e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Kabala Kütüphanesi > Yehuda Halevi Aşlag (Baal HaSulam)

Yehuda Halevi Aşlag (Baal HaSulam)

50. İki Koşul

Sivan 20’de duydum Dünyada iki koşul vardır: 1) Birinci koşulda dünya “acı” olarak adlandırılır. 2) İkinci koşulda ise “Şehina [Kutsallık]” olarak adlandırılır. Bu böyledir çünkü kişi eylemlerini ihsan etmek üzere ıslah etmek bahşedilmeden önce dünyayı sadece acı ve azap formunda hisseder. Ancak kişi daha sonra, Şehina’nın tüm dünyada

49. En Önemlisi Akıl ve Kalptir

Perşembe günü, Vayera, 6 Kasım 1952’de duydum İnanç niteliğine işaret eden aynı çalışmada, ‘akıl’ anlayışı üzerine bir hazırlık yapılmalıdır. Bu demektir ki, eğer kişi inanç çalışmasında ihmalkâr davranırsa, sadece bilgi isteyen bir duruma düşer ki bu da Şehina’ya [Kutsallığa] karşı olan bir Klipa’dır [kabuk]. Bu yüzden kişinin çalışması

48. Asıl Temel

Şabat’tan sonraki akşam, Vayera, 8 Kasım 1952’de duydum Asıl temel, herkes tarafından bilinen bir yoldur. Akıl konusundaki dikkat ve muhafaza, onun bir soruya dayalı olarak inşa edilmiş olmasındandır. Kişi bilinen soruyla karşılaştığında, silahlanmış ve korunmuş olmalı, nöbet tutmalı ve anında bilinen cevabı vermelidir. Başka bir deyişle, tüm yapı

44. Akıl ve Kalp

Tevet 10, 1 Şubat 1928, Givat Şaul, Kudüs’te duydum Kişi, “Eğer Ben babaysam, onurum nerede ve eğer Ben Efendi isem, benden korku nerede?” diye yazıldığı üzere, inancının yerinde olup olmadığına, yani korku ve sevgiye sahip olup olmadığına bakmalıdır. Ve buna “akıl” denir. Ayrıca, kişinin kendisini memnun etmek adına

43. Gerçek ve İnanca Dair

Duydum Gerçek, kişinin hissettiği ve gözleriyle gördüğü şeydir. Bu anlayış “ödül ve ceza” olarak adlandırılır; yani emek olmadan hiçbir şey kazanılamaz. Bu, evinde oturan ve rızkını temin etmek için hiçbir şey yapmak istemeyen birinin durumuna benzer. “Yaradan iyi ve iyilik yapandır, herkesi rızıklandırır, öyleyse benim hiçbir şey yapmama

40. Rav’a İnancın Ölçüsü Nedir?

1943 yılında duydum Bilindiği üzere bir sağ yol, bir de sol yol vardır. Sağ, “doğru olan” kelimesinden gelir ve “Ve Efendimize inandı” ayetine atıfta bulunur. Targum, “Sağa, Rav öğrenciye doğru yolu seçmesini söylediğinde” der. Sağ normalde “bütünlük”, sol ise “eksiklik” olarak adlandırılır; orada ıslahlar eksiktir. Bu durumda öğrenci,

36- İnsandaki Üç Beden Nedir?

24 Adar, 19 Mart 1944, Kudüs’te duydum İnsan üç bedenden oluşur: İçsel beden, ki bu beden Keduşa’nın [kutsallık] ruhu için bir giysidir; Noga Klipa’sı [kabuğu]; Yılanın derisi. Kişiyi bu iki bedenden kurtarmak, böylece Keduşa‘ya müdahale etmemelerini sağlamak ve kişinin sadece içsel bedenini kullanabilmesini sağlamak için, tavsiye edilen bir

31- Halkın Ruhunu Memnun Eden Herkes

Duydum   Halkın ruhunu memnun eden herkes. “Ama biz en büyük ve en meşhur olanın ihtilaf içinde olduğunu gördük. Dolayısıyla halkın ruhu ondan hoşnut değildir.” “Bütün insanlar” demediklerini, “halkın ruhu” dediklerini söyledi. Bu, sadece bedenlerin ihtilaflı olduğu, yani her birinin alma arzusuyla çalıştığı anlamına gelir. Bununla birlikte, “halkın

29- Kişiye Düşünceler Geldiğinde

1943’te duydum “Efendi senin gölgendir.” Eğer kişi düşünürse, Yaradan da onu düşünür. Ve Yaradan düşündüğünde, buna “Efendinin dağı” denir. “Efendinin dağına kim çıkacak, O’nun kutsal yerinde kim duracak?” sözünün anlamı budur. “Elleri temiz olan.” “Musa’nın elleri ağırdı” sözünün anlamı budur, ‘ve temiz bir kalp’, ki bu da kalptir.

28- Ölmeyeceğim, Yaşayacağım

1943’te duydum   “Ölmeyeceğim, yaşayacağım” ayetinde, kişinin hakikate ulaşabilmesi için, hakikati elde etmediği takdirde, kendini ölü gibi hissedeceği bir his olmalıdır, zira yaşamak istemektedir. Bu da “ölmeyeceğim, yaşayacağım” ayetinin hakikati edinmek isteyen kişi hakkında söylendiği anlamına gelir. “Amitay oğlu Yunus “un anlamı budur. Yunus [İbranice] Honaa [dolandırıcılık] kelimesinden,

27- “Efendi Yüksektedir ve Alçakta Olan Görecektir” Nedir? – 1

Şabat Teruma‘da duydum, 5 Mart 1949, Tel-Aviv “Efendi yüksektedir ve alçakta olan görecektir.” İnsan alan, Yaradan ise veren olduğunda Yaradan ile nasıl bir eşitlik olabilir? Ayet bu konuda şöyle der: “Efendi yüksektedir ve alçakta olan…” Eğer kişi kendini iptal ederse, o zaman onu Yaradan’dan ayıran hiçbir otoritesi kalmaz.

