Kudüs’te bir Brit [sünnet] kutlamasının yapıldığı bir yemek sırasında duydum Bir “gelecek dünya” anlayışı vardır, bir de ” bu dünya” anlayışı vardır. Gelecek dünyaya “inanç”, bu dünyaya ise ” edinim” denir. Gelecek dünya hakkında şöyle yazılmıştır: “Onlar doyacak ve zevk alacaklardır”, yani doymanın sonu yoktur. Bu böyledir
Tişri 5, 16 Eylül 1942’de duydum Gizlilikte öğrenen o öğrenciyi Bruria uyardı ve ona şöyle dedi: “eğer 248 düzene girmişse, “her şeyde düzen vardır” dedi. Gizli, Haş-Mal kelimesinden gelen Katnut [küçüklük/bebeklik] anlamına gelir. Haş, Kelim de Panim [ön kaplar]; Mal ise Kelim de Ahor [arka kaplar] demektir. Bunlar,
Şabat arifesinde duydum, Bereşit, Ekim 1942 Zohar’da Nuh, “Bir tufan vardı ve sabotajcı tufanın tam ortasında oturuyordu.” Şöyle sordu: “Tufan, su seli demektir. Bu kendi başına ölümcüldür ve bir sabotajcıdır. O halde sabotajcının selin ortasında oturuyor olması ne anlama geliyor? Ayrıca, sel ile sabotajcı arasındaki fark nedir?”
Duydum, 24 Şubat 1943 Ze (eril formda ‘bu’) ve Zot (dişil formda ‘bu’) anlayışı vardır. Kral’ın sağdıcı, Moşe Ze olarak kabul edilir. Diğer bilgeler, Yadeha (senin elin) anlamındaki Zotya da Koh (Khaf ve Hey harfleri), sol Vav olarak kabul edilir. Ayrıca sağ Vav anlayışı vardır. İki Vav’ı bir
Mişpatim’de Duydum, 1943 Yazılı Tora “yukarıdan uyanış” ve sözlü Tora da “aşağından uyanış” olarak kabul edilir. İkisi birlikte “altı yıl hizmet edecek ve yedincide özgür kalacak” olarak adlandırılır. Bu böyledir çünkü çalışmanın özü, özellikle direncin olduğu yerdedir. Ve buna He’elem (gizlilik) kelimesinden gelen Alma (Aramice: Dünya) denir.
Adar Alef 23, 28 Şubat 1943 tarihinde duydum “Galip gelen kişi”, zaten kazanmış olan kişidir. Şoşanim [güller] yani Şehina [Kutsallık] üzerinde, yastan iyi bir güne ve Sasson’a [sevinç] dönüşle ilgilidir. Birçok yükseliş ve düşüş durumu olduğu için, düşüşlere “Şinaim’ini [dişlerini] körelt” kelimelerinden gelen Şoşanim denir, günahkârların sorularına
Şabat arifesinde duydum, Bereşit, Ekim 1942 Ayette, “Kalbi istekli olan her insandan Ben’im bağışımı alacaksın” denmektedir. Bu, “kutsallıktan gelen bir bağışın özü” anlamına gelir. Başka bir deyişle, kişi nasıl sunu durumuna gelir? Kutsallık yoluyla. Bu demektir ki, eğer kişi kendini izin verilenle kutsarsa, böylece “benim bağışım” olarak
14 Haziran 1938’de Sivan’da duydum Çalışmanın başlangıcından düşüş zamanına kadar yapılan tüm çalışmaların ve çabaların kaybolduğu düşüş zamanını tasvir etmek zordur. Yaradan’a hizmet etmenin tadını hiç tatmamış biri için, bu sanki onun dışındaymış yani bu yüksek derecedekilerin başına geliyormuş gibi görünür. Ancak sıradan insanların Yaradan’a hizmet etmekle
