219- Sadakat
Duydum Sevgi ve korku içinde çalışmalıyız. Sevgi ile çalışılırsa, ona sadık olduğumuzu söylememize gerek kalmaz, çünkü zaten içten gelen doğal bir histir, çünkü sevgi ölüm kadar şiddetlidir, yazılmıştır ki; “sevgi, ölüm kadar kuvvetlidir”. Daha doğrusu, bu sadakat, öncelikle korkuyla ilişkili olacaktır, eğer kişi, hala hizmet etmekten tat almıyor
214- Kapılarda Bilinen
Şavuot’ta Duydum, 1939, Kudüs “Ben Efendin, senin Tanrınım” (Çıkış 20:2). Zohar’da da, “kapılarda bilinen” (Atasözleri 31:23). Soru: Bilgelerimiz neden Şavuot tatilinin yazılı ismini “Tora’mızı vermek” olarak değiştirdiler? Bu Torah’da, “ilk meyveleri sunmak” olarak belirlenmiştir, yazıldığı üzere; “ilk meyvelerin gününde de” (Numaralar 28:26). Bilgelerimiz gelmiş ve ona “Tora’mızı vermek”
213- Arzuyu Tanıma
Duydum En basit, birinci prensip ihtiyacı yükseltmektir, çünkü bu, tüm yapının üstüne inşa edildiği temeldir. Ve binanın kuvveti alt yapısının kuvvetine göre ölçülür. Birçok şey kişiyi çalışmaya zorlar, ancak bunlar asıl amacı hedeflemez. Bu yüzden alt yapı tüm binaya zarar verir. Kişi, O’nun adına değil koşulundan, O’nun adı
211- Kralın Önünde Duruyormuş Gibi
Duydum, 28 Ağustos, 1938 Evinde oturan birisi, Kralın huzurunda duran birisi gibi değildir. Bunun anlamı; kişinin tüm gün Kralın huzurunda olduğunu hissedecek inanca sahip olması lazımdır. O zaman sevgisi ve korkusu tamamlanmış olur. Ve kişi bu inanca kavuşmadıkça, dinlenmemelidir, “çünkü hayatımızdır ve ömrümüz bunun içindir” ve biz bundan
210- İçinizdeki Güzel Kusur
Duydum Talmud’da şöyle yazar: “Karısına, ‘Kendinde güzel bir kusur görene kadar’ diyen kişi. Rabbi Yosi’nin oğlu Rabbi Ishmael, Yaradan’ın, sende güzel bir kusur görene kadar onun (dişi) ona (erkek) bağlı kalamayacağını söylediğini belirtir” (Nedarim 66b). Tosfot’un ilk yorumu, kadının güzel bir şey bulana kadar zevk almasının yasak
174- Gizlilik
Duydum Bir ıslah olan gizlilik hakkında; eğer gizlilik olmasaydı, insan, bu meselenin önemini edinmeye layık olmayacağından, herhangi bir mükemmelliğe erişemezdi. Fakat gizli olduğunda, bu şey onun için önem kazanır. Hatta kişi bunun gerçek önemini takdir edemese de, gizlilik ona bir değer bahşeder. Zira bu gizliliği hissettiği ölçüde, kişinin
171- Zohar, Amor
18 Nisan 1949’da Pesah’da duydum. Zohar, Paraşat Amor’da der ki: “İsrail meclisi, “Mısır’da, sürgünde uyuyorum.” (Zohar, Amor, p.43). Mohin’in ayrılışına “uyku” denir. “Ve kalbim uyanıktır.” Kalp, bilgeliğin otuz iki yolu olarak düşünülür. Bu, Hohma’nın (bilgelik) onların içinde, fakat Hassadim’le kıyafetlenmeksizin (merhamet) parladığı anlamına gelir ve buna “Mısır’da sürgünde”
Mektup 65
5 Eylül 1962 Dostlara, yaşamları uzun olsun, Şimdi Eylül ayı ve sıradan insanların, yani toprak sahiplerinin bile Teshuva (tövbe) konularına bağlanma zamanı. Toprak sahipleri ve Tora öğrencileri arasındaki fark nedir? Fark şudur ki “toprak sahipleri” dünyanın sahipleri olduklarını hissetmek, yani dünyadaki mevcudiyetlerini büyütmek, uzun yaşam ve “realitenin sürekliliği”
