“Kabala Bilgeliğine Önsöz ‘de açıklanmıştır ki, eğer insan sadece kendi için alma arzusu olan Malhut’tan genişletilmiş olsaydı, hiçbir ihsan etme eylemini gerçekleştiremezdi.
Sadece Malhut ‘un Bina ile karışması sayesinde Bina‘da da ihsan etme kıvılcımları ortaya çıkar ve insan bu sayede ihsan etme eylemlerini gerçekleştirebilir hale gelir. Tzimtzum Bet ‘e [ikinci kısıtlama] neden olan da budur ve bu sayede insan ihsan etme eylemlerini gerçekleştirebilir.
Çalışmada bunu anlamak için, alma ve ihsan etme arasında büyük bir mesafe olduğunu gördüğümüz yorumunu yapmalıyız. İkisini birbirine bağlayan nitelik, almak için ihsan etmektir, burada alma Bina‘ya karışmıştır, dolayısıyla “ihsan etme arzusu” olarak adlandırılan Bina‘da almanın bir karışımı vardır.
Bu nedenle, kişi bir ihsan etme eylemi gerçekleştirdiğinde, alma arzusu da buna dahil olur. Dolayısıyla, o zaman bile bolluğu genişletmek yasaktır çünkü kişi içindeki alma arzusuyla onu lekeleyecektir.
Ama aynı zamanda, beden zaten çalışmayı kabul eder çünkü orada bedenin çıkarının bir karışımı vardır, zira kişi yalnızca ihsan etmek için çalışmak istediğinde, beden gelir ve “Bu çalışma nedir?” yani bundan ne kazanacağım diye sorar.
Bazen bir kişi yalnızca genel halka ihsan etmek için çalışabilir, çünkü halkın sıkıntısını hissettiğinde, beden genel halkın refahından önce kendi çıkarını iptal etme gücüne sahiptir.
Ancak bu açıkça, kendi benliğini feshederek genel halkın kurtulacağından emin olduğu zaman söz konusudur. O zaman birey genel halkın önünde iptal olur, çünkü daha küçük olanın daha büyük olanın önünde kendini iptal edebilme doğası vardır.
Ancak genel halkın kurtuluşu belirsiz olduğunda, kişi genel halkın önünde kendini feshetme gücüne sahip olmayacaktır, şüphe kesinliğin önüne geçmediğinden, hayatını kaybetmesi kesindir, ancak halkı kurtarması şüphelidir.
Ayrıca, eğer bir kişi Tora ve Mitzvot ‘a [emirlere] tam bir adanmışlıkla bağlanarak bedenin iyiliği için haz alacağını görmezse ve bunun Yaradan’ın rızası için olması için çalışmaya başlarsa, bu kişinin gözünde şaibelidir çünkü Yaradan’ın onun çalışmasından zevk alıp almayacağını bilemez. Bu nedenle, bu konuda şüphelidir ve şüphe kesinliğin önüne geçmez, zira yaptığı çalışmadan dolayı yukarıda bir memnuniyet olduğuna inanmak için inanca ihtiyacı vardır.
Bedenin böyle bir gücü olmadığından, kişi inançla ödüllendirilmeden önce, Lo Lişma ‘da [Onun rızası için değil] çalışmalıdır ki bu da yukarıda belirtildiği gibi Malhut ‘un Bina ile karışmasıyla kişiye gelir.
Dolayısıyla, kişi inanç sahibi olana kadar Lişma [O’nun rızası için] çalışamaz. Bu nedenle, eğer bir kişi Lişma çalışmak istiyorsa, tüm enerjisini sadece bu noktaya odaklamalıdır: Yaradan’a kendisine inancın ışığını göndermesi için dua etmeye, çünkü ancak o zaman Tora ve Mitzvot Lişma ile meşgul olmakla ödüllendirilecektir.