e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Kabala Kütüphanesi

Kabala Kütüphanesi

Düşünce Üzerinde Odaklanmak

Uyumadan Önce: Uyurken mükemmeliyet hissi ile uyuyun. Yaratan’ın yüceliği ve aranızdaki ilişkiyle ilgili kısa bir yazı oku. Sabah Uyanma: Sabah uykuya daldığın aynı düşünceyle uyan ve kendine daima “kalkarak ne edineceğin sorusunu sor. Kitapları çalışarak ne edineceğim? Dün bugünden nasıl farklı olacak ve beni gün içerisinde nasıl etkileyecek?

Kavana (Niyet)

Ne zaman öğrencilerimize basitçe Kavana’nızı (niyet) tutun desek, bu anlaşılmıyor. Bunun içten sarf edilecek bir efor olduğunu sanıyorlar ve belki de Yoga gibi metotların düşüncelerine konsantre olmayı öğrenmeye değer olduğunu düşünüyorlar. Niyet kendi kendini yaratır ve kalpte doğar, tıpkı sevgi ve diğer hisler gibi ve kişi bunu ya

Dua Ne Hakkında Olmalı

Soru: Neden insan dünyevi arzuları için değil de, Yaratan’a sadece ruhani değişim için dua etmeli? Cevap: Şunu anlamalıyız ki kabul görülen tek dua ruhani değişim için yapılan duadır. Diğer duaların kabul görmesi sadece fiziksel boyuttadır; örneğin yağmur duası, bu tür dualar sadece hayvansal seviyede kabul görür insan seviyesinde

Dua

Elbette kişinin eksikliğini hissetmediği bir şeyin verilmesi için dua etmesi söz konusu değildir ve sadece kişi içinde bir eksiklik hissettiği zaman gidip bunun doldurulmasını kendisine verebilecek birisinden talep eder. Zira kişi sadece arzuladığı şeyi kendisine verebilecek bir kişiden talepte bulunabilir ve bilir ki talep ettiği kişi bunu vermeye ve bir başkasına iyiliğini yapmaya hazırdır.

Geleceği Geçmişten Görmek

Manevi dünyaya giren bir kişinin geleceği önceden görmek gibi bir avantajı vardır, zira geçmişi edinmişi edinmiş olurlar. Buna ek olarak zoraki gelişimlerine neden olan şeyleri de edinme fırsatına sahip olurlar ki bu olanlar şu anki “ben”lik koşulunu tayin eder. Kişinin manevi atalarını edinmesi, kişinin içinde bulunduğu derecenin bilincinde

Geçmişin Sırrı

İnsanın doğası öyle ki her zaman kendisini geleceğe çevirmektedir, büyüyüşü, ilerleyişi. İnsana yolu sanki “aşağıdan yukarıya” doğruymuş gibi gözükür, gelecekteki halleri sanki daya büyükmüş gibi ilişkilendirir, şimdi ki halinden daha iyi gibi. İnsan yaratılışı gereği her zaman bir sonraki koşulunun öncekinden daha iyi olması isteğiyle yaşar. Ve insan

Oyun

Bizler çocuk olarak nasıl yetiştirildik; insanoğlu nasıl büyür? Oynayarak geliştik. Aslında, oyun dünyadaki en ciddi aktivitedir. Doğadaki her şey, oyun temellidir. Büyüyen her hücrede, doğadaki her harekette, eğer düşük bir durumdan bir yükseğine geçiş varsa, biz bir sonraki duruma çıkan bir çocuktaki sürecin tamamen aynısını gözlemleriz. Bu her

Kabala ve Müzik Arasındaki İlişki

Kabala evrenin yapısının ilmidir; manevi dünyaların gelişiminin yasalarının ve insanoğlunun varlığının sebebinin… Kabala insan arzularının çevremize olan etkisinin ilmidir. Tüm Kabala kitapları hislerin ve arzuların dilinde yazılmıştır. Bu çok özel ve tümüyle bilimsel bir dildir ve formüller, diyagramlar ve grafik çizimler içerir. Kendi arzularımızda değişiklikler yaparak dünyayı bir amaçla nasıl etkileyebileceğimizi açıklar. Bu çizimler ve grafikler vasıtasıyla, Kabala insanın hislerinden, ruhundan ve müzikten bahseder. Müzik de insanla hisler ve duygular diliyle konuşur; dolayısıyla Kabala’ya yakındır.

