e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

3.Bölüm

  1. Akabe bin Mahalel dedi ki: Üç şeyi iyi belle ki günahın gücüne kapılmayasın: Nereden geldiğini, nereye gittiğini ve kimin önünde hesap vereceğini bil. Nereden geliyorsun? Kokuşmuş bir damladan. Nereye gidiyorsun? Toz, solucan ve kurtçukların olduğu bir yere. Kimin önünde hesap vereceksin ve hesaba çekileceksin? Kralların kralı, Kutsal Olan’ın önünde, O kutsanmıştır.
  2. Başrahip yardımcısı Rabbi Hanina şöyle dedi: Devletin refahı için dua edin, çünkü onun verdiği korku olmasaydı, herkes komşusunu canlı canlı yutardı. R. Hananiah ben Teradion şöyle dedi: Eğer iki kişi bir arada oturur ve aralarında Tora’dan hiçbir söz konuşulmazsa, o zaman bu, söylendiği gibi, alaycıların oturumudur: “Ne de alaycıların oturduğu yerde oturdu… [daha ziyade, Efendimizin öğretisi onun sevincidir]” (Mezmurlar 1:1); ama eğer iki kişi birlikte oturur ve aralarında Tora sözleri konuşulursa, o zaman söylendiği gibi Şehina onların arasında bulunur: “O zaman Efendimizden korkanlar aralarında konuştular; ve Efendimiz dinledi ve işitti, ve Efendimizden korkanlar ve O’nun adı üzerine düşünenler için O’nun önünde bir hatırlama kitabı yazıldı” (Malaki 3:16). Şimdi elimde Şehina’nın varlığına dair iki [kutsal kitaptan] başka bir kanıt yok, Kutsal Olan’ın, O Kutsanmış Olan’ın, oturup Tora çalışan birinin bile ödülünü belirlediğini nasıl [biliyoruz]? Şöyle denildiği gibi: “Kişi tek başına otursa ve sessizlik içinde [ tefekkür etse] bile, yine de [kendisine bir ödül] alır” (Ağıtlar 3:28).
  3. Rabbi Şimon şöyle demiştir: “Eğer üç kişi bir sofrada yemek yemiş ve Tora’dan söz etmemişse, ölülere sunulan kurbanları yemiş gibi olurlar, zira şöyle denmiştir: “Her Şeye Muktedir Olan yokken bütün sofralar pis kusmuklarla doludur” (Yeşaya 28:8). Ama eğer üç kişi bir sofrada yemek yemiş ve orada Tora’nın sözlerini konuşmuşlarsa, “Ve bana, ‘Efendinin önündeki sofra budur’ dedi” (Hezekiel 41:22) denildiği üzere, Her Şeye Muktedir Olan’ın sofrasında yemek yemiş gibi olurlar.
  4. Rabbi Hananiah ben Hakinai şöyle dedi: Kim gece uyanırsa ya da yolda yalnız yürürse ve kalbini boş şeylere yöneltirse, işte bu adam ölümcül derecede suçludur.
  5. Rabbi Nehunia ben Hakkanah şöyle dedi: Her kim Tora’nın boyunduruğunu üzerine alırsa, hükümet boyunduruğunu ve dünyevi kaygıların boyunduruğunu ondan çıkarırlar ve her kim Tora’nın boyunduruğunu kendisinden koparırsa, hükümet boyunduruğunu ve dünyevi kaygıların boyunduruğunu ona yüklerler.
