e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Makaleler

Kral Senin Gölgendir

Dolayısıyla, “bilmek” ve “değer vermek” arasında hâlâ bir ayrım hisseden kişinin kalbi bütünleştirmesine ihtiyacı vardır. Bu böyledir çünkü Yaradan’ın bakış açısından onlar bir ve aynıdır ve Yaradan halktan herkesin kalbine içtenlikle dalar. O’nun bakış açısından böyledir. Bu nedenle kişinin ihtiyacı var mıdır? Sadece bilmeye. Farkındalık değişir ve farkındalık tamamlar ve “Kral senin gölgendir” sözlerinin anlamı budur.

Zengin Adamın Mahzendeki Oğluyla İlgili Hikâye

Ruhun karanlık bedene bürünene kadar kısıtlamalar boyunca ortaya çıkması sadece utanç ekmeğinden dolayıydı ve sadece bunun vasıtasıyla kısıtlamadan önceki köküne döner. Ayrıca, geçirmiş olduğu korkunç hareketin ödülü gerçek Bütünleşmek gerçek ödül olmasıdır. Bu, ruhun utanç ekmeğinden kurtulduğu anlamına gelir, zira alma kapları ihsan etme kaplarına dönüşmüştür ve formu Yaradan’ına eşittir.

Kişi Düşündüğü Yerdedir

Ancak güven eksikliği ile kişi çabalamak zorundadır ve her çaba Kötü Eğilim'dendir, “ve lanetlenmiş olan kutsanmışa tutunmaz”, zira tüm çabasını manevi ilmin sözlerine adayamayacaktır. Ancak, kişi başka denizlerde dolaşmak istiyorsa bu sözleri hiç dikkate almamalıdır, sadece mümkün olduğu kadar hızla rutinine dönmelidir, tıpkı şeytani bir zorlama gibi, ki kıvılcımlarını henüz doğru bir şekilde birleşmemiş zaman ve yerlere dağıtmasın.

Gerçeğin Yolunda Yürümek

Ve çizginin başında yürümeye başlayan kişi ne sağa ne de sola bir saç teli kalındığında bile sapmamaya çok dikkat etmelidir. Bunun böyle olmasının nedeni başlangıçta bir saç teli kadar bile sapma olsa ve kişi tamamen düz devam etse de Kralın sarayına varamayacağı kesindir, zira gerçek çizgide adım atmıyordur ve bu gerçek bir benzetmedir.

Ben Kendim İçin Değilsem, Kim Benim İçin

Dünyevi konuların sırası da bu şekildedir, zira maneviyat ve fiziksellik eşittir. Dolayısıyla, kişi günlük kazancını elde etmek için, işe gitmeden önce Kişisel İlâhi Takdir’den düşüncelerini çıkarmalı ve şöyle demelidir, “Ben kendim için değilsem, kim benim için” ve herkes gibi fiziksellikte yaşamını kazanmak için her şeyi yapmalıdır.

Otur ve Hiçbir Şey Yapma Daha İyi

Atalarım beni sadece bu sınırla bıraktılar ve zaten bu ölümlü faydasız görüntülerde hazineler buldum, zira tüm bunların gözlerim önüne serilmesinde bir neden var. Sadece ilmin kombinasyonları için yaratılmış olan bunlar her ilmi ve her bilgiyi ifade etmek için müthiş harflerdir. Öncelikle, bu dünyadaki uyuşukluk özelliğini muhakeme edelim. Genellikle, hiç de kötü ve aşağılanacak bir özellik değildir. Bunun kanıtı bilgelerimizin dediği gibidir, “Otur ve hiçbir şey yapma daha iyi.” Ve mantık ve bazı yazılar bunu reddetmesine rağmen, bunun doğru bir şekilde kesinliğini göstermek için “her ikisi de yaşayan Yaradan'ın sözleridir” kelimelerini sizlere göstereceğim ve her şey yerli yerine oturacak.