Müzik Hakkında

Rav Laitman’ın 19 Ağustos 2005 tarihindeki konuşmasından. Üst dünyaları algılamaya başlayan bir Kabalist farklı bir boyuta girer. Gözlerinin önünde yeni bir dünya tüm güzellikleri ve zenginlikleriyle belirir. Bu bizim dünyamızda olmayan bir şeydir. Tümüyle farklı bir manzara görmektedir: bizim dünyamızı harekete geçiren tüm güçleri ve bedenlerin parçası olmayan

Dünya’nın Sonu / Son Mesih Zamanı

Dünya kelimesi “Olam” gizlemek kelimesinden gelir. Bu gizliliğin sonuna ulaşmamız gerektiği anlamındadır, her şeyin gözlerin önüne serileceği ve görüneceği. Şu anda geçmişte manevi edinimi olanların bizler için hazırladıkları metot ve kitapları manevi ilerleyiş için çalışıyoruz. Şimdi 21. yüzyıldayız ve milyonlarca insanın kalpteki noktaları uyanmaya başlıyor. Bu insanların ilerlemeleri

Cennet ve Cehennem

Böyle yerler gerçekten var mı, bu tür boyutlar mevcut mu? Öldükten sonra her ruh ya Cehennem ateşinde yanacak ya da Cennet’te sonsuz zevki mi yaşayacak? Eğer gerçekten böyle boyutlar var ise, nasıl oluyor da manevi bir bilim olan Kabala’da “ödül ve ceza” yok ve aslında insanoğlu yaptıklarından sorumlu değil?

Islah Eden Işık

Yaradan’ın iki tür ışığı vardır: ilim, akıl, bilgelik ışığı ki buna Or Hohma; ve merhamet, güven, birlik ışığı buna da Or Hasadim denir. Sırasıyla Or Hohma kişi üzerindeki yarattığı etkiye göre iki şekilde gelir; ilkin ışığı geldiğinde kişi kendi kötülüğünü keşfeder ve sonra kişi kendi kötülüğünü keşfedip, benciliğin kullanılması gerektiğini anladığında bu

Yaratan’a Dönüş

Benzer bir şekilde manen hareketsiz seviyede olan insanlarda kişisel arzu eksikliği vardır. Sadece Yaratan’ın arzuları onları yönlendirir ve doğaları gereği Yaratan tarafından içlerine program olarak yüklenmiş bu yönlendirmeyi titizlikle, yarı bilinçli şekilde ve dikkatle takip etmeliler. Dolayısıyla, Yaratan’ın kişilerin doğalarını kendi nedenlerinden dolayı bu şekilde oluşturmasına rağmen, insan

Arzular ve Düşünceler

Gimar Tikun’da ki bir insan gibi düşünmeye çalış; Bir tane basit prensip var: Gimar Tikun’da ki bir kişi gibi düşünmek. Çok kolay bir şey. Bizim Yaratan gibi düşünmek için harcadığımız çaba, O’nun “aklına girebilmek”, duamız bu olacak. Buna Man’ı yükseltmek denir ve bu halimizden Ohr Makif’i üzerimize çekeriz.

Kadın ve Erkek Arasında

Kadınlar Ne İster, filminde Nick Marshall (Mel Gibson), sıra dışı bir kaza sonucu aniden eşsiz bir yetenek kazanır. O kadınların düşüncelerini “duyan”, şovenist bir çapkındır. Sonuç olarak Nick, onlar henüz istemeden kadınların arzularını yerine getiren bir adam oluverir. Bu “yeteneğin” bir çapkının ellerinde kötüye kullanılma ihtimali çok yüksektir; ancak hangi erkek kadınların düşüncelerini (sonunda) onları anlayabilmek için bilmek istemez ki ve hangi kadın, henüz ondan istemeden, erkeğinin arzularını yerine getirmesini istemez?