25- Kalpten Gelen Şeyler

25 Temmuz 1944’te, Zohar’ın bir bölümünün tamamlanması nedeniyle düzenlenen bir şenlik yemeği sırasında duydum   Kalpten gelen, kalbe giren şeylerle ilgili olarak. Peki, neden bazı şeyler kalbe girmiş olsa bile, kişinin yine de derecesinden düştüğünü görüyoruz? Mesele şu ki, kişi öğretmeninden Tora’nın sözlerini duyduğunda, hemen öğretmenine katılır ve

18- “Ruhum Gizlice Ağlayacak,” nedir? – 1

1940’da duydum, Kudüs   Gizlilik, kişinin gücünü aştığında ve çalışma tatsızlaştığında, herhangi bir sevgi veya korkuyu hayal edemediği veya hissedemediği ve Keduşa’da (kutsallıkta) hiçbir şey yapamadığı bir duruma geldiğinde, kişinin tek çaresi, gözlerinden ve kalbinden perdeyi kaldırsın, kendisine merhamet etsin diye Yaradan’a dönüp ağlamaktır. Ağlama meselesi çok önemlidir.

12- Kişinin Çalışmasının Özü

Roş Aşana’nın 2. günü, 5 Ekim 1948’de bir yemek sırasında duydum Kişinin çalışmasının özü, Yaradan’a hoşnutluk bahşetmekten nasıl tat almaya başlayacağı olmalıdır, zira kişinin kendisi için yaptığı her şey, form eşitsizliği nedeniyle onu Yaradan’dan uzaklaştırır. Diğer yandan, kişi Yaradan’a fayda sağlamak üzere hareket ederse, bu en küçük eylem

11- Titreten Bir Sevinç

1948’de duymuştum.   Sevinç, varoluş demek olan sevgi olarak kabul edilir. Bu, duvarlarında hiçbir delik açmadan kendisi için bir ev inşa eden kişinin durumuna benzer. Evin duvarlarında eve girebileceği boş bir yer olmadığı için kişinin eve giremeyeceğini görürsünüz. Dolayısıyla, eve girebileceği bir delik açılmalıdır. Bu nedenle, sevginin olduğu

10- Çalışmada “Acele Et Sevgilim” Nedir?

Temmuz’da duydum, Temmuz 1944   Bilmeliyiz ki, kişi her şeyi Yaradan’ın rızası için yapmayı isteme yolunda yürümeye başladığında, yükseliş ve düşüş koşullarına gelir. Bazen öyle büyük bir düşüşe geçer ki, Tora ve Mitzvot’tan [emirlerden] kaçma düşüncelerine kapılır, yani kişiye Keduşa’nın [kutsallık] etki alanında olmak için hiçbir arzusu olmadığına

8- Keduşa’nın Gölgesi ile Sitra Ahra’nın Gölgesi Arasındaki Fark Nedir?

Temmuz 1944’te duydum   “Gün nefes alıncaya ve gölgeler kayboluncaya dek” diye yazılmıştır (Şarkıların Şarkısı, 2). Çalışmada neyin gölge olduğunu ve neyin iki gölge olduğunu anlamalıyız. Mesele şudur ki, kişi O’nun rehberliğini, O’nun dünyayı “İyilik Yapan İyi” tarzında yönettiğini hissetmediğinde, bu güneşi gizleyen bir gölge olarak kabul edilir.

7- Çalışmada “Alışkanlık İkinci Doğa Haline Gelir” Nedir?

1943’te duydum   Kendini bir şeye alıştırmakla, o şey o kişi için ikinci bir doğa haline gelir. Dolayısıyla, kişinin onun gerçekliğini hissedemeyeceği hiçbir şey yoktur. Bu demektir ki, kişi bir şeyin hissine sahip olmasa da, o şeye alışarak yine de onu hissetmeye başlar. Bilmeliyiz ki Yaradan ile yaratılanlar

6- Çalışmada, Tora’dan Destek Nedir?

1944 yılında duydum   Kişi Tora’yı öğrenirken ve tüm eylemlerinin ihsan etmek için olmasını isterken, Tora’da her zaman destek bulmaya çalışmalıdır. Destek, sevgi, korku, sevinç ve tazelik gibi beslenmek olarak kabul edilir. Kişi tüm bunları Tora’dan çıkarmalıdır, yani Tora ona bu sonuçları vermelidir. Ancak kişi Tora öğrendiğinde ve

3- Manevi Edinim Meselesi

Duydum   Dünyalarda pek çok derece ve anlayış olduğunu görüyoruz. Bilmeliyiz ki, anlayışlar ve derecelerle ilgili olan her şey, ruhların dünyalardan aldıklarına ilişkin edinimlerinden bahseder. Bu, “Edinmediğimiz şeyi isimlendirmeyiz ” kuralını takip eder. Bu böyledir çünkü “isim” kelimesi, bir nesneyi onun hakkında bir şeyler edindikten sonra ve kişinin

1- O’ndan Başkası Yok

Paraşat Yitro’da duydum, 12 Şevat, 6 Şubat 1944 “O’ndan başkası yoktur.” diye yazılmıştır. Bunun anlamı, dünyada O’na karşı bir şey yapabilecek başka hiçbir güç olmadığıdır. Ve kişi bu dünyada, yukarıdaki mekânı inkâr eden şeyler olduğunu görür, çünkü O böyle ister. Bu, ıslah sayılır ve buna “sol reddeder, sağ

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
20 - 0,124