“Sezar, Rabbi Yehoşua Ben Hananya’ya, ‘Şabat [Sebt] yemeği neden bu kadar güzel kokuyor?’ diye sorunca, Rabbi ona, ‘Bizim ‘Şabat’ adında bir yemeğimiz var’ dedi. Ona, ‘Biraz da biz yiyelim’ dedi. O da, ‘Kim Şabat’a riayet ederse, bu onun için iyidir’ diye karşılık verdi. Ama Şabat’a riayet etmeyen kişi
“Ve yeryüzünün bütün halkları görecekler ki, Efendimizin ismi senin üzerinde anılıyor ve senden korkacaklar” (Tesniye 28:10). “Görecekler… Yüce Rabbi Eliezer der ki, ‘Bunlar baş Tefillinleridir’” ve Tosfot bunu, içlerinde Şadai isminin çoğunluğu, kutularda Şin ve kayışlarda Dalet olduğu için yorumlamıştır (Berahot 4, 6a), yani “Ve Efendinin adının anıldığını
26 Şubat 1977 İnsanın çalışmasının amacı ihsan etme niyetine ulaşmaktır, çünkü Yaradan tarafından yaratılan Kli [kap] herhangi bir değişikliğe uğramayacağı için dışsal eylemde düzeltecek bir şey yoktur. Aksine, tüm değişiklikler niyette olmalıdır, bu da yaratılışın amacı O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olduğundan, O’nun bu amaç için “haz alma arzusu
O ve O’nun adı arasındaki farkı ayırt etmeliyiz: “O” Yaradan’ı ifade eder. “O’nun adı” yaratılan varlıklarla ilgilidir, çünkü “O’nun adı” özellikle diğeriyle ilgilidir. Kendisiyle ilgili olarak, “O’nun adı” diye bir şey söz konusu değildir. Ancak bir başkası Ruben adına konuştuğunda, “Ruben” sözüyle, Ruben’in kendisine atıfta bulunur, bu da
Genel edinim ile kişisel edinimi görmekte bir fark vardır. “Genel edinim” kişinin konuyu genel olarak edinmesi anlamına gelir. Örneğin, kişi büyük bir şehri uzaktan gördüğünde ve uzaktan insanların şehirde dolaştığını ve evlerin işaretlerini gördüğünde, buna “genel görme” denir, yani tüm ayrıntılar şehre dahildir. Bu, daha sonra şehre yaklaşıp
Bir sununun eksiksiz ve kusursuz olması gerektiğini görüyoruz. Bu, hayatlarını feda eden ve ruhlarını puta tapmaya veren insanlar olduğu anlamına gelir; öyle ki bu insanlar, hayatta hiçbir anlamları olmadığı ve tüm geleceklerinin acı ve ızdıraptan başka bir şey olmadığını gördükleri bir yerdedirler. Bu durum çeşitli nedenlerle meydana gelir.