Kral ve Çoban

Kral, herkesin eğlenmek için toplandığı meydanda, söz almak için kürsüye çıkmış. Gülümsemeyen bir yüzle halkına şöyle seslenmiş: “Bu eğlence ben mutlu olabilirim umuduyla düzenlendi ama daha o başlamadan içimi büyük bir sıkıntı kapladı. Üzülüyorum halkım, sizleri bile gülerken görüyorum ama mutsuzluktan ben tebessüm dahi edemiyorum. Çarem yok… Siz eğlenir gülerken; belki sizin mutluluğunuz bana da geçer ve düzelirim…”

Dostluğun Önemi

Gözler, “Biz daha önemliyiz,” diye iddia etmiş. “Biz olmadan ayaklar nereye gideceğini ve eller ne alacağını bilemezdi.” “Hayır, biz daha önemliyiz!” diye eller karşı çıkmış. “Elbette gözler görebilir, fakat oyuncaklarla oynayan biziz.” “İkiniz de hatalısınız. Biz daha önemliyiz!” diye bağırmış ayaklar. “Oyuncaklara ilk koşan biziz.” Çocuğun beşiği yanında, peri masallarıyla dolu bir kitap rafında yaşayan sihirli bir cin, bu tartışmaya kulak misafiri olmuş.

Ters Ülkesi

Büyülü bir ülkeye dair bir hikâye ki orada herkes vermek ister. Bir zamanlar, “Ters” ülkesinde, kuyusu olan bir adam yaşarmış. Adamın en büyük arzusu, önünden geçen herkese içecek su vermekmiş. Bir sabah, kuyunun sahibi bir gezgin görmüş ve ona seslenmiş: “Görüyorum ki çok yorgunsunuz ve sıcaklamışsınız. Buyrun gelin

Küçük Dere’nin Öyküsü

“Evet,” diye cevapladı dere, “çok güzelsin. Birçok arkadaşın olmalı. Ne de olsa, çok büyük olduğun için, içmek isteyen herkese sularından verebilirsin. Ancak ben küçüğüm ve hiç kimse beni fark etmiyor.” “Ha-ha-ha!” diye güldü göl. “Niye sularımı başkalarına vereyim ki? Verirsem, ben de küçülürüm.” Bir gün, bir dağ keçisi göle yaklaştı. “Ah güzel göl, yolumu kaybettim ve çok uzun zamandır hiçbir şey içmedim. Sularından içebilir miyim?” “Su için başka yere bak,” diye göl kızgınlıkla cevapladı. “Ve kirli toynaklarınla bana dokunma.”

Gençler İçin Uygun Eğitim Nedir?

Üst Sistem gizlidir. Sadece kendi dünyamızı görür ve hissederiz, Üst Sistemi değil. Üst Sistemin üzerimizde nasıl çalıştığını bilmiyoruz, onun verdiklerine, ondan sadece iyi komutlar ve karşılıklar alacak şekilde nasıl karşılık verebileceğimizi bilmiyoruz. Üst Sistemle dünyamız arasındaki tüm döngüyü, MAN’ı (yukarı yükseltilen arzu) nasıl yukarı yükselteceğimizi, MUD‘ı (yukarıdan gelen karşılık) nasıl alacağımızı anlamamız gerekir. Bunu nasıl yapabiliriz? – İşte bilmemiz gereken budur. Bu nedenle Kabala ilmi tam da bizim zamanımızda herkese açılmıştır. Sorunuza gelirsek, çocukların eğitimi için de durum aynıdır; aynı yoldan gitmemiz gerekir.

Zihnimiz Neden Seks ile Bu Kadar Meşgul?

