1943’te Kudüs’te bir sünnet yemeğinde duydum
Malhut kendi içinde “alt Hohma” olarak adlandırılır ve Yesod ile bağlantısı açısından “inanç” olarak adlandırılır. Yesod’un üzerinde bir sünnet derisi vardır. Onun görevi Malhut’u Yesod’dan ayırmak ve onun Yesod’a bağlanmasına izin vermemektir. Sünnet derisinin gücü, inancı toz gibi göstermesindedir. Şehina’nın [Kutsallık] tozun içinde olmasının anlamı budur.
Bu ayırıcı güç kaldırıldığında ve bunun yerine “ayırıcı güç tozdur” dendiğinde buna “sünnet” denir. O zaman sünnet derisi kesilir ve sünnet derisi toza atılır. Bu durumda Şehina tozdan çıkar ve inancın liyakati görünür hale gelir. Bu “kurtuluş” yani Şehina’yı tozdan kaldırmakla ödüllendirilmek olarak adlandırılır. Bu nedenle bütün çalışma ayırıcı gücü kaldırmaya yönelmelidir ve yalnızca inanç eksiksiz kabul edilir.
“Zeytin kadar ve yumurta kadar titizdirler.” “Zeytin”, güvercinin söylediği gibi, “Yiyeceğimin gökten gelen acı bir zeytin olmasını tercih ederim” anlamına gelir. “Yumurta” ise, canlı olmayan bir şeyi ifade eder, her ne kadar ondan canlı bir varlık doğacak olsa da. Ama bu arada onda yaşam görülmez. Ve onlar kendileriyle titizlikle davranırlar ve durumları bir zeytin gibi olsa bile çalışmayı tercih ederler.
Ayrıca, çalışmada hiçbir canlılık görmediklerinde ve çalışmak için bütün güçleri yalnızca Şehina’yı tozdan kaldırma amacı olduğunda, bu çalışma aracılığıyla kurtuluşla ödüllendirilirler. O zaman önceden bir zeytin ve yumurta gibi olan bu yemek, şimdi canlı, tatlı ve son derece hoş hale gelir.
Bu, “Yaradan’a yönelmek isteyen kişi (Ger), yeni doğmuş bir çocuk gibidir” sözünün anlamıdır. O anda o da “antlaşma” koşulunu korumalıdır ve o zaman sevinir.
Böylece, çocuk sünnet edildiğinde, acı çekse bile misafirler ve ebeveynler yine de sevinirler, çünkü çocuğun ruhunun sevinçli olduğuna inanırlar. Benzer şekilde, antlaşma çalışmasında, acı çekiyor olsak da mutlu olmalıyız. Her şeye rağmen, ruhumuzun mutlu olduğuna inanmalıyız.
Tüm çalışmalarımız sevinç içinde olmalıdır. Bunun kanıtı, insana verilen ilk emirdir. Mitzva ebeveynler tarafından yerine getirilir ve ebeveynler ile misafirler mutlu olurlar. Kişinin yerine getirdiği tüm Mitzvot da böyle, sadece sevinç içinde olmalıdır.