  6. Kefar Hanania’lı Rabbi Halafta şöyle der: On kişi bir arada oturup Tora ile meşgul olduklarında, Şehina onların arasındadır: “Tanrı, Tanrı’nın topluluğunda bulunur” (Mezmur 82:1). Aynı şeyin beş kişi için bile geçerli olduğunu nereden biliyoruz? Şöyle denildiği gibi: “O’nun bu grubunu O yeryüzünde tesis etti” (Amos 9:6). Aynı şeyin üç kişi için bile geçerli olduğunu nereden biliyoruz? Şöyle denildiği gibi: “Yargıçların ortasında O yargılar” (Mezmur 82:1) Aynı şeyin iki kişi için bile geçerli olduğunu nereden biliyoruz? Şöyle denildiği gibi: “O zaman Efendi’den korkanlar birbirleriyle konuştular, Efendi de kulak verip dinledi” (Malaki 3:16). Aynı şeyin bir kişi için bile geçerli olduğunu nereden biliyoruz? Şöyle denildiği gibi: “Adımın anılmasına izin verdiğim her yerde size gelecek ve sizi kutsayacağım” (Mısır’dan Çıkış 20:21).
  7. Bartotalı Rabbi Elazar şöyle demiştir: O’nun olan her şeyi O’na ver, çünkü sen ve senin olan her şey O’nundur; ve bu nedenle Davut’la ilgili olarak şöyle der: “Çünkü her şey Sen’den gelir ve Sana kendi elinden verdik” (I.Tarihler 29:14). Rabbi Yakup şöyle demiştir: Eğer bir kişi yolda yürürken çalışıyorsa ve çalışmasını yarıda kesip “bu ağaç ne kadar güzel!” derse. [ya da] “yeni sürülmüş bu tarla ne kadar güzel!” derse, kutsal kitap onu ölümcül bir suçlu gibi kabul eder.
  8. Rabbi Dostai ben Rabbi Yannai, Rabbi Meir adına şöyle demiştir: “Ama kendi gözlerinizle gördüğünüz şeyleri unutmamak için son derece dikkatli olun ve kendinizi titizlikle izleyin” (Tesniye 4:9) denildiği gibi, kim çalışmasının bir kelimesini unutursa, kutsal kitap onu ölümcül bir suçluymuş gibi görür. Çalışması onun için [çok] zor olduğunda bile [durumun böyle olduğu sonucuna varılabilir], bu nedenle kutsal kitap “yaşadığın sürece aklından çıkmasınlar” der (a.g.e.). Dolayısıyla, kişi bunları kasten kalbinden çıkarmadıkça ölümcül bir suç işlemiş sayılmaz.
  9. Rabbi Hanina ben Dosa şöyle demiştir: Günah korkusu bilgeliğinden önce gelen kişinin bilgeliği kalıcıdır, ama bilgeliği günah korkusundan önce gelen kişinin bilgeliği kalıcı değildir. Ayrıca şöyle derdi: “Kimin eylemleri bilgeliğini aşarsa, onun bilgeliği kalıcıdır, ama kimin bilgeliği eylemlerini aşarsa, onun bilgeliği kalıcı değildir.
  10. O şöyle derdi: İnsanların kendisinden hoşnut olduğu kimseden Tanrı da hoşnut olur. Ama kimden insanlar hoşnut olmazsa, Tanrı da ondan hoşnut olmaz. Rabbi Dosa ben Harkinas şöyle derdi: Sabah uykusu, öğlen şarabı, çocukların konuşması ve cahillerin meclislerinde oturmak insanı dünyadan çıkarır.
  11. Modiinli Rabbi Elazar şöyle dedi: Kutsal şeylere saygısızlık eden, bayramları küçümseyen, herkesin içinde dostunun yüzünün kızarmasına neden olan ve babamız İbrahim’in antlaşmasını fesheden kişi huzur içinde yatsın ve Tora’yı küçümseyen kişi, Tora bilgisi ve iyi işleri olsa bile, gelecek dünyada bir payı yoktur.
  12. Rabbi İsmail şöyle dedi: Bir üstünüze yalvarın, zorunlu hizmet altında boyun eğin ve herkesi mutlulukla karşılayın.
  13. Rabbi Akiva dedi ki: Eğlence ve uçarılık insanı cinsel ahlaksızlığa alıştırır; Gelenek Tora’ya bir engeldir; Ondalık zenginliğe bir engeldir, Yeminler perhize bir engeldir; Bilgeliğe bir engel sessizliktir.