Mektup 64
20 Ağustos 1962, Londra Dostuma, 8 Haziranda Kudüs’ten yazdığın mektubuna cevaben birkaç yorum yapacağım: 1. Demişsin ki, eğer Tora İsrail topraklarında verilmiş olsaydı, dünya ulusları diyecekti ki, İsrail Tora’yı süt ve bal akan bu topraklarda Yaradan’a minnet duyduğu için değil, mecbur kaldığı için aldı. Anlamalıyız, zaten büyük ve
Mektup 63
26 Temmuz 1962, İngiltere Dostuma, 23 Temmuz’daki mektubunu aldım. Bu hafta İngiltere’ye geldim, her birinizin mektubunu cevaplayacağım. Şabat (Cumartesi akşamı) gecesi dostların bir araya gelmesi çok önemlidir, ortodoksların bunu neden yapmadığını anlayamıyorum. Sanırım yeteri kadar büyümüşler ve bu nedenle dostların desteğine ihtiyaç duymuyorlar. Kendi başlarına oturuyorlar. Oysa hiç
Mektup 62
26 Haziran 1962, Antwerp Dostuma en iyi dileklerimle, Mektubunu aldım, Lişma ve LoLişma (Yaradan rızası için ve kendim için) ile ilgili soruna karşılık sana basit bir kural yazacağım: Lişma, Mitzva (iyi amel/ıslah/emir) yerine getirirken, Yaradan’a memnuniyet ihsan etmeyi amaçlamak demektir. Bu eylemler vasıtasıyla, yani O’nu memnun etmeyi isteyerek
Mektup 61
11 Haziran 1962, Antwerp, Dostuma, Dostlardan aldığım mektupları cevaplamakta gecikiyorum, çünkü bir yerden bir yere sürekli olarak taşındığımdan, mektuplar bana ulaştığında ben başka bir yere gitmiş oluyorum. Mektubunu ancak geçen hafta alabildim. Şavuot bayramından önce olduğu için cevaplayamadım. “Hohma’sından (ilim) daha fazla, Daat’ı (bilgi) ile mutlu olan kişi
Mektup 60
11 Haziran 1962, Antwerp, Dostuma, Mektubunu aldım, özlem duyduklarınla ilgili kalbini açmışsın. Yeni yerinde başarılı olmanı dilerim. “Kalk ve yüksel,” o yere sebep olan şeydir. Bu demektir ki bazen kişi oturarak yükselir, yani “otur ve bir şey yapma” ile atalarımızın dediği gibi, “Otur ve günah işleme; bu tıpkı
Mektup 59
8 Haziran 1962, Antwerp Dostuma. Atalarımızın “İnatçı ve isyankar bir oğul var olmaz ya da olması kaderinde yoktur, daha ziyade talep eder ve ödül alır,” sözüyle ilgili sorunu şöyle cevaplayabilirim. 1) Tora yeryüzünden daha uzun sürer, öyleyse neden “talep et ve ödül al,” denilmiştir? Ayrıca ödül ile ilgili
Mektup 58
7 Haziran 1962, Şavuot Akşamı, Antwerp Dostuma… “Kişi sadece içine aptallık ruhu girdiğinde günah işler,” buna göre içinde aptallık ruhu olmadığında günah işlemiyorsa, o zaman neden aptallık ruhu ona girer? Demek ki bu nedenle henüz hiç günah işlememiştir. Öyleyse aptallık ruhunun girişine kim sebep oldu? Demek ki bu
Mektup 57
7 Haziran 1962, Şavuot Akşamı, Antwerp …’ya tüm iyi dileklerimle, Yeni bir haberim yok; İsrail topraklarına dönene kadar bir yerden bir yere, bir ülkeden diğerine taşınıp duruyorum. Döndüğümüzde İsrail topraklarının tadını almayı umuyor, artık sürgün olmamasını diliyorum. Sürgün, kişi toprağın değerini bilmediğinde ve olması gerektiği gibi onu takdir
Mektup 56
6 Haziran 1962, Antwerp Sevgili… Taşınmış olduğumdan mektuplar düzenli olarak elime geçmiyor. Mektubu ancak geçen hafta alabildim. Yorumlamamı istediklerinle ilgili olarak tüm bölümü buraya tekrar yazacağım: Atalarımız der ki, “Rav Huna dedi ki, ‘İçinde Tora’sı olup, cennet korkusu olmayan biri, iç kapının anahtarları verilen ama dış kapının anahtarları
