Hanuka, Kislev, Aralık 1960
Bilgelerimiz şöyle der: “Hanuka nedir? Bilgelerimiz, ‘Kislev’in yirmi beşinde, Hanuka günlerinde’ dediler” vs. (Şabat [Sebt] 21a). Yani, Hanu-Koh [buraya park etti], çünkü yirmi beşinde savaşta park ettiler. Park etmenin özellikle çalışmanın ortasında anlamına geldiğini anlamalıyız. Güç kazanmak için durur ve dinleniriz, böylece yürümeye devam edebilir ve bitene kadar savaşı kazanabiliriz.
Bu park etmenin ne olduğunu anlamalıyız. Bilgelerimiz o dönemde Yunanlıların İsrail’i Tora ile meşgul olmamaya mahkûm ettiklerini söylerler. Yani, mucize sadece ruhun ihtiyaçları olan maneviyatın kurtarılması üzerineydi. Purim’de ise tam tersine, bedenlerin kurtuluşu söz konusuydu.
Bu nedenle Hanuka’da övgü ve şükran yoluyla mucizenin tanınması sağlanırken, Purim’de mucize bedenler üzerinde olduğu için “bir şölen ve şenlik” yazılmıştır. Dolayısıyla, mucizenin bedenler aracılığıyla, yani şölen ve şenlikle tanınması gerekir.
Çalışmada ve etikte tüm bunları anlamak için, bilgelerimizin ne dediğini anlamalıyız: “Efendimizi tüm kalbinle sevmelisin -hem iyi eğiliminle hem de kötü eğiliminle” (Berahot 54). Yaradan’a iyi eğilimle hizmet etmeliyiz, yani Yaradan’ı hoşnut etmek için Tora ve Mitzvot [emir] ile meşgul olmalıyız. Peki ama kötü eğilimin anlamı nedir? Kötü eğilimin içimizdeki alma arzusu olduğu bilinmektedir. Alma arzusunun Yaradan’a nasıl hizmet edebileceğini anlamalıyız.
Sulam ‘da [Zohar’a Merdiven yorumu] açıklandığına göre, kişi ihsan etmek amacıyla hazları almakla meşgul olduğunda, “Kötü eğilimi Ben yarattım; Tora’yı da bir şifa olarak yarattım” diye yazıldığı üzere, alma arzusunda kötülük yoktur, çünkü Tora aracılığıyla kötü eğilim tatlandırılmıştır.
Hanuka mucizesi sadece iyi eğilimle gerçekleşmiştir. Bu nedenle sadece “park etme” olarak adlandırılır, çünkü çalışma tamamlanmamıştır, yani “beden” olarak adlandırılan kötü eğilim üzerinde halen ıslahlar yapılmalıdır. Bu sadece Purim mucizesidir.
“Gözlemlendi ve alındı’nın anlamı budur, şimdiye kadar zorla, çünkü kötü eğilim henüz ıslah edilmediği için bu çalışmayı kabul etmemişti ve şimdi mucize bedenlerin kurtuluşunda olduğu için, ‘tüm kalbinizle-her iki eğiliminizle’ gerçekleşir. Bu yüzden buna “isteyerek” denir.
Bu nedenle, Hanuka’da mucizeyi sadece ruhun ihtiyaçları olan övgü ve şükranla tanırken, Purim’de mucizeyi bedene dokunan şölen ve şenlikle tanırız.
“Makabiler zamanında Yunanlılar etrafımda toplandılar, kulelerimin duvarlarını yıktılar ve bütün yağları kirlettiler.”
“Yunanlılar”, kişinin her şeyi dışsal akılla anlamak istediği bir felsefeyi ifade eder. “Sonra Makabilerin günlerinde” özellikle Makabiler, yani Yaradan’ın hizmetkârları varken, Yunanlıların kontrol sahibi olduğunu görürüz.
Homot [duvarlar], Techum [bölge/alan] harflerine sahiptir (ARI’nın yazılarında açıklandığı gibi). Bu, bir kişinin düşüncesini, çalışmayı dışsal akılla değil, inançla anlamak istemekten alıkoyduğu anlamına gelir ve inanç dışsal olanlara karşı bir duvardır. “Kulelerim”, ‘bollukla dolu bir kule’ anlamına gelir. “Yağlar” da netliktir…