“Yakup ölmedi” sözünün anlamı budur. Tifferet açısından Yakup’un yatağı tamamlanmıştır. Şüpheci bunu anlamadı ve bunun onun gerçekten öldüğü anlamına geldiğini düşündü ve ona, “Metnin tam anlamını istiyorum” dedi.
İki tür bilge öğrenci vardır: 1) Oturup kendileri için öğrenenler 2) Ödüllendirilen ve toplumu değerli kılanlar ve başkalarına Tora öğretenler.
Aralarındaki fark şudur: İkinci tür, ölümünden sonra bile dereceden dereceye yürümeye devam eder. Bu yüzden ölüm yıldönümünde görevlendirilme geleneği vardır, çünkü o gün yargılanır ve babasının dünyada ardında bıraktığı Tora ve Mitzvot’la meşguliyeti ya da bilge bir öğrenciyi güçlendirmesi sayesinde, ebeveynin ruhunda bir yükseliş olur. Bu, oğlun babayı arındırma görevinin anlamıdır ve ölümünden sonra ona saygı gösterme görevinin anlamı da budur.