Genel edinim ile kişisel edinimi görmekte bir fark vardır.
“Genel edinim” kişinin konuyu genel olarak edinmesi anlamına gelir. Örneğin, kişi büyük bir şehri uzaktan gördüğünde ve uzaktan insanların şehirde dolaştığını ve evlerin işaretlerini gördüğünde, buna “genel görme” denir, yani tüm ayrıntılar şehre dahildir.
Bu, daha sonra şehre yaklaşıp içine girse ve şehrin güzelliği, evlerin şekli, bahçeler, kuleler ve şehrin zenginliği gibi her bir ayrıntıyı ayrı ayrı görse bile, dünyada var olan bolluk ve her türlü malla dolu birçok fabrika ve mağaza olduğu anlamına gelir, birçok banka ve insanların zihniyeti, iyi insanlar ve kötü insanlar, eğitimli ve cahil, insanların güzelliği, büyük veya küçük olup olmadıkları ve benzeri, ama yine de bu genele bir şey eklemez, yani uzaktan bir şehir görmüştür ve şimdi de görmektedir.
Kendisine “Neredeydin?” diye sorulduğunda, “Şehirdeydim” diye cevap verir, yani hem uzaktan hem de yakından; sonuçta ikisi de aynı şehirdir.
Ayrıntıların faydası, artık şehrin içinde gördüklerinden daha önce sahip olmadığı izlenimlere sahip olmasıdır. Şehrin dışındayken pek çok ayrıntı olduğunu bilmesine rağmen, yine de izlenime sahip değildi. Şehrin içindeyken, genel olarak şehrin tadını çıkaramadığı tüm ayrıntıların tadını çıkarabilmektedir.
Buradan kişisel edinimin asıl zevk ve haz olduğu sonucu çıkar, zira kişi, ayrıntıları öğrenmeye başladığında bu ona canlılık getirir. Bu genel için böyle değildir.
Bu iyi ya da kötü her durum için geçerlidir, zira kişi kendisinde kötü olan bir durum gördüğünde, bu kötü duygudan etkilenir ve onu düzeltebilir, zira kötü duygu onu gizli güçleri ifşa etmeye götürür, o da bunları kullanır ve kötü durumdan kurtulmak için esaslı taktikler bulur.
İyi bir durum için de aynı şey geçerlidir. Öyle ki, kişi genel olarak bolluğa sahip olduğunu bilir, ancak tüm bu şeylerin ayrıntılarından yoksun olduğu için ne kadar keyif alabileceğine dair bir izlenim duygusuna sahip değildir. Bu nedenle Yaradan’a gerektiği kadar övgü ve şükran sunamaz.
İnsanın yüceliği öncelikle kişinin edinimlerine bağlı olduğundan ve kişi kendisine verilen edinim ölçüsünde övgü ve şükran sunmadıkça edinim elde edemeyeceğinden, bu nedenle her seferinde ayrıntılara girmeye çalışmalıdır ki ayrıntılardan etkilenebilsin ve uygun övgü ve şükranı sunabilsin ve böylece sürekli yukarı doğru çıkabilsin.