Bu manevi çiftleşmenin de, fiziksel dünyada, madde dünyasında bir dalı ya da kopyası vardır. Zihnimizin seks ile bu kadar meşgul olmasının nedeni budur. Seks, bu dünyadaki en büyük hazdır ve bu dünyadaki tüm arzularımızın köküdür. Seks, tüm düşüncelerimizin temelidir çünkü kökü, ruhun Yaradan’la birleşmesidir. Bu birleşme, Doğa’nın nihai amacıdır ve dünyada olan her şey bu nihai amaç tarafından belirlenmiştir. Bu nedenle, seks hakkında düşünmekten bir türlü uzak duramayız. Karşı cinse ve hazza olan çekimimiz de, bu nihai durumdan kaynaklanır. Bu nihai duruma, yani Yaradan’la birleşme durumuna, “Zivug” (hiç bitmeyen cinsel birleşme) denir.

Sanal İlişkiler Hakkındaki Gerçek

Sanal eşlerimizle kurduğumuz bağ maddi/somut değildir. Bu nedenden dolayı onlara bu kadar çok çekim hissederiz. Bu bağ, fiziksel temastan uzaktır ve hatta bir anlamda “manevi”dir. Fiziksel sınırlamalarla bağlanmadığımız için, istediğimiz kadar hayal kurmaya özgür bırakılırız. Bizim için önemli olan sanal diğerimize, tüm iyi nitelikleri yükleriz ve güya onlarla olan bağımızı “bulutlara” yükseltiriz. Bu bağın ne kadar özel olduğuna, bunun mükemmel sevgiye ulaşmak için bir fırsat olduğuna dair kendimizi ikna ederiz. Fakat maalesef, bu bir yanılsamadır. İnternet üzerinde, kişinin fiziksel özellikleri gizlidir ve içsel durumları vurgulanmıştır. Biri, istediği her şekilde kendini ifade edebilir, fakat sorun şudur ki, bilmeden bu oyuna daldıkça, gerçeği gözden kaçırırız. Gerçek bir insanla değil de, kendi hayal gücümüzle uğraştığımızı unuturuz.

Masallardaki Aşk, Sadece Bir Masaldır

Genelde sevgi diye tanımladığımız şey, kişinin bir başkasıyla kendi egosunu tatmin etmesidir; ister cinsel tatmin olsun ya da ister başka bir kişiden aldığımız herhangi bir doyum hissi olsun. Gayet açıktır ki, bu sevgi değildir. Peki, sevgi nedir? Kendine hiç dikkat göstermediğin, fakat başka bir kişinin arzusunu alıp, bu arzuyu tamamen onun seveceği şekilde tamamladığın zaman, bu sevgidir. Yani, kendini diğer kişi için bir haz kabına döndürürsün. Bu, gerçek sevgidir ve sadece manevi dünyada var olur. Erkek ya da kadın olması arasında ise hiçbir fark yoktur – önemli olan arzulardır, ruhtur.

Kadının Manevi Edinimi

Bu gezegende varoluşumuz sırasında, ister bu hayatta ya da ister bir sonrakinde olsun, hepimiz manevi kökümüzü edinmeye ve aynı anda, her iki dünyada, dünyalar birmiş gibi var olmaya ihtiyaç duyarız. Bunu ne kadar önce yaparsak, yaşamlarımız çok daha basit ve daha mutlu olacaktır. Bu yoldan ne kadar fazla kaçınırsak, ebeveynlerinin isteğine direnç gösteren ama sonunda ondan bekleneni yapmaya zorlanan, inatçı bir çocuk gibi, maruz kalacağımız acı çok daha büyük olacaktır.

Kadının Manevi Arayışı

Bunun, bu dünyayla hiçbir ilgisi yoktur. Kabala’da söylendiği gibi, “kalpteki nokta”dan gelen bir arzudur. Bu demektir ki, yiyecek, seks, aile, para, güç ve bilgi gibi tüm fiziksel ve insani arzuların üzerinde, birdenbire insanda yeni bir arzu uyanır. Bu arzu, bizim dünyamızın ötesindedir ve hem erkek hem kadında belirir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
20 - 0,145