Pardes – Meyve Bahçesi

Ve Yaratılıştan önce ruhlar O’na tamamen bağlıydı ve onlar talep etmeden bile, O onların üstüne taçlar ve çelenkler, ihtişam, yücelik ve saltanat yerleştirdi, zira O onlarına arzularını Kendiliğinden bilir ve onlara bahşeder. Dolayısıyla, aşağıdan bir yerden uyanışla ilgili bir isim belirtmek elbette ki mevzu dışı. Bu nedenle, Basit Işık olarak addedilir, zira her şey tamamen basitlik içindedir ve bu Işık her bir kişi tarafından anlaşıldı, hiç ilim görmemişler tarafından bile.

Bakanlar Arasından Köleyi Yükseltmek

Sebebi, kötü ve yanlış bir düşüncenin, “İyilik yapan İyi”nin ta kendisi olan Yaradan’a atfedilememesidir. Ancak, Kişisel İlahi Takdir (kişisel kader) bilgisi sadece Yaradan’ın gerçek hizmetkârlarına açılır – O’nun bundan önce gelen tüm nedenlere sebep olduğu, hem iyi hem de kötü. O zaman onlar Kişisel İlahi Takdir ile birbirlerine bağlıdırlar, zira arı olana bağlı olan herkes arıdır.

Tanrıyı Sevenleriniz Kötülükten Nefret Eder

Kötülüğü karşı nefret, “alma arzusu” denilen kötülükten nefret etmek olarak ifade edilir. Ve kişi bundan kurtulacak hiçbir yönteme sahip olmadığı ve aynı zamanda bu durumu kabul etmek istemediğini görür. Ve kişi kötülüğün kendisine neden olduğu kayıpları hisseder ve kötülüğü kendi başına geçersiz kılamadığını görür, zira bu insana alma arzusunu monte eden Yaradan tarafından doğal bir güçtür. O koşulda, yukarıdaki sözler bize kişinin ne yapabileceğini söyler, yani kötülükten nefret etmek. Ve bununla Yaradan kişiyi kötülükten uzak tutar, şöyle yazıldığı gibi, “O, Kendisini izleyenlerin ruhlarını korur.” Bu koşulda kişi zaten başarılı bir insandır, zira Yaradan’la bir miktar bağı vardır, en minicik bir bağ bile olsa.

Yükseliş Zamanı

Böyle yapmanın iki nedeni vardır: A. Kişi bir takım şeyleri inceleyip onu anlamaya özlem duyduğunda bu özleme “dua” denir. Bunun nedeni duanın bir eksiklik olmasıdır, yani kişi eksik olduğu bir şeyi çok arzular ve Yaradan bu onun eksikliğini doldurur.

Lişma

Bundan dolayı, Cennet Krallığının yükünü üslenmenin üzerine kişinin bunun tam olmasına ihtiyacı vardır, yani hiçbir şekilde almak için değil sadece ihsan etmek için. Ve eğer kişi organların bu görüşle hemfikir olmadığını görürse duadan – bedenini Yaradan’a hizmet etmeye razı olması için yardımdan ve Yaradan’a kalbini dökmekten başka çaresi yoktur.

Kişinin Çalışmasının Özü

Dolayısıyla, kişinin öncelikli çabası, ihsan etmekte tat hissedecek bir güç edinmek olmalıdır, ki bu kendine almakta tat hisseden gücü azaltmakla olur. Bu koşulda, kişi yavaş yavaş ihsan etmekte tat edinir.

Kutsallığın Gölgesi İle Sitra Ahra’nın Gölgesi Arasındaki Fark

Bir başka deyişle, güneşi gizleyen fiziksel gölge güneşi hiçbir şekilde değiştirmediği ve güneşin tüm gücüyle parladığı gibi, Yaradan’ın İlahi Takdiri’ni hissetmeyen kişi de Yukarıda her hangi bir değişime neden olmaz, şöyle yazıldığı gibi, “Ben, Tanrınız değişmem.” Bunun yerine tüm değişimler alıcılardadır. Bu gölgede, bu gizlilikte iki ayrımı gözlemlemeliyiz: 1. Kişi hissettiği karanlık ve gizlilikleri hâlâ aşabildiğinde, Yaradan’a hak verebildiğinde ve Yaradan’a Yaradan’dan gelen ve hissettiği tüm gizlilikleri görmesi için, yani Yaradan’ın tüm bunları kişiye duasını ifşa etmesi ve Yaradan’a tutunmaya özlem duyması için, yaptığına gözlerini açması adına dua edebildiğinde.

