e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

638. İnsanın Eğilimi

Londra, 30 Temmuz 1965

 

“İnsanın eğilimi her gün onu yener ve Yaradan ona yardım etmedikçe bunun üstesinden gelemez.” Bunu sormamız gerekiyor: Cennet korkusu dışında her şeyin cennetin elinde olduğu biliniyor, öyleyse neden “ancak” vs. dediler?

Mesele şu ki, mantık dahilinde olan her şey “doğa ve mantık dahilinde” olarak adlandırıldığı için, mantık ötesi, yani doğa üstü olarak adlandırılan şey inançtır, çünkü bir kişi tembel olmadığı sürece anladığı şeyi yapabilir. Ancak mantık ötesinde bunu yapamaz. Bu nedenle, doğanın üzerinde olan her şey mucize olarak kabul edilir.

Tüm mucizeler Yaradan’a atfedilir, yani yukarıdan bir uyanış olarak kabul edilir, aşağıdan bir uyanış olarak değil, zira aşağı olan doğanın üstünde olan bir şeyi yapamaz. Ancak kendisine bir mucize yapılması için, bir kişi ona bir mucize yapılsın diye dua etmelidir.

Dolayısıyla, aşağı olanın bakış açısından çalışma, ki bu onun bir seçim yapacağı anlamına gelir, sadece dua hakkında söylenmiştir ve Yaradan duayı duyar. Bu nedenle, kişiye istekleri verilir ve kural, bir duanın özellikle bir eksiklikle ilgili olmasıdır.

Bu nedenle, kişi içinde inanç için bir ihtiyaç ve eksiklik yaratmalıdır, çünkü ancak kişi inançtan yoksun olduğunu gördüğünde ve hissettiğinde ve buna ihtiyacı olduğu ölçüde, kendisi için yukarıda bahsedilenleri alamayacağını gördüğünden, o zaman Yaradan’ın ona yardım etmesi için gerçek bir duaya gelir ve sonra Yaradan onun için bir mucize yapar ve ona inanç ışığını verir.

Ancak, bilgelerimizin dediği gibi, kişi bu ışıktan zevk almamaya dikkat etmelidir, “Kişi mucizelerin çalışmasından zevk almaz.” Bu, inancın kabulünün sadece ihsan etme amacıyla olması gerektiği ve alma amacıyla olmaması gerektiği anlamına gelir, çünkü o zaman Keduşa [kutsallık] ruhunun onun üzerinde olması için yer vardır.

Eğer kişi yukarıda bahsedilen ışığı zevk almak için isterse, bedensel zevklerin ebedi olmadığını hissettiği için ebedi bir zevk ister ve bu yüzden de inancı isterse, Keduşa’nın ışığını hemen kaybeder.

Bunun yerine, kişi sormalıdır çünkü Şehina [Kutsallık] sürgündedir, bu da kişinin içinde cennetin adını kutsamak ve yabancı düşüncelere sahip olmamak istediği anlamına gelir, çünkü bedenin Keduşa hakkında söylediği iftiralara tahammül edemez, “Bütün gün boyunca düşmanlarım bana lanet ediyor” diye yazıldığı gibi. O zaman, Yaradan onun için bir mucize yaratır ve ona mantık ötesi bir inanç verir ve kişi kalıcı bir inançla ödüllendirilir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,216