Şevat 30’da, Tiberias’ta Altıncı Bölüm’ün tamamlanmasını kutlarken duydum “Bütün sunularınızda tuz sunacaksınız”, bu da tuz antlaşması anlamına gelir. Antlaşma akla aykırıdır. Normalde, iki kişi birbirine iyilik yaptığında, aralarında sevgi olduğunda, kesinlikle bir antlaşma yapmaları gerekmez. Ama aynı zamanda, görüyoruz ki tam olarak sevgi olduğunda, bu antlaşma yapmak için
Duydum, 14 Haziran,1948 “Kader” mantık ötesi bir şeydir. Dolayısıyla şöyle ya da böyle olması mantıklı bile olsa, insanı eylemlerinde kader başarılı kılar. Mantıksal düşünce, sebep ve sonuçla ilgilidir, yani sebep, sonucun o şekilde açığa çıkmasına neden olur. Başlangıçtaki amaç, sonuca neden olmadığında, buna “mantık ötesi” denir. Biz bunu
Duydum, 1945 Bilgelerimizin şu söylemini anlamalıyız, “Pulu olanın yüzgeçleri de olduğu bilinir. Yüzgeçleri olanın ise pulu olup olmadığı bilinmez.” Çalışmada, Kaskeset (pullar) konusunu kişinin Tanrı’ya hizmeti sırasında edindiği Kuşiot (sorular) olarak yorumlamalıyız. Kuşiot cevap alacağımız kaplardır, çünkü cevaplar dışsal akılla değil, özellikle insanın içinde kıyafetlenmiş Üst Işık, içsel
Duydum Goren [ahır], bir kişi Yaradan’la Gronot [boğazlar] (Ger’onot [eksiklikler]) hissettiğinde, iyi işlerin azalması anlamına gelir. Dolayısıyla, iyi eylemleri azaltır. Daha sonra, “Ve Efendi’nin adını lekeleyen” Yekev [şaraphane] durumuna gelir. Sukot sevinç olarak kabul edilir, günahlar kişi için erdemler haline geldiğinde, sevgiden tövbe demek olan “Gevurot’un sevinci” olarak
Duydum, 1945 “O halde özen göstermeyi üzerinize alın” ayetinde özen, öncelikle manevi ruhu işaret eder. Ama kişi Tora buyrukları olmasa bile maddesel ruhla ilgilenir. Bu böyledir, çünkü kural şudur ki, Mitzva öncelikle açıkça bellidir, yani yaptığı şeyi Mitzva amacıyla yaptığı aşikârdır, onu yapmadığı zaman ise bu Mitzva olmadığı
Bir Sünnet Yemeğinde Kudüs’te Duydum, 1945 Malhut’un kendisine “aşağı Hohma”, Yesod’la bağlantısına da “inanç” denir. Yesod’un üzerinde, görevi Malhut’u Yesod’dan ayırmak ve onun Yesod’a bağlanmasını engellemek olan sünnet derisi vardır. Bu derinin gücü, inancı toz olarak resmetmekten gelir. Tozun içindeki Şehina (Kutsallık) sözünün anlamı budur. Bu ayırıcı güç
Sukot arifesinde, Sukah’ın içinde duydum, 1942 Ahır, Goren [ahır], yani çalışmada kişinin Ger [yabancı/dönüşmemiş] durumunda olduğunu hissettiğinde, “gizli ve kirlenmemiş” anlamında, erkek Dinim ‘dir [yargılar]. Şaraphane, “gizli ve kirlenmiş” anlamında dişi Dinim’dir. Yekev [şaraphane] Nekev [delik, boşluk] olarak kabul edilir. Ve iki çeşit Sukot vardır: 1) ihtişam bulutları
1938 Yılı İçinde Duydum Kitap, yazar ve hikâye. Kitap, yaratılıştan öncesi olarak kabul edilir. Yazar, kitabın sahibidir. Yazar, bir hikâye formunu alacak olan kitap ve yazarın bir birleşimidir, bu şudur, Tora, Tora’yı veren birdir.