24 Kasım 1942 Çalışmanın başlangıcı ışığı genişletmektir. Buna “sağ” denir. Daha sonra, kıyafetlenmeye karşı direnç olan reddeden gücü keşfetmeliyiz ve bununla Ohr Hozer’e [yansıyan ışık] sahip oluruz ki, bu da bolluğun alınması için bir Kli’dir [kap]. Kişi reddetme gücünü koruyabildiği ölçüde, bolluk onun içinde var olur. “Kudretli olana
Hakikat, çok acı olsa bile bir kişi için canlılığı parlatma gücüne sahiptir. Çoğu zaman bir kişinin durumunun alçaklığını gördüğünde, bundan yine de mutlu olduğunu, yani canlılığa sahip olduğunu görürüz. Pişmanlık duymak, durumunun ağırlığını hissetmek ve acı çekmek yerine, zevk ve haz duyar. Görüyoruz ki, maddesellikte, bir kişi arkadaşları
“‘O zaman bütün topluluk sesini yükseltti ve haykırdı,’ yazıda söylendiği gibi, ‘Bana karşı sesini yükseltti; bu nedenle ondan nefret ediyorum. Haykırdığınız bu ses nefret edilmenize neden oldu… o zaman Tapınağın yıkılmasına hükmedildi, böylece İsrail uluslar arasında sürgüne gönderilecekti, bu nedenle yazı şöyle der: ‘Bu nedenle, O, onları çöle
“Bunları bugün yapmak ve yarın ödülünü almak için”, yani Lişma [O’nun rızası için] çalışmak zorundayız. Öyleyse, kişi neden “ve yarın bunların ödülünü almak için” diye hatırlamalıdır? Burada iki husus vardır: 1) Tora ve Mitzvot’ta [emirlerde] sonsuz hazlar olduğuna, Zohar’da ve ARI’nin yazılarında yazıldığı üzere, bu dünyanın tüm hazlarının,
Ocak-Şubat Ateş, rüzgâr, su, toz, rüya, yağ, tütsü, İsrail’in suçluları, uyku, yeme ve içme. Ateş ve su Yod-Hey, rüzgâr ve toz Vav-Hey, MA ve BON’dur. Ancak tüm bunlar merhamet niteliğinin yargı ile ilişkilendirilmesinden sonradır. Suyun kendisi üst suda Hey ve alt suda Hey olarak ikiye ayrılmıştır ki bu
Aslan gibi ateş, köpek gibi ateş: Ateş, düşerken olduğu gibi KLA’nın da temelidir. Hesed’dir, bir aslan kadar güçlüdür. Aynı zamanda görme duyusudur, iyi ya da kötü olsun, eylemin tesis edildiği yerdir. Bu, kitaptaki bir hatıradır: Sefer [kitap], kapı bekçilerinde olduğu gibi Sof-Ohr [ışığın sonu] kelimesinden gelir. Yaradan’ın Musa’ya
“Hanna içinden konuşuyordu ve Ali onun sarhoş olduğunu düşündü.” Neden deli değil diye sormak gerekir. Bilinir ki, dua “Ve sesi duyulmadı” yani kendi için değil, ihsan etmek için olmalıdır. “Efendi’den ödünç aldım ‘ın anlamı budur, çünkü tüm duası kendisi için değil, ’Yaradan için” formundaydı. Ayrıca, yukarıdan aşağıya doğru
“Bu nedenle, metin size İsrail’den bir ruhu yok edenin, sanki bütün bir dünyayı yok etmiş gibi olduğunu öğretmek için insana ‘eşsiz’ der. Aynı şekilde, kim İsrail’den bir ruhu yaşatırsa, metin onun hakkında bütün bir dünyayı yaşatmış gibi olduğunu söyler” (Sanhedrin 37). Şunu sormalıyız: Metin neden böyle diyor? Ne
Çalışma esas olarak “Sen Benimle ortaksın” tarzındadır, zira bu olmasaydı, kişi sabah doğan ve akşam ölen bir günlük sinek gibi olurdu, çünkü Yaradan’ın bakış açısından, kişi tek bir günde bollukla dolu kuleyi alabilir. Öyleyse, neden yetmiş yıla ve her yılda 355 [İbrani takviminde] güne ihtiyaç vardır? Bunun nedeni
“Ve o toprağı ekti ve o yıl yüz kapı buldu.” Her yıl 355 gün boyunca, yani birçok ahmaklık ve saçmalık olduğunu ve İbrahim’in aksine “Ne?” koşulunda olduğunu gördü, yine de “toz ve kül” değildi, ama gerçekten “Ne?” koşulundaydı ki burada tüm ahmaklıkları Keduşa’ya [kutsallığa] yükseltmek isteyerek “Ne?” koşuluna
“Küçük olan büyüktür, büyük olan da küçüktür.” Bunun nedeni, kazancın esas olarak Lekem [ekmek] olarak kabul edilen Milchama’dan [savaş] elde edilmesidir ve kişi bunu sadece çiftçilik, ekim ve hasat yoluyla elde eder. Bu nedenle, küçük olan, kendini küçük hisseden, yani hala çalışacak yeri olan, büyüktür, yani savaş durumuna
Bilgeler Mişna’nın dilinde öğrettiler. Onları ve öğretilerini seçen Tanrı kutlu olsun. Rabbi Meir şöyle dedi: Her kim Tora’nın iyiliği için Tora ile meşgul olursa, birçok şeyi hak eder; sadece bu da değil, o tüm dünyaya değer. Ona sevgili dost, Tanrı’yı seven, insanlığı seven, Tanrı’yı sevindiren, insanlığı sevindiren denir.