Alışkanlık İkinci Doğa Olur

Hislerle ilgili olarak Yaradan ve varlıklar arasında bir fark olduğunu bilmemiz lazım. Varlıklar için, hisseden ve hissedilen vardır, edinen ve edinilen. Bu, bir takım realiteye bağlı hisseden bir şeyimiz olduğu anlamına geliyor. Ancak, hisseden bir şeyi olmayan realite sadece Yaradan’ın Kendisidir. O’nda “düşünce ve algı her neyse yoktur.” İnsanda bu şekilde değildir: kişinin tüm varlığı sadece realitenin hissiyatı sayesindedir ve realitenin değeri bile sadece realiteyi hisseden kişiye göredir.

Karşılıklı Sorumluluk – Bağ (Aravut)

Tüm halk oybirliğiyle hemfikir olup “Yapacağız ve duyacağız” dedikten sonra halkın her bir üyesi, her bir diğer üyesinin hiç bir eksiği olmamasından sorumlu oldu. Sadece o zaman manevi edinime hak kazandılar, öncesinde değil. Bu kolektif sorumluluk ile her bir üye kendi bedeninin ihtiyaçlarını karşılama endişesinden özgür kaldı ve “Dostunu kendin gibi sev” manevi kanunu yerine getirebilir ve sahip olduğu her şeyi ihtiyacı olan kişiye tam anlamıyla verebilir hale geldi, zira artık kendi bedeninin ihtiyaçlarını düşünmek zorunda değildi çünkü etrafında onun ihtiyaçlarını karşılayacak altı yüz bin sadık dostunun olduğunu biliyordu.

Barış

“Kabalist Şimon Ben Halafta şöyle dedi: “Yaradan halkın iyiliği için sadece barışı buldu, dediği gibi, şöyle yazar: ‘Yaradan halka güç verdi; Kral halkını barış ile kutsadı’” (Masehet Okatzin). Önceki makalelerde gösterildiği gibi, Yaradan’ın işinin özünü başkalarını sevmek ve pratikte “başkalarına ihsan etmek” olarak, yani başkalarını sevmenin aslen onlara iyilik yapmanın göstergesi olarak genel hatlarıyla belirledikten sonra, başkalarını sevmek, içeriğine en uygun olarak, amacın unutulmadığına emin olmak için onlara ihsan etmek olarak belirlenmelidir.

Dostların Birliği

Şöyle yazılmıştır: “Sürgüne düşmüş bir öğrencinin öğretmeni (Kabalist) de onunla birlikte sürgündedir.” Bilgelerimiz şaşkınlardı: Nasıl olur da bir öğrencinin şikâyetleri manevi çalışmasını yönetebilir onu Yaradan’ın etkisinde olmaktan geri atabilir, özellikle de gerçek bir öğretmene bağlıyken?

Dost Sevgisi

Gerçek kendisini gösterir ve acı çeken ıstırabını dile getirir ve bunu ne bastırabilir ne gizleyebilir. Gerçekten de, hepinizi hissediyorum, bugün yarınla yer değiştirmiş ve “şimdi” yerine “daha sonra” diyorsunuz. Bunun için hatayı anlamak ve sapmaktan başka çare yoktur – çünkü sadece bugün kurtuluşa ihtiyacı olanlar Yaradan tarafından kurtarılır. Ve yarını bekleyenler, Yaradan korusun, aklı yıllar sonra edinirler.

On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş

Ancak, bu çalışmayla ilgili kime bahsetsem ilk soru şöyle geliyor: “Gökyüzünde kaç tane melek olduğunu ve isimlerini neden öğreneyim ki? Manevi çalışmayı bu bilgi olmadan gerçekleştiremez miyim? İkinci soru şöyle gelir, “Bilgelerimiz zaten kişinin karnını önce Mişna ve Gimara ile doldurması gerektiğini saptamışlar. Dolayısıyla, kişi ifşa olmuş tüm ilmi tamamladığı ve sadece gizli ilmin eksik olduğu konusunda kendisini nasıl kandırabilir?”

