8 Mayıs 1977, Tiberias
Midraş Rabbah’ta şöyle yazar: “Kim Benden korkar ve Tora’nın sözlerini yerine getirirse, tüm bilgelik ve tüm Tora onun kalbinde olur.”
“Çaba göstermedim ve buldum, inanmayın” diye açıklandığına göre, çaba göstermeden Tora ile ödüllendirilmenin nasıl mümkün olduğunu sormamız gerekir. Sıkça sorulan bir soruya göre, çaba ile bulmak arasında nasıl bir ilişki vardır? Bulmak farkında olmadan gerçekleştiğine göre, bulmakla ilgili olarak neden “çaba” kelimesi kullanılmıştır?
Yukarıdaki Midraş’a göre, demeliyiz ki, eğer bir kişi korku içinde çaba sarf ederse, ki korku inanç demektir, kişi ihsan etme arzusu formunda form eşitliği olmadan Yaradan’a yaklaşmanın imkânsız olduğuna inanmalıdır ve kişi ihsan etme arzusu ile çaba sarf eder, bu yüzden bulmakla ödüllendirilir. Başka bir deyişle, yukarıda bahsedilen Midraş’ta olduğu gibi Yaradan ona Tora ve bilgelik verir.
Gerçekten de öğretilerin geri kalanı çaba sarf etmeden edinilebilirken, neden özellikle Yaradan’ın Tora’sının çaba gerektirdiğini sormalıyız? Sonuçta, emek olmadan hiçbir şeyin edinilmediğini görüyoruz.
Bilgelerimizin “emek” olarak adlandırdıkları ve kişinin Tora’yı edinmek için harcadığı çabanın, diğer öğretiler için harcadığı çabadan farklı olduğu söylenebilir. Diğer öğretileri edinmek entelektüel çaba gerektirir. Kişi konuları anlamak için çaba sarf ederek onları kavrar ve öğretilen öğretiyi edinir.
Tora’da durum böyle değildir. Gerçek Tora’ya “armağan” denir ve “emek” kelimesinin “armağanlarla” hiçbir ilgisi yoktur, zira bir armağan alıcının emeğine değil, verenin bakış açısına bağlıdır. Dilerse, istediği herkese hediye verir. Dolayısıyla, Tora ile ilgili olarak nasıl emekten bahsedebiliriz?
Bunun yerine, genellikle kişinin hediye vermek istediğinde, bunları sevdiklerine verdiğini görüyoruz. Bu nedenle, eğer alıcı kendisine bir hediye verilmesini istiyorsa, hediye verenden hediye isteyemez. Bunun yerine, alıcı hediye verenin kendisini hediye vereni sevenlerden biri olarak görmesini sağlamaya çalışırsa, hediye veren de doğal olarak ona hediye verecektir.
Bu nedenle, kişi Tora hediyesiyle ödüllendirilmek için her türlü eylemle kendini göstermelidir ki, hediye veren kişi de onun kendisini sevenlerden olduğunu görsün. O zaman ona her şekilde hediye verecektir.
Yaradan’ın, kişinin Yaradan’ı sevenler arasında olduğunu görmesini sağlamak büyük bir çabadır, zira kişi hiçbir şey istememeye çalışmalı ve tek arzusu kendine olan sevgisi için değil, Yaradan sevgisi için Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek olmalıdır. Bu büyük bir çabadır çünkü bu, kişinin yaratıldığı doğaya aykırıdır.
Kişi bu emek sayesinde Kral’ı sevenler arasında yer alır ve sonra Yaradan bunu ona bir armağan olarak verir.
İşte bu yüzden burada emek vardır -Yaradan’ı sevmek ancak kendine fayda sağlamak için değil, Yaradan’a memnuniyet getirmek için. O zaman, “buldum”, yani Yaradan bir kişiye bulmanın hazzını ve zevkini verir, çünkü o ters yönde, Yaradan’a ihsan etmek için çaba göstermiştir. Bulmak, Yaradan’ın kişiye haz ve zevk ihsan etmesi anlamına gelir.
Yukarıda söylenenlerin bir özeti:
1) Tora’yı neden çaba harcamadan edinemeyiz, bu da öğretilerin geri kalanının çaba harcamadan edinilebileceği anlamına gelir?
2) Özellikle Tora ile ilgili olarak gösterilen çaba nedir?
3) Tora’ya neden “bulmak” denir? Eğer kişi ona bir buluşta olduğu gibi farkında olmadan ulaşıyorsa, burada bir emekten nasıl söz edebiliriz?
4) Tora bir armağandır, bir buluş değildir.
5) Eğer Tora bir armağansa, “armağan almak için çaba sarf etmekten” nasıl söz edebiliriz? Ne de olsa, hediyenin Kli’si “sevgi” olarak adlandırılır, bu da sevdiklerimize hediye verdiğimiz anlamına gelir.