Mayıs – Haziran “Bilgelik için bir tedbir – sessizlik.” Bu demektir ki, Hohma [bilgelik] ile ödüllendirilmek için, kişi önce Kelim’i [kapları] ıslah etmelidir, böylece ihsan etme niteliğine sahip olurlar. Dolayısıyla ıslah, “sessizliktir” yani her konuda kişi kendi kendine “Sessizlik! Benim düşüncem böyleydi.” şeklinde cevap verecektir.
8 Haziran 1955 “Bu Tora’nın yoludur: Kederli bir hayat sür” vb. Bu böyledir çünkü kişi Yaradan rızası için çalıştığında, beden hiçbir şey almadığı için haz almaz. Bununla birlikte, kişi ihsan etme tarzında çalışmaya alıştığında, sonrasında “O zaman Efendi’den haz alacaksın” ile ödüllendirilir. Başka bir deyişle, Yaradan rızası için
7 Şubat 1955 “Bütün dünya oğlum Hanina tarafından besleniyor ve oğlum Hanina, bir Şabat arifesinden diğerine 102 keçiboynuzu [yetersiz, kıt yiyecek] ile yetiniyor.” (Taanit 24b). Bunu çalışmada yorumlamalıyız. Yaradan’ın yollarında yürüyen kişi, “Şabat arifesinde çalışmayan kişi”de olduğu gibi, “hafta içi” olarak adlandırılan, çalışma boyunca “yetinir” yani çalışmasında keçiboynuzunun
“Ve öyle olacak ki, Tanrınız Efendi’nin kendi Adını yaşatmak için seçtiği yere, size buyurduğum her şeyi: yakmalık sunularınızı ve kurbanlarınızı, onda birlerinizi ve ellerinizin katkısını ve Efendi’ye adayacağınız tüm seçilmiş adaklarınızı oraya getireceksiniz.” (Deuteronomy 12:11). Bununla ilgili şunu sormalıyız: Tora ebedi olduğuna göre, bugün Efendi’nin adını yaşatmak için
Shoftim [Yargıçlar] Kısmı “Adaleti bozmayacaksınız; taraf tutmayacaksınız ve rüşvet almayacaksınız çünkü rüşvet, bilgelerin gözlerini kör eder ve erdemlilerin sözlerini saptırır. “ Burada üç anlayış vardır: 1) adalet, 2) taraf tutma, 3) rüşvet. Tora sadece rüşveti açıklar ama adalete veya taraf tutmaya herhangi bir gerekçe sunmaz. Adalet ve taraf
Korah’ın günahının ne olduğunu anlamalıyız. Nihayetinde, bilgelerimiz onun zeki olduğunu söylemiştir. Korah, Yaradan’a karşı günah işlemedi. Aksine, “Tüm topluluğun hepsi kutsaldır” dedi ve Musa hakkında söylediği tek şey, Musa’nın Yaradan’dan değil, kendi kalbinden uydurduğunu söylemesiydi. Eğer bunun Yaradan’dan geldiğinden emin olsaydı, itiraz etmezdi. Öyleyse, neden bu kadar ağır
“Evde Neyiniz Var?” “Boş bir masada kutsama yapmak yasaktır.” “Boş bir yerde yemek yemenin nimeti yoktur” (Zohar, Yitro, Madde 487). Bilinir ki “Kutsanmış olan, Kutsal olana bağlanır.” Dolayısıyla boş bir yer “lanetli” olarak kabul edilir. Bu nedenle lanetlenmiş olan, Kutsala bağlı kalmaz. Bundan dolayı, kişi eksikliklerini sorduğunda, o,