  14. Şöyle derdi: İnsan sevilir, çünkü o [Tanrı’nın] suretinde yaratılmıştır. Özellikle de, söylendiği gibi, [Tanrı’nın] suretinde yaratıldığı kendisine bildirildiği için sevilir: “Çünkü insanı Tanrı’nın suretinde yarattı” (Yaratılış 9:6). İsrail, Her Şeye Gücü Yeten’in çocukları olarak adlandırıldıkları için sevgilidirler. Özellikle de Her Şeye Gücü Yeten’in çocukları olarak adlandırıldıkları kendilerine bildirildiği için sevilirler: “Tanrınız Efendinizin çocuklarısınız” (Tesniye 14:1). Kendilerine değerli bir kap verildiği için İsrail sevgilidir. Özellikle de dünyanın kendisiyle yaratıldığı arzu edilen aracın onlara verildiği bilindiği için sevilirler, şöyle denildiği gibi: “Çünkü sana iyi talimat veriyorum; benim öğretimi bırakma” (Süleyman’ın Özdeyişleri 4:2).
  15. Her şey öngörülmüştür ama seçme özgürlüğü verilmiştir, Ve dünya iyilikle yargılanır; Ve her şey çalışmaların üstünlüğüyle uyumludur.
  16. Derdi ki: her şey bir rehin karşılığında verilir ve tüm yaşayanların üzerine bir ağ serilir; dükkan açıktır ve dükkan sahibi krediye izin verir, ancak defter açıktır ve el yazar ve borç almak isteyen gelip borç alabilir; ancak tahsildarlar her gün düzenli olarak dolaşır ve insandan rızasıyla veya rızası olmadan aidat alırlar ve [iddialarında] güvenebilecekleri şeylere sahiptirler, yargının adil bir yargı olduğunu ve her şeyin ziyafet için hazırlandığını görürler.
  17. Rabbi Elazar ben Azariah şöyle dedi: Tora’nın olmadığı yerde doğru davranış da yoktur; doğru davranışın olmadığı yerde Tora da yoktur. Bilgeliğin olmadığı yerde Tanrı korkusu da yoktur; Tanrı korkusunun olmadığı yerde bilgelik de yoktur. Anlayışın olmadığı yerde bilgi de yoktur; bilginin olmadığı yerde anlayış da yoktur. Ekmeğin olmadığı yerde Tora da yoktur; Tora’nın olmadığı yerde ekmek de yoktur. Şöyle derdi: Bilgeliği eylemlerinden üstün olan kişi neyle karşılaştırılabilir? Dalları çok ama kökleri az olan bir ağaca, öyle ki rüzgâr geldiğinde onu kökünden söker ve devirir, şöyle denildiği gibi: “O, çölde bir çalı gibi olacak, iyiliğin geldiğini hissetmeyecek. Çölün kavrulmuş yerlerine, insansız çorak topraklara yerleştirilir” (Yeremya 17:6). Ama eylemleri bilgeliğini aşan biri neyle karşılaştırılabilir? Dalları az ama kökleri çok olan bir ağaca, öyle ki dünyadaki bütün rüzgârlar gelip üzerine esse bile onu yerinden oynatamaz, şöyle denildiği gibi, “Sular kenarına dikilmiş, köklerini akarsudan çıkaran bir ağaç gibi olacaktır. Sıcağın geldiğini hissetmez, yaprakları her zaman tazedir. Kuraklık yılında kaygılanmaz; meyve vermekten vazgeçmez” (a.g.e., 17:8).
  18. Rabbi Eliezer Hisma şöyle demiştir: Karışık kuş sunularının yasaları ve adet günlerinin hesaplanmasının anahtarı, bunlar halahanın bedenidir. Ekinoksların hesaplanması ve gematria bilgeliğin tatlılarıdır.
Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
20 - 0,794