“Kim bilge bir öğrenciyi küçümserse, onun hastalığına çare yoktur” (Şabat [Sebt] 119b). Bu demektir ki, sadece hastalığı olan kişi, şifa bulamaz. Ancak hastalığı olmayan birinin korkacak bir şeyi yoktur.
“Hastalığının”, hâlâ tövbe etmemiş olan herkesin acı çektiği anlamına geldiğini ve acısının iyileştirilmesinin tövbe edeceği anlamına geldiğini söylemeliyiz. Her insan “eğitimsiz insanlardan” ve “kalpteki nokta” olarak adlandırılan “bilge öğrenci” niteliğinden oluştuğu için, eğer kişi içindeki bilge öğrenciyi küçümserse, asla tövbe edemeyecek ve kendi alçak durumunda kalacaktır ve bundan daha büyük bir ızdırap yoktur.
Oysa ancak içindeki bilge öğrenciye saygı duyduğunda, yani ona fayda sağlamakla ilgilendiğinde ve her gün ona nasıl fayda sağlayabileceğini, bilge öğrenciyi besleyen şeyleri, yani Tora’yı ve duayı araştırdığında, o zaman hastalığına şifa geleceğini, yani tövbe edeceğini umabilir.
Baal HaSulam’ın, bilge bir öğrenciyi, yani öğretmenini küçümseyen kişinin, öğretmenine gerektiği gibi saygı gösteremezse, iyileşemeyeceğini söylediğini duydum çünkü öğrenci öğretmeninin yüceliğini kalbinde ne kadar kabul ederse, öğretmeni de ona o ölçüde fayda sağlayabilir ve onu Şehina ‘nın [Kutsallığın] kanatları altına yaklaştırabilir.