On Tövbe Günü, Eylül 1963
“Rabbi Yohanan şöyle dedi: ‘Tora ile meşgul olan bir putperest ölmelidir, ‘ O, Tora’yı bize emretti; bize izin verildi, onlara değil’ denildiği gibi” (Sanhedrin 59a).
“Eğitimsiz bir kişinin önünde Tora ile meşgul olan kişi, ‘Musa Tora’yı bize miras olarak emretti; ‘miras’ değil ‘nişanlı’ [İbranice’de benzer ses] olarak telaffuz edin’ denildiği üzere, onun önünde nişanlı bir kadınla cinsel ilişkiye girmiş gibidir” (Pesahim 49b).
Tora öğrenen bir putperestin ölmek zorunda olmasının ne anlama geldiğini anlamalıyız. Bunun anlamı şudur: Eğer bir kişi tövbe etmezse, putperest olarak kabul edilir. O zaman, Tora’yı öğrendiğinde ve Tora “yaşam” olarak adlandırıldığında, “Çünkü o senin yaşamın ve günlerinin uzunluğudur” diye yazıldığı üzere, bunu ancak kendisi İsrail olduğunda, yani Yaradan’ın hizmetkârı olduğunda edinebilir.
Ancak kişi kendine hizmet ettiğinde, ki bu bize yabancı bir çalışma [puta tapma] olarak kabul edilir, o zaman halen puta tapmaya devam ettiği için Tora’daki yaşamdan zevk alamaz. Bunun sonucunda ölümü kendi üzerine çekmiş olur ki buna kişi, ölmelidir denir.
Başka bir deyişle, her ne kadar öğreniyor olsa ve Tora’yı öğrendiğine göre kendisine yaşam verilmesi, yani Tora’dan yaşamla ödüllendirilmesi gerekse de, puta taptığı için ölmesi ve yaşamaması yani Tora’daki yaşamın tadını hissetmemesi gerekir.
Bu da “Tora ile meşgul olan bir putperest Baş Rahip gibidir” sözünü açıklar. Yani, kişi hâlâ puta taptığını bilir ve bundan pişmanlık duyar. Bu durumda kesinlikle tövbe edeceği ve İsrail olmakla ödüllendirileceği söylenmiştir, zira Tora’daki ışık onu ıslah eder. Ancak bir kişi Tora’yı öğrendiğinde ve puta taptığını bilmediğinde, yani putperest olduğunu hissetmediğinde, kendi ölümünü üzerine çeker.