Dünya on sözle yaratıldı. Peki bu neyi öğretiyor, çünkü dünya tek bir sözle de yaratılabilirdi? Ama bu, on sözle yaratılan dünyayı yok eden kötüleri cezalandırmak ve on sözle yaratılan dünyayı koruyan erdemlilere iyi bir ödül vermek için böyle oldu. [Adem’den Nuh’a kadar on nesil vardı ki, O’nun ne
Ben Zoma dedi ki: Kim bilgedir? Söylendiği gibi, herkesten bir şeyler öğrenen kişi, şöyle söylendiği gibi: “Bana öğretenlerin hepsinden anlayış kazandım” (Mezmurlar 119:99). Kim güçlüdür? Kendi [kötü] eğilimine boyun eğdiren kişi, şöyle denildiği gibi: “Öfkelenmekte yavaş davranan kişi, güçlüden daha iyidir; ve ruhuna hükmeden kişi, bir kenti ele
Akabe bin Mahalel dedi ki: Üç şeyi iyi belle ki günahın gücüne kapılmayasın: Nereden geldiğini, nereye gittiğini ve kimin önünde hesap vereceğini bil. Nereden geliyorsun? Kokuşmuş bir damladan. Nereye gidiyorsun? Toz, solucan ve kurtçukların olduğu bir yere. Kimin önünde hesap vereceksin ve hesaba çekileceksin? Kralların kralı, Kutsal Olan’ın
Rabbi dedi ki: Bir insanın kendisi için seçmesi gereken doğru yol hangisidir? Onu benimseyen kişi için bir onur olan ve [bu nedenle] başkalarından kendisine onur kazandıran yol. Hafif bir emirden de ağır bir emirden sakınır gibi sakının; çünkü siz emirleri yerine getirmenin karşılığını bilmezsiniz. Ayrıca, bir emrin yerine
Musa Sina’da Tora’yı aldı ve Yeşu’ya, Yeşu ileri gelenlere, ileri gelenler peygamberlere, peygamberler de Büyük Meclis’teki adamlara iletti. Onlar üç şey söylediler: Adaletin uygulanmasında sabırlı olun, çok sayıda öğrenci yetiştirin ve Tora’nın etrafını çitle çevirin. Erdemli Şimon büyük meclisin son adamlarından biriydi. Şöyle derdi: Dünya üç şeyin üzerinde
1 Kral Ahaşveroş ülkeyi ve denizdeki adaları haraca bağladı. 2 Kralın gücü ve kudretiyle ilgili bütün olaylar, Mordekay’ın yüceliği, kralın onu nasıl ilerlettiği, Med ve Pers krallarının tarih kitabında yazılı değil mi? 3 Yahudi Mordekay, Kral Ahaşveroş’un yanındaydı, Yahudiler arasında yüceydi, kardeşleri arasında kabul görüyordu; halkının iyiliğini istiyor,
1 Adar ayı olan on ikinci ayın on üçüncü günü, kralın buyruğu ve kararı uygulanmak üzere yaklaştığında, Yahudilerin düşmanları onlara egemen olmayı umarken, durum tersine döndü; Yahudiler kendilerinden nefret edenlere egemen oldular; 2 Yahudiler Kral Ahaşveroş’un bütün illerinde, kendilerine zarar vermek isteyenlere karşı koymak için kentlerinde toplandılar; kimse