Bilgelerimiz şöyle demiştir: “Ben Efendiniz.” Rabbah bununla ilgili olarak şöyle demiştir: Neden “Yeryüzünün bütün kralları Sana şükredecekler, Efendimiz, çünkü biz Senin ağzından çıkan sözleri işittik” (Mezmurlar 138) yazılmıştır? “Senin ağzından çıkan söz” değil, “Senin ağzından çıkan sözler” yazılmıştır. Yaradan, “Ben ve senin olmayacak” vb. dediğinde, putperestler, “O Kendi ihtişamı için istiyor” dediler. O, “Babanı ve anneni onurlandır” dediğinde, yeniden düşündüler ve ilk emirleri kabul ettiler (Kiduşin 31a).
Onların, O’nun “Onurlandırın” sözünde, yeniden düşünmeye değer buldukları şeyin ne olduğunu sormalıyız. Zohar’da yazıldığı üzere, ‘baban’ ve “annen” ima yoluyla Hohma ve Bina’dır. İlk olarak, Yahudiliğin tüm temeli mantık ötesi inanç olduğu için, O’nun kendi ihtişamı için istediğini söylediler, yani sadece aşağı olanların mantık ötesi O’na hizmet edeceğini ve O’nun karşılığında onlara hiçbir şey vermeyeceğini düşündüler.
Mantık ötesi inanç “tam ihsan” olarak adlandırılır. O, “Onurlandırın” dediğinde, insanın Hohma ve Bina’yı, yani Tora’yı, Hohma-Bina-Daat olarak adlandırılan şeyi onurlandırması gerektiğini kastetti.
Daat [bilgi], “Adem karısı Havva’yı tanıdı” ifadesinde olduğu gibi, ikisini birbirine bağlayan niteliktir.
Segol [İbranice noktalama işareti]’nin iki türü olduğunu görüyoruz:
1) Nekudot’un Segol’u, bağlantı çizgisinin altındadır []
2) Taamim’in niteliğinin Segol’u, bağlantılı niteliğin üzerindedir []
Bunun anlamı, Daat’ın Dvekut [bütünleşme] ve bağlantı anlamına gelmesidir. Bu, “verici güç” olarak adlandırılır, zira insan, “O nasıl merhametliyse, sen de öyle merhametli ol” da olduğu gibi, “form eşitliği” olarak adlandırılan bir ihsan etme derecesine ulaşmalıdır. Bu çalışmanın başlangıcı, akıl üstünde bulunan “Ben ve sen sahip olmayacaksın” olarak adlandırılan inançla olmalıdır.
Buna “Tora’yı Lişma [O’nun rızası için] öğrenmek” denir. Daha sonra kişi, kendisine ifşa edilen Tora’nın sırları ile ödüllendirilir; bunlar Hohma, Bina olarak adlandırılır ve ardından inancını bir kez daha yenilemelidir. Yani, “Artık Hohma’nın temeline sahibim ve zaten desteğim var, bu yüzden Yaradan’a hizmet edebilirim” dememelidir.
Bu nedenle, inancımızı bir kez daha yenilemeliyiz, böylece şu anda da herhangi bir temele dayanmadan çalışırız. Bu, Hohma-Bina-Daat olarak adlandırılan “aşağıdaki akıl”dır ve buna “Keduşa’nın Daat’ı” denir.