Makale No. 35, 1991 Zohar’da (Shlach, Madde 82) şöyle yazar: ” Rabbi Yosi dedi ki, ‘Her şeyi karalamak için kendilerine bir danışman edindiler. ‘Her şey’ nedir? Dünya ve Yaradan’dır. Rabbi Yitzhak dedi ki, ‘Dünya, bu doğru. Peki ya Yaradan? Bunu nasıl bilebiliriz? Ona şöyle dedi: ‘Bu, ‘Yine de
Şubat 1988 “Yaradan’a katkıda bulunmak için zengin daha fazla ve fakir yarım Şekel’den daha az vermeyecek.” “Fakir” ve “zengin”, bilgi bakımından fakir veya tam tersi demektir. Şekel, “terazi” yani tartılacak taşlar anlamına gelir. Başka bir deyişle, insan içinde bulunduğu durumu derinlemesine düşünmelidir. Her zaman yarı yarıya bir durumda
Eylül, 1979 “Kulak ver, ey gökyüzü ve konuşmama izin ver ve ağzımdan çıkan kelimeleri işitsin” Yorumcular neden göklerle ilgili olarak “kulak ver” ve yeryüzüyle ilgili olarak “işitsin” diye yazıldığını sordular. Ayrıca, neden gökyüzü söz konusu olduğunda konuşma, yeryüzü söz konusu olduğunda ise “kelimeler” şeklinde yazılmıştır? “Gökyüzü” tümüyle maneviyatla
Eylül 1980 “Harun, ‘Ve Kenanlı, Arad Kralı, duydu’ diye yazıldığı gibi, İsrail’in sağ koludur.” Sulam’da [Zohar Üzerine Merdiven Yorumu] şöyle yazılıdır, “Bu yazıldığında ‘Kenanlı, Arad Kralı …, İsrail’in Atarim yoluyla geldiğini duyunca, İsrail’e karşı savaştı ve bir kısmını esir aldı.’ anlamına gelmektedir.” “Atarim yoluyla” demek, İsrail’in kolsuz yürüyen
“Zohar Kitabı’na Giriş” de (Madde 126), sonunda tüm dünyalarda, her bedenin tam bir pişmanlık ve sevgi içinde tövbe edeceği, büyük bir ışığın ortaya çıkacağı yazılıdır. Bilgelerimizin, sevgiden tövbe ile ödüllendirilen kişinin günahlarının onun için erdem haline geldiğini söyledikleri bilinmektedir (Yoma 86b), peygamberin, aralarında “Tanrı’ya kulluk etmek boşunadır, O’nun
Eylül 1981 “Gizlenen şeyler Tanrımız Efendi’ye aittir ve Tora’nın (yasanın) sözlerini yerine getirmek için ifşa olan şeyler, sonsuza kadar bize ve çocuklarımıza aittir.” İma edildiği şekliyle, “ifşa olmuş” ifadesini “uygulanmış” ve “gizlenmiş” ifadesini “niyet” olarak yorumlamalıyız. Kişiyi bir eylemi yapmaya mecbur kılan sebep olan niyet, insanlardan gizlidir çünkü
Eylül 1979 “Bugün ayakta duruyorsunuz… odununuzu kesen kişiden suyunuzu çeken kişiye kadar… Efendiniz Tanrınız’ın bugün sizinle yaptığı… antlaşmaya girebilesiniz diye.” Yorumcular sorar, çoğul formda başlıyor ve sonra tekil formda devam eder. Ayrıca, antlaşmanın anlamını anlamak için, yorumcular, bireylerin zayıf olan ince sazlıklar gibi olduğuna dair Midraş [yorumunu] getirirler.