Özgürlük   

Bu kelimelerin açıklığa kavuşturulması gerekiyor, zira manevi edinim (Işığın ifşası) konusu nasıl olur da kişinin ölümden özgürlüğüyle ilişkili olabilir? Dahası, maneviyatı edinerek ölümü mümkün olmayan ölümsüz bir beden edindiler ise bunu yeniden nasıl kaybettiler? Ölümsüzlük (ebediyet) yok olabilir mi?

Yaradan’ın Yüzünün İfşası ve Gizliliği

Bu, kişinin dua etmesi ve problemleri için sadaka vermesi ancak ona hiçbir karşılık verilmemesi anlamına gelir. Ve tam olarak kişi sorunları için dua etmeyi bıraktığı anda ona cevap verilir. Kişi ne zaman bunun üzerine çıkıp İlahi Takdire inansa ve yaptıklarını iyileştirse şans ondan uzaklaşır ve kişi yeniden merhametsizce düşer. Ve inkâr edip yaptıklarını kötüleştirdiğinde ise çok başarılı olur ve büyük ölçüde rahatlar.

Zohar Kitabı’na Önsöz

2. Öncelikle şunu bilmelisiniz ki Zohar kitabında ve hatta efsanelerinde anlatılan her şey KHB (Keter, Hohma, Bina), HGT (Hesed, Gevura, Tiferet), NHYM (Netzah, Hod, Yesod, Malhut) olarak adlandırılan On Sefirot’un çeşitleri ve bunların devşirimleridir. Tıpkı konuşulan dilin 22 harfin değişimlerinin her nesneyi ve kavramı, ayrıca kavramları ve kavramların değişimlerini deşifre etmek için yeterli olması gibi, On Sefirot da Cennetin kitabındaki tüm bilgeliği ifşa etmek için yeterlidir. Ancak kişinin ihtiyatlı olmasını gerektiren ve kitaptaki kelimeleri çalışırken aşmaması gereken üç sınır vardır.

Panim Meırot Umasbirot [1] Kitabına Giriş

Burada öğrenecek çok şey var: İlki, halk için barıştan daha iyi bir şey olmadığını nasıl kanıtladılar? İkincisi, makale açıkça barışın kendisinin kutsama olduğunu belirtiyor, şöyle yazıldığı gibi, “barışta güç ve kutsama vermek.” Onlara göre şöyle yazılmalıydı, “barışa boyun eğmek.” Üçüncüsü, neden bu sözler Mişna’ın sonuna yazıldı? Ayrıca, “barış” ve “güç” kelimelerinin anlamlarını ve ne demek istediğini anlamamız lazım. Bu makalenin gerçek anlamını tercüme edebilmek için çok uzun bir yol gitmemiz lazım zira bilgelerin kalplerini incelemek çok derin bir meseledir. Bu, Maneviyat ve Sevabın tüm konuları ifşa olan ve gizliyi taşır, şöyle yazıldığı gibi, “Uygun şekilde söylenen söz gümüş içinde altın elma gibidir.”

Kabala İlminde Madde ve Form

Örneğin, bir masa maddeden oluşur, yani odun ve bir formu vardır, masa şekli. Odun olarak madde şeklin taşıyıcısıdır: Masa. Ayrıca, “yalancı” kelimesinde de madde vardır, ki bu insandır ve bir şekil de vardır: Yalan. İnsan olan madde, yalanı, yani yalan söyleme alışkanlığını taşır. Bu yüzden her şeyde madde ve form vardır.

Bu Yudah İçin

Bu nedenle Mısır’da çıtır yufka ekmeği (Matza) yenildiğini bugün bile hatırlamaktan hoşlanıyoruz çünkü bizler de gurbette esir edilmiş gibiyiz. Ayrıca bu Sevap ile yakında bizim günlerimizde olacak olan kurtuluşu genişletmeyi hedefliyoruz, tıpkı atalarımızın Mısır’da yediği gibi. Bu yıl burada – önümüzdeki yıl özgür. Yukarıda bu Sevabı hedefleyerek, Mısır’daki atalarımızın Matza’yı yiyerek Sevabı gibi, kaderimiz olan garanti edilmiş kurtuluşu, uyandırabiliriz yazılmıştır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
21 - 0,088