e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Notlar > 720. Bilgi Ekleyen, Acı Ekler

720. Bilgi Ekleyen, Acı Ekler

Bir kişi Katnut’ta [küçüklük/bebeklik] iken, büyümeden önce, her bir şeyden canlılık ve haz aldığını görürüz. Karşılaştığı her şey onu heyecanlandırır ve objeyi sevdiğinde ve onunla oynamayı arzuladığında ondan ‘iyi’, objeden korktuğunda ve ondan uzak durduğunda ise ‘kötü’ bir şey ortaya çıkarır.

Bu ikisi aracılığıyla büyür ve kısa bir süre içinde -yaklaşık on yedi veya yirmi yıl- büyüyüp yaklaşık 1.60-1.80 metre [5’4″- 6′] uzunluğunda bir ağaç olana kadar genişler ve uzar.

Sonra, büyüdüğünde, Daat [bilgi] niteliğini elde ettiğinde ve onu alıp almayacağı ya da ondan uzaklaşıp uzaklaşmayacağı konusunda her şeyi ölçebildiğinde ve onu almaya değer olduğunda ve onu zaten istediğinde bile, çocukken herhangi bir dışsal esarete sahip olmadığı ve kalbinin istediğini yaptığı halde, dışsal nedenlerden dolayı yine de ondan uzaklaşmalıdır.

Doğal olarak yaşamı ve hazzı bulması zordur, çünkü her şeyi kendisine yaklaştıramaz. Aksine, çoğu şeyi elinin tersiyle itmek zorundadır, çünkü akıl ona bu şeylerin kişiliğine uymadığını düşündürür. Böylece ekmeğe muhtaç hale gelir ve büyüdüğünde ağaç artık enine ve boyuna yayılamaz, ama sahip olduklarını kaybetmemek adına gücü olmasından dolayı mutludur.

Küçükken her şeyi ister ve arzulardı, yani her şeyden canlılık ve haz alabilirdi. Bu nedenle çocukların her zaman yeni şeyler istediklerini ve herhangi bir şeyi elde etmeden önce, sadece o nesneyi alabilmek için her türlü numarayı -ister isteyerek ister bağırarak- yaptıklarını görürüz. Ancak objeyi alır almaz onu fırlatır ve yeni şeyler ister.

Ama büyüdüğünde, her tutkuyu uğruna emek vermeye değip değmeyeceği ya da ondan vazgeçmesi gerekip gerekmediği konusunda sorgular.

Gerçekte, maddesel hiçbir şey için uğraşmaya değmez. Dolayısıyla, onlar hakkında düşünmeye başladığında hemen çalışmak için bir Kli’si [kabı] olmayacaktır; bu nedenle devam etmez. Öyleyse büyüyebilmek için canlılığı nereden alacak?

Tıpkı bir ağacın her gün yeni besinlere ihtiyaç duyması ve bu olmadan kuruyup ölmesi gibi, insan da bedenselliğini tatmin etmek için bedensel besin almalıdır. Ayrıca maneviyatını da tatmin etmelidir.

Bu nedenle, aklı ne kadar büyürse, maneviyata o kadar çok ihtiyaç duyar. Ve sonra, “acı ekler”, çünkü manevi beslenme için değerli gıdaları her zaman elde etmesi zordur.

Ve aklına entelektüel bir şey geldiğinde ve bu şeyle oynadığını düşündüğünde bile, zihniyle incelemeye başlar başlamaz, eleştiri gücüne zaten sahip olduğu için gördüğü ve duyduğu her şeyi zihninde özümsemeyi her zaman başaramaz.

Ve hesap yapma gücü ne kadar artarsa, o kadar çok eziyet çeker çünkü aklının kölesi haline gelir, yani aklı izin vermeden hiçbir şey alamaz, çünkü onun rızası olmadan bir şey yapması yasaktır. Akıl ne kadar büyürse hesap yapma gücü de o kadar büyür. Böylece, bilgi ekleyen kişi acı da ekler.

O zaman, kişi için besin elde etmek zordur çünkü insanın akılla, onun rızası olmadan herhangi bir şeyi yapmasının yasak olduğuna dair karşılıklı bir anlaşması vardır ve kişi bu anlaşmayı ihlal ettiğinde, akıl derhal insanla olan ortaklığına son verir ve onu bırakır.

Belki de bilgelerimizin “Domuzdan daha zengin ve köpekten daha fakir kimse yoktur” sözleriyle ima ettikleri şey budur. Bu da Katnut’ta, kişinin eylemlerini eleştirecek bir yanı olmadığı için her zaman tekrarladığı anlamına gelir. Yani, böyle şeyler yapmaması gerektiğine zaten karar vermiş olsa bile, yine de yasakladığı şeyi tekrarlar. O her zaman zengindir, yani pazarda her zaman satılık kalitesiz yiyecekler bulunabilir.

Bu durum bir köpek için geçerli değildir. Bir kişinin köpeği varsa, yani her şeye dikkat ediyorsa, bilgelerimizin “Erdemliler, kalpleri onlara verilmiştir” dediği gibi, yani “Ve her bilge kalpli,” vb. yazıldığı üzere onların bir kalbi vardır, çünkü o zaman kişi hiçbir şeyden haz ve bolluk elde edemez, aksine her şey önceden hesaplanmalı ve sonra karar vermelidir.

“Ekmek bilgeler için değildir” ifadesiyle kastedilenin bu olması mümkündür, yani onlar hiçbir şeyden haz alamadıkları için fakirdirler, çünkü eleştirilmek zorunda oldukları için her şey üzerinde kısıtlamaları vardır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,587