“Eğer savcının karşısında bir avukat yoksa, Yakup’a yasanın ve yargının sözlerini söyle.”
Ondan istediğimiz “yasa ve yargı sözlerinin” ne anlama geldiğini sormalıyız.
Şunu söylemeliyiz ki, bir kişi Yaradan’a yaklaşmayı üstlenmek istediğinde, hemen kendi aşağılığını ve alçaklığını, dünyanın geri kalanı gibi sürekli saçmalıklarla meşgul olduğunu hisseder, o halde neden böyle birdenbire Yaradan’ın kendisini diğerlerinden daha fazla yaklaştırmasını ister? Bu onun açısından bir küstahlık gibi görünüyor.
“Savcının karşısında bir avukat yoksa” sözünün anlamı budur, davacı günahlarından ve suçlarından bahsetmeye başladığında ve kişi bunları haklı çıkaramadığında, “Yakup’a söyle” diye sorarız, yani kalpteki Akev [topuk] olarak kabul edilen, kişinin ayaklarıyla çiğnediği bir Mitzva [emir] olarak kabul edilen noktaya, “yasanın sözlerine”, çünkü hiçbir dışlanmışın O’ndan dışlanmayacağı O’nun bir yasasıdır. Böylece, en azın en azı bile Yaradan’a yaklaşacaktır. Neden böyle olmalıdır? Bu bir yasadır. O zaman, yargıya göre, kişi, günlerimizde zamanı hızlandırmalıdır, Amin ve dua sırasında hemen yaklaşabilelim.