Zürih, 20 Haziran 1965
“Bu Menora‘nın [Tapınak Lambası] yapımıdır, altından yapılmış çekiç işi; tabanından çiçeklerine kadar çekiç işiydi; Efendi’nin Musa’ya gösterdiği düzene göre, o Menora‘yı yaptı.”
Çekiç işi konusunu etik açıdan anlamalıyız. RAŞ şöyle yorumlamıştır: “Değerli [parça] bir altındı. Parçalarını uygun bir şekilde biçimlendirmek için çekiçle vurur ve baltayla keserdi ve parça parça bağlanarak yapılmazdı.”
Başka bir deyişle, o tek bir bütündü ve ondan birçok parça yapılmıştı. Temelin inanç olması gerektiğini savunan Yahudiliğin yolu ile dünya uluslarının yolu arasındaki asıl fark burada yatmaktadır. Öyle ki, O’nu araştırmakla O’nu edineceklerini düşünürler. Bu nedenle, detay detay, yani O’nun hakkında öğrendiklerine dair entelektüel anlayışların yolunda yürürler.
Her seferinde O’nu daha iyi anladıklarını düşünürler. Bu da organları tek tek ele alıp onları bir Menora’ya dönüştürmek anlamına gelir, yani her seferinde O’nun hakkında daha fazla şey öğrenmekle sonunda bir Menora niteliğine sahip olacaklardır.
Ancak Yahudiliğin yolu bunun tam tersidir. Bu yol, Ze-Hav [bunu ver/lit. altın] kelimesinden gelen “alma arzusu” olarak adlandırılan altın yeteneğini alıp bir çekiçle vurmaktır, bu da zihin ve kalp nitelikleriyle gittikleri anlamına gelir ve buna “çekiç işçiliği” denir, zira inanç yolundan giderler. O sırada kişinin pek çok sorusu vardır, çünkü inanç meselesi özellikle aklın hemfikir olmadığı yerde başlar. Doğal olarak, mantık ötesi inancı kabul etmek onun için zordur.
Ayet ayrıca “tabanından çiçeklerine kadar” diye ekler. “Tabanı”, “uyluğun gizlendiği gibi” sözlerinden, henüz gizlenme dönemindeyken anlamına gelir. “Çiçeklerine kadar” demek, kişinin, çiçek açmaya başladığı ve çiçek açmayı çalışmasına temel olarak almak istediği anlamına gelir. Bu da yasaklanmıştır. Bunun yerine, “Efendinin gösterdiği düzene göre” baştan sona çekiçle işlenmelidir. Musa’nın kafasının karıştığı Menora işinin anlamı budur.
Hohma‘yı [bilgeliği] elde etmek için, gerçek akılla ödüllendirilene kadar, küçük bir akıldan daha büyük bir akla doğru giden bir dereceler sırası izleriz. Diğer yandan, tam tersi bir emir yani mantık ötesinde inancın esas alınması emrini de verir.
Tam da bu sayede Keduşa [kutsallık] bilgisiyle ödüllendiriliriz, yani çalışmayı “çekiçle çalışma” olarak kabul ederek başlarız ve Menora’nın çalışmasında yani herhangi bir çalışmada uzuvların kesilmesi yoktur, sadece inanç vardır.
Tam olarak “çekiçle vurma” olarak adlandırılan vuruşlar sayesinde ayrıntıları elde etmeye başlarız, çünkü bir Mitzva [emir] ile bir sonraki arasında fark vardır.
Dolayısıyla, başlangıçta hiçbir fark olmaksızın bir parça değerli altın iken, daha sonra tek bir bağlantısı olan birçok ayrıntıya dönüşmüştür. Buna karşılık, (Zohar‘ın Girişi, 161’de) bir filozofun Rabbi Şimon’a sordu, vs. yazıldığı gibi, dünya uluslarının yolu bunun tam tersidir.