Mektup 55
19 Ocak 1962 Roş Haşanah Gecesi, Bnei Brak Dostuma en iyi dileklerimle, Düğün daveti için teşekkür ederim. Senin sevincine ortak olamayacağım için üzgünüm, ama sevinç manevi bir konu olduğu ve maneviyatta mesafeler sözkonusu olmadığından, sana buradan katılacağım. Sadece maddesellikte mesafeler uzaklaştırır ya da yakınlaştırır oysa maneviyatta uzakta olsam
Mektup 54
18 Mart 1961, Bney Brak Dostuma en iyi dileklerimle, Kitabının beş sayfasını okudum ve gerçekten beğendim. Bu hafta Zohar’daki bir ayetle ilgili yorum yaptım: “Rabbi Aba dedi ki, ‘Öğrendik ki, Yaradan erkek ya da kadın olabilecek o damlayla ilgili hüküm verdi ve sen dedin ki, ‘İlk tohum eken
Mektup 53
19 Aralık 1960, Bnei Brak Dostuma, Sen ve ailen ile ilgili haber almaya özlem duyuyorum. Benim verecek bir haberim yok, iyi haberler almada Yaradan’a güvenmeliyiz. Mektubuma Tora sözleriyle başlayacağım. Atalarımız der ki, “Hanuka nedir?” Hanuka, Hanu (durmak/mola) ve Koh (burası/buraya kadar) kelimelerinden oluşur, onlar Kişlev’in 25. günü savaşta
Mektup 52
30 Nisan, Viyana Dostlara, ömürleri uzun olsun, Şavuot Bayramı—Tora’nın veriliş zamanı— yaklaşıyor. Şavuot dünyalardaki Malchut, insandaki kalp olarak kabul edilir. Baal HaSulam’ın yorumladığı gibi Shevi’i, Shebi-Hu (içimdeki kim) kelimesinden gelir. Baal HaSulam der ki, Tora’nın ruhu kıyafetlendirdiğini söylediğimiz an, Yaradan kalpte kıyafetlenmiştir. Bu sebeple, ona Şavuot ve “Tora’nın
Mektup 51
27 Mart, 1960, Bney Brak Dostuma en iyi dileklerimle, Kızımın düğünüyle ilgili iyi dileklerini okudum. Senin ve ailenin daima neşe, mutluluk ve huzuru yaşamasını dilerim. Şabat’ta söylediklerimi sana yazıyorum. Raşi der ki, “Bu ay sana ayların başlangıcı olacak.” Bunlar onun sözleridir. “Musa ayın başlangıcıyla ilgili olarak şaşırdı, ne
Mektup 50
22 Aralık 1959, Bney Brak Dostuma en iyi dileklerimle, “Ve Yakup çok korkmuş ve kederlenmişti.” Fakat o merdivenin üzerindeyken Yaradan nereye giderse gitsin onu koruyacağına söz vermişti, şöyle yazdığı gibi: “Ve Ben, seninle beraber olacak ve nereye gidersen git seni koruyacağım.” Eğer böyle ise neden Yakup “Lütfen beni
Mektup 49
14 Eylül 1959, Bnei Brak Dostuma en iyi dileklerimle, Senden mektup almayalı uzun zaman oldu… Bende yeni bir şey yok, umalım Yaradan bizi iyi şeylerle ödüllendirsin. Roş Haşanah duası sırasında söylediğimiz ayetin Midraş yorumunu anlamalıyız: “Her şeyin Sahibi yargıyla yüce olacak, Tanrı sadaka vermede kutsanmıştır.” Şöyle yazılıdır, “Yaradan
Mektup 48
13 Nisan 1959, Tel-Aviv Dostuma en iyi dileklerimle, Yazdığın kitabı okudum, hoşuma gitti, çünkü aynen senin dediğin gibi. Yaklaşan Pesah ile ilgili şöyle yazılıdır, “Tora, dört oğul ile ilgili konuşur” ve “nasıl isteyeceğini bilmeyen biri, ona sen açacaksın.” “İstemek,” kelimesini dua anlamındaki “yağmur istemek” sözüyle yorumlayabiliriz. Bu demektir