Makale No. 22, 1989 Gördüğümüz gibi, insan ne zaman soru sorar? Eksik olduğu zaman. “İhtiyacım olduğunu düşündüğüm şeye sahip olamamaktan dolayı neden acı çekmem gerekiyor?” diye sorar. Yaradan’a şikayetler ve taleplerle gelir ve “Neden acı çekmem gerekiyor?” diye sorar. Fakat bir kişi bolluğa sahip olduğunda, özgür olduğunu, hiçbir
Makale No. 8, 1990 Zohar (Toldot, Madde 75’te) şöyle söyler, “Burada ‘Becerikli bir avcı, tarla adamı’ yazılmıştır ve orada (Nemrut hakkında) ‘O, Efendi’nin önünde güçlü bir avcıydı’ diye yazılmıştır. Orada yazıldığı anlamı ile bu insanların zihinlerini avlıyor ve onları Yaradan’a isyan etmeleri için yanıltıyordu anlamına gelir, burada ise
Eylül 1979 “Tanrınız Efendi’nin size miras olarak verdiği toprağa geldiğinizde, onu miras alacak ve içinde yaşayacaksınız.” RAŞİ, “Toprağı fethedip, onu paylaşana kadar ilk meyveyi vermekle yükümlü değillerdi” şeklinde yorumlamıştır. İma vasıtasıyla, insanın çalışmasının, gün boyu mümkün olduğunca Yaradan yolunda meşgul olmak olduğu şeklinde yorumlamalıyız. Kişi gününün nasıl geçtiğini
Eylül 1981 “Bu gün, Efendiniz Tanrınız size bu yasaları ve emirleri yerine getirmeniz için emrediyor ve onları tüm kalbiniz ve tüm ruhunuzla tutacak ve yapacaksınız.” RAŞİ şöyle yorumlar; “Onlar, her gün gözünüzde sanki o gün size emredilmiş gibi yeni olacaklar.” “Onlar her gün sizin gözünüzde yeni gibi olacaklar”
Eylül 1978 “Bu gün, Efendiniz Tanrınız size bu yasaları ve emirleri yerine getirmeniz için emrediyor ve onları tüm kalbiniz ve tüm ruhunuzla tutacak ve yapacaksınız.” RAŞİ şöyle yorumlar; bunlar her gün sanki o gün sizlere emredilmiş gibi gözünüzde yeni olacak. İnsanın bunları nasıl o gün emredilmiş gibi yeni
Elul, Ağustos-Eylül “Yeryüzündeki bütün halklar Yaradan’ın adının sizin üzerinize anıldığını görecek ve sizden korkacaklar.” Büyük Rabbi Eliezer “bunlar baş Tefillinleridir [filakteriler]” der (Minşot 35b). Tosfot, baş Tefillinleri el Tefillinlerinden daha görünür olduğu için, “gör” ifadesinin onlarla ilgili olduğu yorumunu yapar. Tersine, el Tefillin’i örtülmelidir, zira “elinizde bir simge,
Ağustos 1982 “Savaşa gittiğinde.” RAŞİ bunun isteğe bağlı olduğu yorumunu yapmıştır. Ancak Mitzva savaşıyla ilgili olarak, “Hiçbir ruhu canlı tutmamalısınız.” diye yazılmıştır. Kişinin eğilime karşı savaşa girdiği “isteğe bağlı savaş” ile düşüncenin olmadığı yani kişinin Lişma [O’nun rızası için] ya da Lo Lişma [O’nun rızası için değil] çalışıp
Makale No. 39, 1989 “Eğer düşmanlarına karşı savaşa gidersen ve Tanrın Efendin onları senin eline teslim ederse ve tutsaklar arasında güzel bir kadın görürsen ve onu kendine eş olarak alırsan” diye yazılmıştır. RAŞİ, “Tora sadece kötü eğilimin aleyhinde konuşur, eğer Yaradan ona izin vermezse, kişi onunla yasak dahilinde
Makale No. 9, 1990 Zohar şöyle der (VaYetze, Madde 52), “‘Ve işte, yeryüzüne bir merdiven kuruldu’. Merdiven nedir? Diğer tüm derecelerin bağlı olduğu bir derece, yani tüm derecelerin kapısı olan Nukva’dır [Aramice: dişi]. (Ve Madde 53’te), Bakın orada, “‘Ve Tanrı’nın meleklerinin onun üzerinde yükselip alçaldığını görürsünüz. Bunlar, bu
Makale No 28, 1990 Bilgelerimiz şöyle demişlerdir (Yevamot 114a), “De ki, siz de dediniz ki, büyükleri küçükler hakkında uyarmak için.” RAŞİ bunu şu şekilde yorumlar: “Harun’un oğulları kâhinlere deyin ki, siz de bu iki sözü söylediniz, ‘Neden büyükleri küçükler hakkında uyarıyorsunuz? Böylece kirletilmeyecekler.” Büyükleri küçükler hakkında uyarmakla ilgili
Makale No. 46, 1991 Midraş, (Baal HaTurim’de sunulan) “Bir adamın iki karısı varsa, biri sevilir diğerinden nefret edilir” diye yazılanlar hakkında şöyle der. Diyor ki, “‘Eğer bir adamın iki karısı varsa’ Yaradan’dır. ‘Sevilenler’ O’nun yüzünü gösterdiği putperestlerdir, ‘nefret edilenler’ ise O’nun yüzünü gizlediği İsrail’dir.” Bunu anlamalıyız, çünkü Yaradan’ın