Sukot, Ekim 1963
Avid [Aramice: yapmak] Avud [İbranice: kayıp] kelimesinden gelir, çünkü Ayin ve Alef birbirinin yerine kullanılabilir. Başka bir deyişle, kişi gerçekten kaybolduğu bir koşula geldiğinde, dünyada nasıl var olabileceğini veya tutunacak bir şeyi olduğunu göremediğinde, tüm taktikleri ve fikirleri tükettiğinde ve tüm emek ve çabalardan sonra her şeyin kaybolduğunu gördüğünde, kendini toparlamalı ve “Merhametli olanın yaptığı her şey, en iyisi içindir” demelidir.
Başka bir deyişle, tüm bu kaybolma hallerini ona Yaradan getirmiştir ve bunlar en iyisi içindir. Yani, kişi, onlar aracılığıyla en düşük dereceye gelmiştir ve bu sayede, “Efendi yüksektedir ve alçakta olan görecektir” diye yazıldığı üzere, yükselebilecektir, çünkü kişinin kendini tamamen kaybolmuş hissetmesinden daha büyük bir alçalma yoktur.
“Merhametli Olan, her ne yaparsa en iyisi için yapar” sözünün anlamı budur. Daha sonra, kişi yeniden çalışmaya ve eylemlerini ıslah etmeye başladığında ve sevgiden tövbe ettiğinde, “Bu da en iyisi içindir” der, burada kaybolduğu halleri kasteder ve bir kişinin kaybolma durumuna gelmesinden daha büyük bir günah yoktur.
Kişi, sevgiden tövbe ettiğinde, bunun da en iyisi olduğunu, kötünün kendisinden, iyinin yapıldığını görür. Dolayısıyla “Merhametli Olan her ne yaparsa” ile “bu da en iyisi içindir” arasında bir fark vardır.