Duydum Mesih oğlu Yusuf ve Mesih oğlu Davut farkındalıkları vardır ve her ikisi birleşmelidir. Ve ondan sonra onların içinde gerçek bir bütünlük olacak.
Duydum, 10 Mayıs 1951 Musa ve Süleyman, Panim (yüz) ve Ahorayim (arka) olarak kabul edilir. Musa hakkında : “Ve sen benim arkamı göreceksin,” diye yazılmıştır. Ancak Süleyman, Panim olarak kabul edilir. Ve yalnız Süleyman Musa’nın Ahorim’ini kullandı ve Şlomo’nun (Süleyman) harfleri ile LeMoşe’nin (Musa’nın) harflerinin aynı olmasının nedeni
25 Nisan, 1 Mayıs 1951 tarihinde duydum Onur, bedeni durduran bir şeydir ve bu ölçüde ruha zarar verir. Bu nedenle, meşhur olan ve saygı gören tüm erdemliler için bu bir cezaydı. Ama yüce erdemliler, Yaradan onların erdemli olarak ünlenerek kaybetmelerini istemediğinde, ruhlarına zarar vermemek için onları onurlandırılmaktan
Yom Kipur’dan Sonra Duydum, 21 Eylül 1950 “Ve onun kutsallıktan gelip ortaya çıktığı gün, iyi bir gün olacak.” Kutsallık, bilgelik ve yargı (Dinim) korkusunun olduğu yer sol çizgi olarak kabul edilir. Dolayısıyla orada iyi bir gün için yer yoktur. Ancak “bilgelik” ve “sol çizgi” olarak adlandırılan, “kutsallıktan gelip
Şabat Yemeği Sırasında Duydum, 7 Mayıs 1949 Şarap içtiğimiz sırada Lehaym (kadeh kaldırırken “hayata”) denmesi hakkında şöyle dedi: Bilgelerimizin söylediği üzere, “Şarap ve hayat bilgelere ve onların öğrencilerine göredir.” Bu kafa karıştırıcıdır: neden özellikle bilgelerimize göredir? Neden eğitimsizlere göre değildir? Lehaym denmesinde konu; daha yüksek bir hayatı ima
Duydum Kişinin sarf ettiği çabalar, adanmışlığa ulaşmak için yapılan hazırlıklardan başka bir şey değildir. Dolayısıyla, kişi adanmışlığa alışmalıdır, zira adanmışlık olmadan hiçbir dereceye ulaşılamaz, çünkü bu, kişiyi tüm derecelerle ödüllendirilmeye hak kazandıran tek araçtır.
Duydum Kişinin hissettiği ağır ızdırap, sadece canlılığın yokluğu nedeniyledir. Ama kişi ne yapabilir ki? Canlılık edinmek kişinin gücü dâhilinde değildir. Böyle bir zamanda kişi can sıkıntısı durumuna girer. Ve tam böyle bir zamanda kişi büyük güç takviyesine ihtiyaç duymakta, ama bunu alamamaktadır.
Tevet 6’da duydum “Sağ” ve “sol “un farkındalığı vardır. “Sağda” Hohma, Hesed, Netzah ve “solda” Bina, Gevura ve Hod vardır. Sağ ” İlahi Takdir” olarak kabul edilirken, “sol” “ödül ve ceza” olarak kabul edilir. Sağla çalışırken, her şeyin İlahi Takdir’de olduğunu söylemeliyiz ve o zaman kişi zaten
Duydum, Inter 3 İsrail’in her adamın kalbinde basit inanç olarak kabul edilen içsel bir nokta vardır. Bu, Sina Dağı’nda duran atalarımızdan bize kalan bir mirastır. Ancak, Lo Lişma’nın [O’nun rızası için değil] türlü türlü kıyafetleri olan birçok Klipot [kabuk] ile kaplıdır ve bu Klipot kaldırılmalıdır. O zaman